᥇ꪊ𝕥 ρꫀꪮρꪶꫀ ડꪖꪗ ᭙ꫝꪖ𝕥 𝕥ꫝꫀꪗ ᭙ꪖꪀꪀꪖ ડꪖꪗ

2.1K 207 134
                                    

Minho , beline sımsıkı sarılmış kolların sahibini izlerken derin bir iç çekti.
Hyunjin'in yüzünü ilk defa bu kadar yakından inceliyordu . Onun bu kadar güzel olduğunu belki de ilk defa fark ediyordu.
Hyunjin öyle güzeldi ki , Minho onun yüzünü izlerken gözlerini bile kırpamıyordu.

Ellerini yavaşca kaldırıp, Hyunjin'in omuzlarına dökülen sarı saçlarını okşamaya başladı.
Hyunjin, kollarını biraz daha sıkılaştırdı.
Minho bir süre daha öylece izledi küçük olanı.
Sonra , kahvaltıya inmeden önce duş almaya karar vererek Hyunjin'in kollarını zorla da olsa belinden ayırdı.
Yerinden kalkıp, üzeri açılan küçüğünün üstünü örttü ve arkasını döndüğü anda bir el koluna sımsıkı tutundu.

"Hyungg~"

Minho şaşırarak yatağa doğru döndü.

"Hyunjin? Ne zaman uyandın sen?"

Hyunjin gözlerini yukarıya kaldırarak, düşünüyormuş gibi yaptı.

"Immm sanırım sen saçlarımı okşamaya başladığından beri."

"Neden uyuyormuş gibi yapmaya devam ettin o zaman?"

"Saçlarımı okşaman hoşuma gitti.
Eğer uyanık olduğumu bilseydin, saçlarımı okşamazdın hyung."

Minho bakışlarını kaçırdı.

"B-ben duş almak için banyoya gidecektim."

Hyunjin , büyük olanın utangaç haline kıkırdayarak hâlâ tuttuğu kolu kendisine doğru hızla çekti ve Minho'nun yatağa düşmesine neden oldu.
Minho, daha ne olduğunu anlayamadan Hyunjin , onun üzerine çıktı.

"Yine günaydın öpücüğümü unuttun hyung!"

Minho yutkunarak üzerindeki sarışına baktı.

"Ö-öpücük mü?"

Hyunjin kafasını salladı.

"Hmhmm. Bu konuda anlaştığımızı sanıyordum?"

Hyunjin bir kaşını havaya kaldırırken, altındaki bedene daha da yaklaştı.

Minho, aralarındaki mesafe yüzünden bir kez daha yutkundu.

"Anlaşmış mıydık?"

Hyunjin biraz daha yaklaştı.

"Anlaşmamış mıydık?"

Minho bakışlarını kaçırdı yeniden.

"Ne o hyung utanıyor musun yoksa?
Ama dün gece beni öperken hiç de utanıyor gibi görünmüyordun? Hatta ondan bir öncekinde de..."

Minho'nun gözleri kocaman açıldı.

"Aa-h evet evet hatırladım anlaşmıştık."

Hyunjin bir kıkırtı daha bıraktı odaya.

"Hmm demek lafı değiştiriyorsun?
Neyse en azından itiraz etmiyorsun, eh dolaylı yoldan kabullenmen de bir gelişme sayılır o yüzden bu konuyu uzatmıyorum. Şimdilik..."

Minho rahatlayarak içinde tuttuğu nefesini dışarıya verdi.

Sonra Hyunjin, günaydın öpücüklerini almak için büyük olanın üzerine biraz daha eğildi.












∆∆





"Hey! Jisung hyung!
Orası benim yerim , kalk hemen!"

Jisung, Seungmin'in yanına oturmuş kahvaltısını yaparken , mutfağa girip bir anda kendisine bağıran maknae yüzünden korkudan elindeki portakal suyunu üzerine dökmüştü.

𝙷𝙰𝙽𝙳𝚂 𝚃𝙾 𝙼𝚈𝚂𝙴𝙻𝙵//𝙷𝚈𝚄𝙽𝙷𝙾Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin