25

8.8K 626 165
                                    

İi okumalar
...

"Oha Batu öldü durun!"

"Sikimde değil!"

"Amına koduğumun köpekleri hooooğğğttt."

Çarpıştığım demire elimi dayayıp yüzümü tuttum. Başım dönüyordu. Yesin amk köpekleri ölmek üzereyim zaten.

Çok hayırlı arkadaşlarımın sesleri gitgide uzaklaşırken elimin tutulması ve hızla çekiştirilmemle inleyerek tökezledim.

"Ölüyorum lan dur bi!"

"Batu mal mısın yicekler bizi koş!"

Gene çekiştirince köpek havlama seslerini götümde hissetmiştim. Bulut neredeyde çığlık atarak bir anda bedenimi kucakladı ve koşmaya başladı.

Kollarımı boynuna sarıp arkaya bakınca kahverengi, tamamen dişlerini göstermiş hırlayarak üzerimize koşan köpekle gözgöze geldik.

"Şu siteye dalıyorum. Kapısı açık değilse hakkını helal et."

Dedi ve bir anda sağ yola saparak sitenin kapısına abandı.

"Hassiktir açılmıyor! Batu sakın bayılma."

Demesiyle sitenin kapısından fırlatılmam bir oldu. Göt üstü yere yapışınca acıyla inledim gene.

Bulut da kapıya tırmanıp kendini yanıma attı.

"Arka tarafa gidelim içeri girerlerse sıçtık."

Ayağa kalkınca elimi dur dermiş gibi kaldırdım.
"Ben çok kötü oldum bekle biraz."

Sesim acı çekermiş gibi çıkmıştı. Hiç abartmıyordum çünkü demire kafa attım amına koyayım.

Yanıma gelip çömeldi ve elini çeneme koyup kafamı kaldırdı. Hareketine içim erirken gözlerimi kaçırdım.

Bakışları çarptığım yanağımda gezdi.

"Çok kötü moraracak orası."

Omuz silkip geri çekildim. Yüzüne o kadar yakın olmam hiç iyi değildi.

Alayla güldüğünü duyunca saniyelik gözlerine bakıp tekrar başka tarafa döndüm.

"Benim yüzüme bile bakamıyorsun ama sikik kolunu o sikik kızın omuzuna atabiliyorsun."

Anlamsızca gözlerine diktim gözlerimi. Artık hiç kaçırmadan  dimdik bakıyordum.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Amına koyayım Alpler gelmese dayak yiyecektim ve sen bunu bile bile koca götünü sallayarak siktir olup gittin!"

"Neden gittim acaba sokuk!"

"Sırf Edayla oldum diye kıskandın dimi. Kudurdun amına koyayım!"

"Ne kıskanacağım be seni ben! Sevmediği bir insanla saçma sapan ilişkiler yaşayan, kendi benliğinden utanan şerefsiz orospu çocuklarını kıskanmak gibi bir huyum yok kusura bakma!"

Sinirle bakan bakışlarından gene bir kırgınlık dalgası geçmişti.

"Senin için söylemesi kolay tabi dimi."

Az önce ki yüksek sesi kısılınca söylediklerimden biraz pişman olmuştum. Ne kadar piç olsa da kalbini kırmak en az onun kadar beni de üzüyordu.

Gene de yumuşadığımı belli etmeden devam ettim.
"Ya kolay olmayan ne açıklasana bi!?"

"Hiç haber izlemiyor musun sen? İnsanları öldürüyorlar ulan! Sırf hemcinsini seviyor diye işgence edip hayatlarını sikiyorlar. Ömürleri boyunca zorbalığa uğradıklarına adım kadar eminim. Ölmek istemiyorum Batu tamam mı!? Hayatımın her kısmında aşağılanmak, zorbalığa uğramak istemiyorum anasını satayım."

Dedi ve hafifçe kafasını eğdi.

