Medya Alp
İi okumalar
...Taksici dayının yardımlarıyla evimin kapısının önüne kadar geldim.
"Teşekkür ederim abi. Zahmet oldu sana da.""İnsanlık öldümü oğlum." Mahçupca gülümsedim.
"Sağol yine de." Kafasını salladı.
"Neyse hadi işim gücüm var benim. Dikkat et sende."
"Tamam abi iyi günler."Adam arkasını dönüp giderken kendi kendime güldüm. Gerçekten böyle iyi insanların çoğalması gerekiyordu. Şaşırıp kalıyorduk iyilik yapan birini görünce.
Kapının yanında ki süsün içinden anahtarı aldım ve sessizce kapıyı açtım. Eve girdiğimde her zamanki gibi sessiz olmasını beklemiştim ama bu sefer gürültü vardı. Fazlaca.
"Gidemezsin şerefsiz! beni bu halde bırakıp gidemezsin." Annemin, evi titretecek kadar yüksek sesi kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Adımlarım istemsizce sesin geldiği yere doğru kayınca bir an kendimi durdurdum.
Gitmem, en az yersiz merakım kadar saçmaydı. Sonuçta bu adamla bugün kavga eder yarın başkasını getirirdi. Çok da ciddi bir durum yoktu ortada.
Vazgeçip arkamı döndüm ve odama ilerledim. Merdivenlere gelince basamaklara oturarak odama kadar gittim ve kendimi yatağa bıraktım.
Kulaklarıma kırılma ve bağırma sesleri dolunca doğrulup yatağımın yanına bıraktığım çantamdan kulaklığımı aldım. Telefonuma takıp bir şarkı açtım ve gözlerimi kapadım.
Böyle zamanlarda keşke babam bizi bırakmasaydı diyorum. Belki şuan mükemmel bir hayatım olabilirdi. Annemle aramız çok iyi olurdu. En azından onu sevebilirdim.
Babam yanımda durup beni güvenle sarıp sarmalasaydı daha özgüvenli olurdum belki. Ne bileyim neyine güveniyorsun falan dediklerinde babama derdim. Keşke gitmeseydi.
Gözlerim dolunca yan dönüp dizlerime sarıldım. Çok yalnız hissediyorum.
Ahu her an yanımdaydı ama anne baba sevgisini kim verebilirki. Babamı bilemiyorum ama annem, hayatta olmasına rağmen beni yalnız bırakmıştı. Hani derler ya allah annelere, çocukları için bambaşka bir sevgi verir. Sanırım ben o kadar şansızım ki annemde öyle bir sevgi kırıntısı bile yok.
Kafamı iki yana salladım. Düşüncelerim keskin bir bıçak gibi göğüsümü delmeye başlamıştı sanki.
Aklıma gelen düşünceleri kovarak uyumaya çalıştım....
Ahu'dan
Teneffüs zili çaldığı anda ayağa fırladım ve koridora çıktım. Oğuz derste çok kötü olduğuyla ilgili milyon tane mesaj atmıştı. İlk başka taşak geçtiğini sansam da ucundan, azıcık, miniminnacık endişelenmiştim.
Sınıflarının önüne gelince yüzünü ellerinin arasına saklamış olan bulutun karşısında mal mal dans eden Oğuzu görmemle kaşlarım çatıldı.
Sinirli adımlarla arkasında yaklaşıp kafasına hafifçe vurdum.Elini kafasına koyarak bana döndü.
"Hani çok kötüydün ?" Beni görmesiyle şirin şirin sırıttı."E sen gelene kadar geçti." Göz devirdim.
"Başıma bela oldun sen benim he." Parmaklarını yanaklarıma atıp sıkıştırdı.
"Ama tatlı belayım dimi?" Dişlerimi göstererek sırıttım ve tırnaklarımı ellerine geçirdim. Acıyla inleyip geri çekildi."Yanağıma bir daha dokunursan." Tırnaklarımı pençe gibi yaptım. "Ellerini koparırım."
Bulutum ön sırasına oturup öpücük atınca 'sabır' der gibi yukarı baktım.
Gözlerim buluta takılınca yanına gidip oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulut▪︎BoyxBoy
Teen Fiction[TAMAMLANDI] İstediğiniz bir şeyi kırk kere tekrar ederseniz gerçekleşir diyorlar. Sanırım bu bir tür büyü aga BoyxBoy