Elindeki telefonu, yatağın boş olan sağ tarafına atıp gözlerini kapatarak ofladı sarışın olan.
Hyung'unun birazdan geleceğini söylemesi üzerine tam kırk dakika geçmişti ama o odaya gelmeyi bırakın, geç geleceğine dair kısa bir mesaj atma zahmetine bile girmemişti.
Omuzlarına dökülen sarı saçlarını , parmaklarıyla geriye doğru taradıktan sonra uzandığı yerden doğruldu Hyunjin. Minho son zamanlarda onu çok fazla ihmal ediyordu.
Hep şu aptal merakı yüzünden!
Hayır yani Jisung ile Changbin'in arasında olanlar neden bu kadar önemliydi ki? Öğrenince ne olacaktı?Hyunjin birkaç dakika boyunca içinden Minho'ya kızdıktan sonra yataktan tamamen kalkarak yeniden Seungminler'in odasına doğru ilerledi.
"Lee Know hyung~"
Seungmin ve Jeongin aynı anda kafasını kaldırıp kapıda duran uzun boylu sarışın gence baktılar.
"Hyunjin? "
Hyunjin, beklediği cevabı alamayınca içeriye girdi ve gözleriyle etrafı taramaya başladı.
"Lee Know hyung nerede?
En son sizin yanınızda değilmiydi?"Seungmin ve Jeongin, cevap vermeden önce birbirlerine baktılar.
Hyunjin, bunu fark edince kaşlarını çatarak ikiliye baktı."Ş-şey.."
Seungmin ağzını araladı ama çatılı kaşlarla kendisine bakan Hyunjin'i görünce cesareti kırılarak ağzını yeniden kapattı.
"Lee Know hyung burada değil ."
Jeongin'in cevabına gözlerini devirdi sarışın olan.
"Hadi ya. Sağol haber verdiğin için , fark edemedim ben."
Seungmin, Hyunjin'in söylediklerine kıkırdayınca maknae sinirle kolunu çimdikledi.
"Aah!!"
"Siz ikiniz Lee Know hyung'un nerede olduğunu söyleyecek misiniz yoksa onu ben mi bulayım?"
"Şey ... Lee Know hyung...
Changbin hyung ve Jisung salonda diğerleriyle birlikte film izlerken gizlice odalarına girip saklandı.""Ne?! Gizlice odalarına girip saklandı mı? Ciddi misiniz siz? Hâlâ orada mı yani?"
"Başka bir yerde olmadığına göre?"
"Tanrım... Delirmişsiniz siz!
Başkalarının özel hayatı sizi neden bu kadar ilgilendiriyor ki? Üstelik o başkası ailemizden birileri farkındasınız değil mi?! Bilmemizi gerektirecek bir şey olsaydı zaten bize anlatırlardı. Bu yaptığınız çok ayıp!"Seungmin kafasını salladı.
Hyunjin kesinlikle çok haklıydı."Ama hyung...merak ettik işte..."
Jeongin'in sözlerine Hyunjin yalnızca kafasını iki yana sallayarak cevap verdi.
Sonra da hyung'unu o odadan çıkartmak için Changbinlerin odasına ilerledi.∆∆
Minho iki büklüm olmuş bir şekilde nefesini tutarken, saklanmak için ne kadar yanlış bir yer seçtiğini yeni fark ediyordu.
Biraz daha nefesini tutarsa nefessizlikten ölüp gidecekti, ama nefesini bıraktığı anda da bu sefer Changbin onu fark edecek ve öldürecekti.
Ne yaparsa yapsın eceli gelmişti ve Minho'nun bundan kaçışı yoktu."Aptal gibi her şeye atlarsam böyle olur işte! Ahh keşke Seungmin'i gönderseydim neden kendimi ortaya attıysam gece gece..."
İçinden kendi kendine sayarken, Jisung'un kısık sesli inlemesiyle altına saklandığı yatak biraz daha üzerine doğru çöktü ve Minho hızla eliyle ağzını kapatarak içinden Tanrıya dua etmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙷𝙰𝙽𝙳𝚂 𝚃𝙾 𝙼𝚈𝚂𝙴𝙻𝙵//𝙷𝚈𝚄𝙽𝙷𝙾
Fanfictionellerime hâkim olamıyorum yani,yapabilirim... 𝘢𝘮𝘢 𝘯𝘦𝘥𝘦𝘯 𝘺𝘢𝘱𝘮𝘢𝘬 𝘪𝘴𝘵𝘦𝘺𝘦𝘺𝘪𝘮 𝘬𝘪? #1hyunho | 191220 #1 binsung | 030821 #1 seungin |050122