"Annemin ve babamın iğrenmiş bakışlarını görmek istemiyorun. Kötü sözler duymak istemiyorum. Şu yaşıma kadar her zaman iyi bir insan olmaya çalıştım ve seni her konuşmamızda çok üzdüm. Bu şekilde olsun istemiyorum. Kabul ediyorum korkağım ama şerefsiz değilim! Sadece sonu cinayet, intihar ve bunun gibi şeylerle biten bir son yerine mutlu yaşayıp mutlu ölmek istiyorum. Sence bu kolay mı?"

Gözlerim dolmuştu. Karşımda kafasını eğmiş isyankar bir tonda konuşan adam gene ağlatıyordu beni.

Bu sefer sözleriyle ve sözlerinde ki doğruluk payıyla ağlatıyordu.
Kelimelerden akan zehir ikimizi de etkisi altına almıştı.
Söyledikleri gerçek dünyaydı. Aşkın büyüsünden uzak, toz pembe olmayan dünya.

Bunların hepsini biliyordum zaten. Her gün paylaşılan haberlerde öldürülen translar, dövülen gayler ve lezbiyenler, sapık olarak görülen ve çoğu kişi tarafından dışlanan biseksüeller ve daha fazlaları.

Gene de kendin olamadıktan sonra ne anlamı var ki. Fiziksel olarak değilde ruhsal olarak işgence çekiyorsun. Hemcinsinden hoşlanırken karşı cinsle beraber olmak kalbini paramparça etmiyormu. Böyle birşeye zorunlu kalmak içten içe üzmüyor mu insanı.

Elimi kaldırdım ve omzuna koydun. Belki de sadece biraz cesarete ihtiyacı vardı.

"Bulut, kendin olmadığın sürece tüm hayatın boyunca her zaman mutsuz olursun. Eğer saklanarak yaşarsan vücuduna atılmayan yumruklar kat kat sert bir şekilde kalbine ve ruhuna atılır. Hani dedin ya, öldürülmekle veya intiharla biten bir son istemiyorum diye, saklanarak yaşamak kendi kendini o sonlara itmekten başka bir işe yaramaz. Sadece korkma, ailen, insanlar, hatta arkadaşların bile sana iğrenerek baksa ben her zaman sevgiyle bakacağım." 

Söylemiştim. Açık açık net bir şekilde onu sevdiğimi söylemiştim. Sadece her zaman yanında olacak birine ihtiyacı vardı Bulutun. Korkmadan, yargılamadan, iğrenmeden elini tutabilecek biri. Sözlerinden bunları çıkarmıştım.

O kişinin benim olabileceğimi hisettirmek istiyordum.

Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı derin derin.

"İki şekilde de aynı oluyor. İçinden çıkamıyorum."

Sıkıntılı bir nefes bıraktım dışarı ve dizlerimin üzerine yükselerek yüzüne eğildim. Ellerimle yanaklarının iki tarafını kavrayıp alınlarımızı birleştirdim.

"Eğer kendin olursan, bir şeyleri feda bile etmen gerekse çok mutlu bir hayat yaşarsın."

Gözlerini kapattı ve ellerini belime koyup sıkıca sarıldı.
"Bana yardım eder misin?"

"Sonradan kaçmayacaksan ve kesinlikle herşeyden eminsen ederim. Eğer yarıda bırakacaksan ne kadar çok istesemde yapamam Bulut."

Kafasın iki yana salladı.

"Yemin ederim öyle birşey olmayacak, sadece yanımda ol."

Baş parmağımla yanağını okşadım ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Yavaşca karşılık verirken daha da sıkı sarıldı bedenime. Dudaklarını dudaklarımdan ayırıp yanağıma bastırdı.

"Artık seni istediğim zaman öpebilir miyim?"

Hafifçe güldüm.

"Öpebilirsin."

...

Buluta da yazık beaa diyenler

Batu senin amk diyenler

Bir daha ki bölümde görüşürüüzz ♡




Bulut▪︎BoyxBoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin