Bütün yurtta aniden çığlık sesleri yükselirken uykusundan korkuyla sıçradı Minho.
Hyunjin'in kolları arasında , küçüğü bir eliyle sırtını sıvazlayıp diğeriyle saçlarını okşarken sabaha kadar ağlamıştı büyük olan.
Tüm gece sanki uzun zamandır içinde tuttuğu bütün göz yaşları daha fazla direnemeyip tek tek intihar etmişti göz pınarlarından .Ne zaman ki güneş doğdu, gecenin insanı en dibe çeken ve tüm acılarını bir tokat gibi yüzüne çarpan acımasız karanlığı kayboldu işte o zaman tıpkı dışarıdaki sokak lambası gibi yavaşca kapandı gözleri Minho 'nun...
Şimdi ise , ağlamaktan ve uykusuzluktan şişmiş gözlerini açıp kafasını yasladığı göğüsten yavaşca kaldırdı Minho. Duyduğu çığlıkların gerçek mi yoksa kabus mu olduğunu ayırt etmeye çalışıyordu.
Hyunjin de gelen seslere daha fazla dayanamamış söylene söylene uyanmıştı.Sarışın olan tüm gece hyungunu sakinleştirmeye çalışmış sonra da hyungu kolları arasında uyuyakalınca onu göğsüne çekip, saçlarına minik öpücükler kondururken sessizce ağlamıştı .
Ne ara uyumuştu hatırlamıyordu bile."Hyung neden uyandın?"
Sarışın olan uykusunu alamadığını bildiği hyunguna endişeyle sordu.
"Çığlık sesleri duydum..."
Minho , dudaklarını büzerek söyledi.
"Ahh yine Jisung hyung olmalı .
Sen uyu, ben bakarım ne olmuş diye.
Eminim saçma sapan bir şeydi yine."Hyunjin ayağa kalkınca Minho hızla kolundan tutup geriye çekti küçüğünün bedenini.
Şimdi sarışın olan bir kaşını kaldırmış, büyüğüne bakıyordu ."S-sen de gitme, birlikte uyuyalım.
Dedin ya kesin saçma sapan bir şeydir yine. Hem...benim yüzümden uykusuz kaldın tüm gece."Hyunjin gülümseyerek karşısındaki büyüğüne baktı.
Az önce birlikte uyuyalım mı demişti o?
Hyunjin yeniden, dün gece birleştirdikleri yatağın kendi kısmına uzanarak hyung'unu da göğsüne çekti.
Büyüğünün çilek kokan saçlarından derin bir nefes alarak gözlerini yumdu.Huzur dedikleri şey işte tam da bu olmalıydı.
Minho da çekinerek kollarını küçüğünün beline sardı .
Garip bir şekilde Hyunjin'in göğsüne sığınmak ona hem güç vermiş hem de tüm vücudunu rahatlamıştı.Hyunjin ve Minho ikilisi hiç bir şey olmamış gibi uyumaya devam ederken koridorun sonundaki Jisung ve Changbin'in odasından gelen sesler giderek daha da yükseliyordu...
∆∆
"Siz iki aptal yüzünden tüm gün uykusuz kalacağız, üstüne bir de 8 saat pratik yapacağız."
Chan, pratik odasındaki aynanın önüne kıvrılmış ,uykusuzluktan gözleri şişmiş ikiliye sinirle söylenirken ikilinin kendilerini savunabilecek halleri bile yoktu .
"Hayır, madem korkacaksınız ne diye korku dizisi izliyorsunuz hyung?"
Maknae de uykusunu bölen hyung'larına sitemle söylendi.
Changbin ve Jisung ise suçlulukla kafalarını yere eğmiş, sessiz kalmaya devam ediyorlardı.
"Yani tam olarak sabahın köründe neden çığlık attığınızı henüz anlayamadım."
"Bu ikisi sabaha kadar geçenki korku dizisini izlemişler , Kkami'de acıktığı için kapılarının önüne gelip havlayınca bunlar da Cehennem köpeklerinin kendilerini almaya geldiğini zannedip çığlık atmışlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙷𝙰𝙽𝙳𝚂 𝚃𝙾 𝙼𝚈𝚂𝙴𝙻𝙵//𝙷𝚈𝚄𝙽𝙷𝙾
Hayran Kurguellerime hâkim olamıyorum yani,yapabilirim... 𝘢𝘮𝘢 𝘯𝘦𝘥𝘦𝘯 𝘺𝘢𝘱𝘮𝘢𝘬 𝘪𝘴𝘵𝘦𝘺𝘦𝘺𝘪𝘮 𝘬𝘪? #1hyunho | 191220 #1 binsung | 030821 #1 seungin |050122