᥇ꪊ𝕥 ⅈ...

1.8K 165 230
                                    

Jisung  elindeki cips paketi ile en önden ilerleyerek bahçeye çıktı.
Zavallı Changbin de arkasından tıka basa doldurulmuş mor bir valizi sürüklerken, sırtında da koca bir kamp çantası taşıyarak kapıdan geçmeye çalışırken Jeongin arkasından söyleniyordu.

"Hadi hyung, bir türlü geçemedin!"

"Biraz yardımcı olsan geçicem aslında ama(!)"

Changbin bir kez daha kapıdan geçmeye çalıştı ancak sırtındaki çanta yüzünden bir türlü geçemiyordu.

"Ben neden yardımcı oluyormuşum?
Jisung hyung konu mankeni gibi bahçede dikiliyor ,seslen sevgiline yardım etsin sana. Hah."

Jeongin omuzlarını silkti.

"Senden yardım isteyende kabahat."

Bir iki sağa / sola çarpmanın ve bir kez de yere düşmenin ardından nihayet kapıdan çıkmayı başarabilen Changbin'in ardından, diğer üyeler de ellerindeki kamp malzemeleri ile bahçeye dizildi.

"Fazla uyuşuksunuz.
Siz gelene kadar bütün patateslerim bitti bile."

Jisung, Changbin'in binbir zorlukla kapıdan geçirdiği valizin üzerine oturarak kollarını bağladı.

"Öyle boş boş önden ilerlemek yerine bir işin ucundan da sen tutsaydın o zaman."

Jeongin anında Jisung'a yanıt verirken , Seungmin bebek ekmeğiyle gurur duyarak göğsünü kabarttı.

"Bu arada Changbin... sadece iki günlüğüne kampa gidiyoruz, o koca valiz ne için?"

Minho merakla sordu.

"Üstelik bir de kamp çantası getirmiş.
Hyung doğruyu söyle sen ve Jisung yurdu mu terk ediyorsunuz yoksa? Eğer bize böyle bir iyilik yaparsanız ömrümün sonuna kadar size dua ederim!"

Hyunjin'in söylediklerine gülmeye başlayan üyeler, Changbin'in kendilerine attığı tehdit dolu bakışlar yüzünden susmak zorunda kaldı.

"Eee nerede hani araba?
Gidelim artık sıkıldım ben."

Jisung valizin üzerinden kalkıp, dış kapıya yönelince karşısında duran arabaya şaşkınca baktı.

"Chan hyung... diğer araba nerede?"

"Diğer araba derken Jisung?"

Chan elini ensesine atarak arabaya yaslandı.

"Yani hepimiz buna sığmayacağımıza göre bir araba daha olmalı ya . Hani nerede işte?"

"Aslında başka bir araba yok..."

"NE!"

Herkes bir ağızdan bağırdı.

"Hyung ne demek başka bir araba yok? Buna en fazla beş kişi sığar, diğer üç kişi ne olacak?"

"Pekâlâ hepimizin bu arabaya sığmasının bir yolunu buldum!"

Seungmin parlayan gözleriyle bir adım öne çıkınca, herkes kaşlarını havaya kaldırarak onu izledi.

"Arabayı zaten Chan hyung sürecek,yani şoför koltuğu onun."

Üyeler kafalarını salladıktan sonra, Seungmin konuşmaya devam etti.

"Şoförün yanındaki koltuğa da Felix otursun."

"Eee ?"

Minho sabırsızca söylendi.

"Arkadaki koltuklar zaten üç kişilik.
Yani Changbin hyung, Hyunjin ve ben oturursak-

𝙷𝙰𝙽𝙳𝚂 𝚃𝙾 𝙼𝚈𝚂𝙴𝙻𝙵//𝙷𝚈𝚄𝙽𝙷𝙾Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin