Bulut▪︎BoyxBoy

29

İi okumalar
...

Berk

Gruba yazdıktan sonra hemen telefonu kilitleyip yatağıma fırlattım. Hangi akılla öyle birşey yazdım bilmiyorum. Bir anda oldu.

Alt dudağımı dişleyip attığım telefonu geri alıp bildirimleri kontrol ettim.

Kapının kırılacak kadar sert vurulmasıyla aynı anda Cemrenin 'geldim' mesajını okumuştum. Şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Mesaj atmamın üzerinden sadece 6dk falan geçmişti..

Derin bir nefes alarak kapıya ilerledim. Bana daddy diyordu ama ben sert bile değilim amk.
Sadece tipim öyle.

Kulpu indirdiğim anda boynuma zıplayan çocuğu korkuyla tuttum.

"Işınlanmayı mı buld-mmh!"

Dudaklarını sertçe dudaklarıma bastırar sözlerimi böldü. Gözlerim tatlı dudakları sayesinde hafifçe kısılınca elimi beline yerleştirip kendimden uzaklaştırdım.

"Işınlanmayı mı buldun lan."

Kıkırdayıp saçlarını karıştırınca gözlerim dolgun dudaklarına taktığı şirin gülümsemede takılı kaldı.

Güzel gülüyordu.

"Seni özledim ne yapayım."

Kollarımı birbirine dolayıp kafamı başka tarafa çevirdim.
"Ben özlemedim. Davetsiz bir şekilde evime gelmeyi bırak artık."

"Davetsiz gibi gelmedim bu sefer yalnız."

Hain bir sırıtmayla kolumu okşayınca panikle geri çekildim.

"Grupta yazdığım şey sadece şakaydı. Ciddiyetsiz bir yavşak olduğumu biliyorsun."

İyice üzerime gelip belime kollarını sardı ve yanağını göğüsüme sürttü. Amk kedisi.

"Evet, biliyorum. Ama şunu da biliyorum, sen şuana kadar bana karşı hiç ciddiyetsiz bir yavşak olmadın Berk."

İnanamaz bir ifadeyle yüzüne baktım.
"Ne zaman öyle davranmaya çalışsam üzerime atlıyorsun çünkü!"

"Kucağında taşınmayı seviyorum."

Yanağını biraz daha sürtüp alttan alttan gözlerime baktı.
Bir süre o şekilde kalınca bakışlarımı kaçırıp arkamı döndüm.

"Nereye gidiyorsun ya beni unuttun!"

"Ayakların var, kendin gel."

Sözlerim bittiği anda sırtımda hissettiğim baskıyla göz devirdim. Sırtıma yapışmıştı şimdi de.

"Cemre yemin ederim koala gibisin."

"Hani kediydim."

"Ulan ne kedi olma hevesiymiş bu ya!?"

Sırtıma iyice yerleşip kulağıma eğildi. Tahrik edici bir sonda fısıldadı.
"Senin kediciğin olmama izin ver."

Cümlesi bitince kulağımın altında hissettiğim dil darbesi sertçe yutkunmama neden oldu.

"S-saçma sapan konuşma."

Oturma odasına gidip Cemreyi koltuğa bıraktım.
"Saçma sapan değil bu."

"Sapık mısın Cemre. Bazen korkutuyorsun beni."

"İnsanların değişik fantazileri olabilir!"
Kollarını birbirine dolayıp küskünce konuşunca sırıttım.

"Senin fantazin kedicik olmak mı?" Yanaklarının hafifçe kızardığını görünce ufak bir kahkaha attım. Çok tatlı görünüyordu.

"Bekle beni burda. Ne kadar güzel olduğunu kanıtlayacağım."