İyi okumalar.
Yorumlarınızı bekliyorum ♡|hastalıklı olabilirim
Sürahiyi masaya koymuş ve kahvaltı masasını hazırladıktan sonra su içme isteğini gidermişti. Bu sefer Jeongguk'tan erken uyanmış ve elinden geldiğince kahvaltıyı hazırlamaya çalışmıştı. Son birkaç gündür rutin bir insan gibi öğünlerini tamamlıyordu.
Dün akşamki olan olaydan sonra Jeongguk derin bir uykuya dalmış, kendisi de kendi yatağına yatmıştı. Uykulu olduğu için hatırlamayabilirdi ne yaşandığını. Hatta Taehyung bile yaşananların bir rüya, bir hayal olduğuna inanmak üzereydi. Merdivenlerden inen ayak seslerini duyunca bedenini mutfaktan dışarıya çıkardı. Karşısına mavi çizgili üst pijamasıyla gelen ve altında sadece bir şort olan Jeongguk'u gördü. Yeni uyandığı için yüzü şişmiş ve saçları birbirine girmişti. Taehyung tebessüm edip mutfağa girdi tekrar. Jeongguk saçlarını karıştırarak gözlerini ovuşturdu ve mutfağa girdi. "Günaydın" dedi ilk önce durgun sesiyle.
"Sana da günaydın" dediğinde masaya oturmuş ve Jeongguk'un da oturmasını beklemişti. Genç çocuk sandalyeye yerleştiğinde başı aşağıda elleriyle oyalanıyordu. Taehyung'da karşısına oturup sofraya gözlerini gezdirdikten sonra önündeki çocuğa baktı."Senin yaptığın kadar güzel değil ama... beğenirsin umarım" dedi yüzündeki tebessümle. Jeongguk, önündeki sesle ona odaklanmıştı bir anda. Gözlerini kırpıştırıp sofraya göz gezdirdi. "Kusura bakma, biraz daldım" diyerek gözlerini ondan kaçırmıştı. "Dün akşam güzel uyuyabildin mi?" Diye sorduğunda Jeongguk afallamış ve evet anlamında başını yukarı aşağı sallamıştı. "Güzel" diyerek karşılık verdi Taehyung.
Kahvaltıya başlamışlardı fakat birkaç dakika içerisinde ikisi de konuşmamış Jeongguk her saniye daha da gerildiğini hissetmişti. "Hyung," diyerek elindeki çubukları bırakıp gözlerini yumdu. Taehyung, başını kaldırıp ona baktı. "Dün yaptığım terbiyesizlik yüzünden özür dilerim" Yine o sesini incelterek tatlı sesini kullandığında Taehyung derince yutkunmuştu.
"Neden bahsediyorsun?" Taehyung için yaptığı hiçbir terbiyesizlik yoktu fakat karşısında Jeongguk duruyordu. Çocuk ne yaparsa yapsın her şeyin kötü bir hareket olduğunu düşünüyordu."Dün tuvaletim gelmişti. Çok hatırlamıyorum ama sen yaptırmıştın sanki" demişti parmaklarıyla oynamaya devam ederken. "Jeongguk, bunun için özür dileme. Sana yardım ettim sadece. Aynı evdeyiz artık, tabii ki bunu yapacaktım" dedi ve arkasına yaslandı. "Peki... aynı evdeyiz diye beni öpmen gerekiyor mu?"
Taehyung bir anda kalakalmıştı. Jeongguk'un suratına bakmış ve o ifadesiz suratı görmüştü. Hatırlaması kendisi için çok kötü olmuştu."O yanlışlıkla olmuş bir şeydi. Bir daha olmaz" diyerek masadan kalktı. O bir çocuktu ve ne döndüğünü anlayamayacak kadar saftı. En azından Taehyung öyle düşünüyordu. "Hyung,"
Arkasını dönüp mutfağa gidecekken Jeongguk'un seslenmesiyle arkasını dönüp diyeceği şeyi bekledi.
"Dün sen fark etmedin ama benim kalbim çıkacakmış gibi hissettim. Sanki bir anda kalbim yerinden çıkıp öleceğimi hissettim. Neden böyle oldu? Ben hastalandım mı?" diye naif ve temiz sesiyle sormuştu.Taehyung, derin bir şekilde yutkunup gözlerini kaçırdı. Birkaç adım attıktan sonra onun yanına geçip elini anlına koydu. "Ateşin yok. İyi görünüyorsun."
"Ama ondan bahsetmiyorum." Jeongguk alnındaki eli tutup aşağı doğru indirdi. Tamda göğsünün üstüne koydu. "Sorun burada gibi hissediyorum. Neden tuhaf hissediyorum?" Taehyung, derin bir nefes almak istemiş fakat nefes borusu bir anda tıkanmıştı bu yüzden tekrardan yutkunup sakinleşmeye çalıştı. Elini göğsünden geri çekti. "Jeongguk, anlamıyorum. Hiçbir şeyin yok işte. Kendine bir çay yap. Rahatlarsın belki" tekrar hızlı bir şekilde arkasını döndüğünde tişörtünü tutan elle gözlerini yumup gözlerini ovuşturdu. "Taehyung hyung, lütfen bir şey söyle. Kötü hissediyorum. Kalbimden başlayan bir şey beni kötü hissettiriyor. Ben gerçekten hastalıklı olabilirim."
Taehyung, ona dönüp bileğinden sıkıca tuttu. Bu Jeongguk'un afallamasına sebep olmuştu. "Hastalıklı falan değilsin sen. Belki de o kadar yakın olmamalıyız, Jeongguk. Belki de benim yanımdayken kötü hissediyorsundur." Üstüne doğru giderken Jeongguk eğik kaşlarıyla başını iki yana salladı. "Bu imkansız! Seninle yakın olmak iyi hissettiriyor. Dün akşam beni öptüğünde bunu anlamıştım."
Ardından, "o yanlışlıkla olmuş önemsiz bir şeydi" diye sesini yükseltmişti."Benim için önemliydi ama" dedi Jeongguk. "Hyung, engel olamıyorum. Ben gerçekten hasta olabilirim. Sana karşı böyle hissetmek çok tuhaf geliyor. Daha önceden böyle değildim. Özür dilerim ama-" Başını aşağı eğmiş ve kendisini kasmıştı.
Taehyung daha fazla dayanamamış ve onun kollarından tutup kendisine bakmasını sağlamıştı. "Jeongguk, ne hissettiğin umurumda bile değil fakat eğer beni seviyorsan bu hastalık yada terbiyesizlik olmuyor. Böyle düşünmekten vazgeç. Seni öpmemde yanlış bir şey yoktu, tamam mı?" Sesi sonlara doğru biraz olsun yumuşamıştı.
Jeongguk gözlerini bir anlık çekip tekrar onunla buluşturdu. "Ama... ama sen ve ben erkeğiz." Taehyung, yine bir nefes vermişti."Yani? Kim diyor bir erkek ile olamazsın diye? Eğer bu bir günahsa ben buna razıyım."
Jeongguk hafifçe tebessüm etti. Aklına takılan bir çok şey olsa da Taehyung'un son cümlesine sevinmişti. "O zaman seni sevebilir miyim?" Taehyung, yüzündeki ifadesizliği korumuş ve Jeongguk'un kollarını bırakmıştı. "Bu o kadar iyi bir şey olmayabilir." Jeongguk fal taşı gibi gözlerini açmış ve önünde ayağa kalkan Adama bakmıştı. "Ama neden? Günah olmasına rağmen buna razıyım diyen sensin. Benim seni sevmem neden iyi bir şey olmuyor?"
"Jeongguk, hayatın boyunca beni sevebilirsin ama en sonunda üzülen yine sen olursun çünkü senin sevgini karşılayamam ben." Taehyung, bir yerde haklı olduğunu düşünüyordu. Jeongguk'un saf ve iyi niyetli sevgisi bir yere kadardı. Taehyung, ona yetişecek kadar sevebileceğini düşünmüyordu. Kendisi, bir şeylerden çabuk sıkılan ve bıkan bir yapıya sahipti. Daha önceden girdiği ilişkilerde bile ayrılan hep kendisi olmuştu. Jeongguk'u üzmemek için en başından reddetmesi gerektiğini düşündü. "Eğer beni sevmiyorsan söyle. Bu canımı acıtmaz" dedi tebessüm ederek.
Bu çocuğun kurduğu her cümle Taehyung'un kalbine batmaya başlamıştı. Ondan sıkılmak ve bıkmak istemiyordu. Bu gidişle de asla bıkacağa da benzemiyordu. "Jeongguk, daha önce gemiye bindin mi?" Taehyung yanına yaklaşıp masayı toplarken Jeongguk'u şaşırtacak bir soru sormuştu. "Gemi mi? Hayır, hiç binmedim ama neden ki?" Diye sordu şaşkın gözlerle. "Yeni aldığımız kıyafetlerini giyebileceğin güzel bir yere gidelim diyorum. Bu arada merak etme, geçen günkü gibi başına bir şey gelmeyecek."
Jeongguk, yine heyecanlanmış fakat bu sefer tedirgin olmuştu. Geçen günkü olay aklına geldikçe korkuyordu fakat Taehyung'a tekrar güvenmek istemişti.
------------
Jeongguk'un sevgisi Taehyung'a bir şeyler öğretebilir mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐕𝐈𝐁𝐄 '' TaeGguk ✓
Fanfiction"Evsizlere bakıcılık yapmıyorum, çocuk." 13.09.2020 • 22.07.2021 ~Murv Ocak 2022: 100 bin okunma