ꪖꪶꪶ ꪮᠻ 𝕥ꫝꫀ ᦔꪮ᭙ꪀડ ꪖꪀᦔ 𝕥ꫝꫀ ꪊρρꫀ𝕣ડ

1.6K 189 168
                                    


Ölüm sessizliğinin sardığı koca , karanlık salonda yükselen çığlık sesleri herkesin orta sıraya dönmesine neden olmuştu.
Jisung, Changbin ona sarılıp kulağına bunun yalnızca bir film olduğunu,endişelenmemesini ,kendisinin her zaman Jisung'u koruyacağına dair yatıştırıcı şeyler fısıldadığı için bir süre sonra sakinleşebilmişti ama Minho ve Jeongin hâlâ birbirlerine sarılmış bir şekilde çığlık atmaya devam ediyorlardı.
Filmde, bir anda ortaya çıkan zombi onları fazlasıyla korkutmuştu.

Seyirciler söylenmeye başlamıştı ki , salonun ışıkları bir bir yanmış,filme ara verilmişti.
Herkes koltuklarından kalkıp delici bakışlarını Minho , Jeongin ve Jisung'un üzerinde gezdirerek kapıdan çıkarken sonunda Minho da Jeongin'den ayrılabildi.

"Yalnızca bir sinema salonunda olduğumuzu ve gerçek hayatta zombi diye bir şeyin olmadığını idrak edebildiyseniz, biz de çıkalım biraz hava alalım yoksa kafayı yiyeceğim."
Hyunjin sinirle söylendi.

"Şey hyung... patlamış mısırımız bitti de film başlamadan önce almayı unutmayın olur mu?"
Jeongin, oturdukları masadan karşılarındaki patlamış mısır standına bakarken söyledi.

"Çığlık atarken hepsini kutuyla birlikte havaya fırlattığın için bitmiş olabilir mi Jeongin?
Ayrıca , hâlâ çifte randevumuzda bulunma nedenini de anlayabilmiş değilim! "
Hyunjin sinirle bir kaşını havaya kaldırarak maknae'ye baktı.

"Söyledim ya hyung... sizin ilişki itiraflarınızdan sonra Seungmin hyung'a tuhaf bir şeyler olmaya başladı . Randevunuzu bölmek istemezdim ama Chan ve Felix hyung bu hafta sonu Avustralya'ya gittikleri için bende sizinle takılmak zorundayım. Tüm gün yurtta azgın bir Seungmin hyung ile yalnız kalsaydım neler olurdu düşünsene...
Aman Tanrım! Hyung düşünme sakın!"

"Zaten bebek ekmek yemek istiyorum diyip dolanıyordu ortalıklarda, sana en başından beri göz koymuş demek ki çirkin köpek yavrusu.
Ama sen hiç endişelenme Jeongin-ah , sana dokunabilmesi için önce Soonie,Doongie ve Dori'yi , sonra beni, sonra da Hyunjin'i geçmesi gerek. Değil mi Hyunjin?"

"Seni de geçmeyi başarabilirse hyung, ödül olarak kendi ellerimle Jeongin'i Seungmin'e teslim ederim. "

"Woahh Hyunjin hyung!
Çok kötüsün! Lee Know hyung gibi düşünceli,nazik ve kibar birisi nasıl senin gibi yontulmamış bir odunu sevebilir anlamıyorum."

Hyunjin,Jeongin'in abartılı tepkilerine göz devirerek , tamamen kendilerinden bağımsız bir şekilde hiçbir şey olmamış gibi birbiriyle flörtleşen Jisung ve Changbin ikilisine baktı.
Bu ikili onu fazlasıyla sinir ediyordu!
Hep birlikte gelmelerine rağmen neden onlar gayet güzel ve romantizm dolu dakikalar geçirirken,kendileri Jeongin ile uğraşmak zorundaydı?
Dudaklarını büzerek arkasına yaslandı.
Çifte randevu fikrini en başından beri sevmemişti zaten...










∆∆








"Hyung, biraz daha öteye kayar mısın?
Nefes alamıyorum resmen."

Jeongin,dirseğiyle Hyunjin'i itekledi ancak sarışın olan fazla güçlü olduğu ve zımba gibi yerine çakıldığı için bir santim bile geriye ilerletemedi.

"Hah!
Hem gel zorla aramıza yerleş, hem de utanmadan söylen bir de.
Madem rahat edemedin nefes alamıyorsun beyefendi , kendi odana gidip kendi yatağında rahatça uyuyabilirsin. Hm?"

"Hyunjin , çocuk korkuyor işte o çirkin köpek yavrusundan . "

Hyunjin , Jeongin'e sarılan Minho'ya göz devirerek yeniden maknae'ye döndü.

"Çocukmuş!
Şeytanın ta kendisi de bu... neyse.
Ayrıca madem Seungmin'den korkuyor ,neden Changbin hyunglar'ın yanına gitmiyor? Sabahtan beri ensemizde , bir rahat vermedi biraz da onlar uğraşsın . "

𝙷𝙰𝙽𝙳𝚂 𝚃𝙾 𝙼𝚈𝚂𝙴𝙻𝙵//𝙷𝚈𝚄𝙽𝙷𝙾Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin