'19' hayat rehberim olmanı seviyorum

8.4K 645 180
                                    

♡︎

İyi okumalar

|hayat rehberim olmanı seviyorum

"İstemiyorum, Jimin! Beni istemediğim bir şeye zorlayacak mısın cidden?!"

"Yoongi hyung lütfen~ o kadar kötü değil." Yalvarıcı ve tatlı sesiyle Yoongi'yi ikna etmesi zor değildi. "Ah, Jimin. Senden nefret ediyorum."

"Ve seviyorsun değil mi?" Demişti üstüne yaslanırken. "Evet, maalesef öyle."

"Yani Taehyung'un evine geleceksin, değil mi?"

"Gelmemek gibi bir tercih yapamıyorum" Demiş ve göz devirmişti Yoongi. Jimin uzun uğraşlar sonucunda onu ikna etmişti. Son olaylardan sonra Yoongi, Taehyung'a karşı bir antipati beslemişti ve buna devam ediyordu fakat Jimin'in ısrarına karşı gelemiyordu.

*******

Kahveyi, bardağına doldurmayı bitirdikten sonra adımlarını salona doğru atmıştı. Koltukta oturan Jeongguk'a göz ucuyla bakmış ve elindeki iki bardağı da masaya koymuştu. "Sana süt hazırladım. Sadece biraz ılıttım ama idare eder." Jeongguk tebessüm etmiş ve bardağını eline almıştı. Neredeyse bir hafta böylelerdi. İkisi de bu duruma alışmıştı. Jeongguk, çoğunlukla erken kalkar, kahvaltıyı hazırlar ve Taehyung'un uyanmasını beklerdi. Günleri böyle geçiyordu.

Taehyung, bir haftadır hiç içki içmemişti. Sözünü tutmaya devam ediyordu. Canı çektiği zamanlar ya sakız çiğniyor ya da kahveyle bastırıyordu isteğini. Azaltmak için biraz olsun iradesini korumalıydı. Bu yüzden gecesi ve gündüzü karmakarış olmuştu. Yavaş yavaş buna alışacağını düşündü.

Kahvesinden yudumunu aldıktan sonra bardağı sehpaya koymuş ve televizyona odaklanmış olan Jeongguk'a bakmıştı. Bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak için başından beri ona sormak istediği soruları sormak istiyordu. Uygun vaktin şimdi olduğunu düşünmüştü. Sahte öksürükten sonra Jeongguk onu duymamıştı bile. Sırtını kambur hale getirip ellerini önünde birleştirdi.
"Jeongguk, sana bir şey sormak istiyorum." Demiş ve Jeongguk'un bakmasını sağlamıştı. "evet, hyung?" Dedi. Soracağı cevabı bekliyordu.
"Sana daha öncede sormuştum ama... bana hiç o bodrum meselesinden bahsetmedin." Jeongguk'un yüzündeki gülümseme bir anda solmuştu.
Bir anda bu konuya dalış yapması onu tedirgin etmişti.

"Biliyorum anlatması zor ama-"
Taehyung'un lafını kesmişti.
"Sana yeteri kadar anlatmıştım hyung. Neden yine soruyorsun ki?" Jeongguk bir eliyle eşofmanının ucunu sıkarken yanağının içini ısırmaya başlamıştı.
"Sadece merak ediyorum. Sana bunu yapan pislikler hala dışarıda. Senin için gerçekten rahat mı Jeongguk? Onlar ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda geziyorlar. Belki de seni arıyorlar ve sen rahat mısın cidden?"
Jeongguk, derince yutkunmuş ve kuru dudaklarını dişleriyle soymaya başlamıştı.

"Evet, rahatım çünkü buradayım. Bu evde kimse bana dokunamazmış gibi geliyor. Ben sadece eski şeyleri unutmak istiyorum. Olayları hatırlamak beni rahatsız hissettiriyor." Taehyung derin bir hiç çekmiş ve Jeongguk'la gözgöze gelmişti.
Biraz olsun Jeongguk'un bu olaydan kaçmasına sinirlenmişti. Bu evde güvende olduğunu düşünüyordu fakat Onun hissettiği şeyi ona gösteremeyeceği için korkuyordu, Taehyung. Onun sorumluluğunu almaktan korkuyordu.

Muhabbetleri daha bitmemişken kapı ziline kalkmak zorunda kalmıştı Taehyung. Kapıya ilerleyip kapıyı açar açmaz yüzünde patlayan konfeti, korkmasına neden olmuştu. Jeongguk'ta yerinden zıplamış ve kapıya doğru bakmaya çalışmıştı.

Konfetinin ardından Jimin ve arkasındaki silüeti görebiliyordu.
"Doğum günün kutlu olsun, Tae!"

"Hemen patlatacağını düşünmemiştim. Ben bile korktum, aptal" derken Yoongi, Taehyung koca şaşkın gözlerle ikisine de bakarken başını yavaşça Jeongguk'a çevirip hızla önündeki sarıya çevirmişti.
"Ihm... içeri almayacak mısın?" Diye saf bir şekilde sormuştu...

𝐕𝐈𝐁𝐄  '' TaeGguk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin