𝙷𝙰𝙽𝙳𝚂 𝚃𝙾 𝙼𝚈𝚂𝙴𝙻𝙵//𝙷𝚈𝚄𝙽𝙷𝙾

ꪖꪀᦔ ⅈ'ꪑ 𝕥𝕣ꪗⅈꪀᧁ, 𝕥𝕣ꪗⅈꪀᧁ, ⅈ'ꪑ 𝕥𝕣ꪗⅈꪀᧁ

"Hyunjin...ben çok teşekkür ederim..."

"Ne dedi? Ne dedi çabuk söyle."

Jeongin, Seungmin ile birlikte gizlice mutfaktaki ikiliyi dinlemeye çalışırken birileri tarafından yakalanmayı pek de umursamıyordu.

"Teşekkür ederim dedi.
Ayrıca iteklemesene beni ,düşüceğim şimdi yere."

Seungmin, aralık kapıyı tek başına kaplayan  maknae'ye söylense bile Jeongin onu umursamayıp omuz silktiği için,sinirlenerek omzuyla maknae'yi kapının diğer tarafına itekledi.

"Yah hyung! Önce ben geldim çekil şurdan göremiyorum!"

Maknae kapıya doğru yeniden sıvışmaya çalıştı ancak Seungmin'in yerini vermeye  niyeti yoktu.

"Sessiz ol duyacaklar şimdi! Hem birlikte geldik yani öncesi sonrası yok Jeongin-ah.
Ve görmene  de gerek yok yasla kulağını kapıya işte."

"Ben bunun acısını senden sonra çıkartırım bekle sen..."

Maknae sonunda pes ederek mırıldandı.
Yeniden ilerleyerek kulağını kapıya doğru yasladı.

İçerideki ikili ise kapının diğer tarafındaki kendilerini dinleyen ikiliden habersiz konuşmaya devam etti.

"Önemli değil Felix, sadece...umarım artık daha iyisindir ."

Hyunjin, tezgahın soğuk mermerine sırtını yaslayarak elleriyle oynamaya başladı.

"Evet daha iyiyim... yani sanırım.
Minho hyung ile bunu konuşabilmek gerçekten iyi hissettirdi.  Bu yüzden onunla konuşmama izin verdiğin için gerçekten çok teşekkür ederim. -

"Hyung,ne diyor yine Felix hyung?
Neymiş olay anladın mı?"

Maknae duyduklarından hiç bir şey anlamayarak bir umut Seungmin'e döndü.

Seungmin sessizce boğazını temizleyerek-bunu kesinlikle  maknae'ye karşı havalı görünmek için yapıyordu- kafasını aşağı/yukarı salladı.

"Sanırım Felix, Minho hyung ile dışarı çıkabilmek için önce Hyunjin'den izin istemiş. Hyunjin'in kıskanç pisliğin teki olduğunu biliyoruz ama beyefendi işleri baya ilerletmiş gibi . Vay be..."

Jeongin kaşlarını çatarak burun kıvırdı.

"Ne yani bundan sonra Minho hyung ile bir yere gitmek,onunla bir şey konuşabilmek için önce Hyunjin hyung'dan izin  mi alacakmışız?!
Minho hyung, o sarı kafanın erkek arkadaşı olabilir ama benim de en sevdiğim hyung'um! O yokken ben vardım Minho hyung'umun yanında bir kere! Felix hyung'dan bile daha çok sever beni ,Hyunjin köpeği de kim oluyor? Ben şimdi ona göster-

Seungmin telaşla , konuştukça sesini yükselten maknae'nin ağzını kapatarak onu mutfak kapısından uzaklaştırmaya çalıştı.
Maknae ise ağzı kapalı olmasına rağmen hâlâ Hyunjin'e en içten hakaret ve yaratıcı küfürlerini sıralıyordu.

"Teşekkür etmene gerek yok Felix, ben...sadece doğru olanı yaptım. "

Hyunjin konuşmasını bitirdikten sonra duyduğu sesle, kafasını ellerinden kaldırdı.

"Sen de duydun mu?"

Felix kaşlarını havaya kaldırarak Hyunjin'e baktı.

"Neyi?"

"Birinin konuştuğunu duydum sanki."

Felix omuzlarını silkerek bu kez bakışlarını kapıya çevirdi.

"Bilmem belki de televizyon izliyordur birileri."

Hyunjin kafasını sallayarak Felix'i onayladı.