Bulut▪︎BoyxBoy

3

Medya Batu
İyi okumalar

Aşk görülemez, sadece hissedilebilir diyorlar. Fakat yanılıyorlar. Ben onun gözlerinde gerçek aşkı defalarca gördüm. Ve hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey buydu.

Ama bazen berbat birşeydi onu sevmek. İşe yaramayacağını bildiğim halde mücadele edip umut beklemek acıydı.

Çıkmaz bir sokak gibiydi sanki. Seni sevmediğini, asla sevmeyeceğini bildiğin halde gülümseyerek koştuğun o sokak. Duvara tosluyordu insan bir yerden sonra. O sert duvar, kalbini parçalıyordu, can kırıkları ruhuna batarken hala onun iyileştirmesini bekliyordun.
Ama boşaydı tüm beklemeler, gelmeyince gelmiyordu işte.

Seni kana bulanmış ruhunla başbaşa bırakıyordu. Sen onun için ağlarken, en acısı, onun tüm bu olanlardan haberi bile yoktu.

Bulut da böyleydi. Ben onun için ağlarken, gecemi gündüzüme katarken onun haberi bile yoktu.
Kördü işte. Benim aşkıma kördü o. Bilse de dönüp bakmazdı zaten.

Elimin tersiyle ağzımı kapataraķ esnedim. Sabah ilk 2 ders bedendi ve biz Ahuyla bank da oturmuş futbol oynayan Bulutları izliyorduk.

Kaslı geniş vücudu, kendi takımı yenildiği için olsa gerek gerim gerim gerilmişti. Yüzündeki sinirli ifade her gol yediklerinde daha da çoğalıyordu.

Ben hiç bir zaman futbola meraklı bir çocuk olmamıştım. Küçüklükten beri daha çok voleybolu severdim.
Ama şuan onu izlemek varken oyun oynayamazdım.

Aynı sınıfta değildik ve tenefüsler haricinde zaten göremiyordum. Telefonumu çıkarıp fotoğraflarını çekmek için kameramı hazırlıyordum ki ayaklarıma sert bir darbe aldım.
Panikle telefonumu kitleyip yere eğildim.

Bankın altına kaçan futbol topunu görmemle kafamı kaldırıp oynadıkları yere doğru baktım. Az önce oynayan çocuklardan biri bana doğru yürürken hepsinin bakışlarının bende olduğunu gördüm.

Heyecanla nefes verdim.
"Topu atsana." Eğilip topu aldım. Tam bana seslenen çocuğa atıcaktım ki Bulut koşarak çocuğun yanına geldi.

"Ona atma bana at." İsmini bilmediğim çocuk kafasına vurdu.

"Oğlum bi siktir git. Taktın bana kafayı ya." Kaşlarım çatıldı. Ne alaka taktın kafayı falan.

Ani gelen kıskançlık dürtüsüyle topu çocuğun kafasına nişan alarak hızlıca fırlattım.
Top çocuğun kafasına geldiğinde, yanımda oturan Ahu hayvan gibi kahkaha atmaya başladı.

"Ananı sikiyim, beyin kanaması geçiriyorum. Ağağağa bayılıyorum." Tepkisi gülmemi getirirken dudaklarımı ısırdım.
Bulut da kendini kaybetmiş bir şekilde kahkaha atıyordu. Gülümsemem, onu güldürdüğümü görünce geniş bir sırıtmaya dönüştü.

"Lan oğuz mal mısın amk zuhahsnhamd."

"Oğlum senin amacın beni öldürmek mi lan. Masumca topu istemiştim sadece." Ellerimi suçsuzum dermiş gibi kaldırdım.

"Bilerek atmadım ki." Arkadan diğer çocukların isyan sesleri yükselince Bulut, Oğuzun kafasından seken topu aldı.

"Bir dahakine benim için direk öldür olur mu?" Heyecanla güldüm.

"Tamamdır." Arkasını dönüp gidiyorken bir anda tekrar bana döndü.

"İsmin ne bu arada? Seni daha önce hiç görmemiştim." Biliyorum. Sen beni ne zaman gördün ki zaten.

"Batu ismim." Gülümsedi. "Memnun oldum Batu." İsmimi onun ağzından duymak içimde kelebeklerin uçuşmasını sağladı.

Arkasını dönüp tempolu bir şekilde koşarak oyununa geri döndü.
Bulutu izlemeye dalmışken aniden Ahunun çığlık atmasıyla yerimden sıçarım.

"Hasiktir! Ne oldu az önce lağağğaan!"

...

"Bak canım benim, birtanem, Biraz daha utangaç davranırsan sikicem kızaran yanaklarını bebişim."

"Oha oha seve seve sövdün yani." Ahu girdiği kolumdan çıktı.
"Ya artık tanıştınız. Hayvan gibi konuştunuz da, utanılacak birşey kalmadı!"

"Ben gidemem yanına Ahu, kıt mısın ?" Somurttu ve kollarını birbirine bağladı.

"Sen böyle görünmez olmaya devam et gerizekalı." Tekrar koluma girip kafasını omzuma yasladı.

"Onu boşver şimdi, senin ki niye kaç gündür okula gelmiyor acaba."

"Ya niye hatırlatıyorsun. Özledim zaten." Sırıtarak elimle yanaklarını sıkıştırdım. Ağzı balık ağız gibi olurken kafasını iki yana sallamaya başladım.

"Ooy kıyamamm, çok mu özledin."  Kaşlarını çatıp ters ters yüzüme baktı. Bir anda hırlayıp parmağımı dişleriyle tuttu.

"Ahh ulan bırak parmağımı köpek aağ!" Asla bırakmadan daha da çekiştirmeye başladığında, bende istemsizce daha çok bağırdım.
Saçını tutup arkaya doğru çekiştirince, çekti dişlerini pis kedi.

"Saçıma bir daha dokunursan komle elini koparırım." İşaret parmağımı gözüne gözüne soktum.

"Bak bak! Kan topladı. " parmağımdaki salyalarını yanağına sürdüm.

"Iyyy pislik misin ya!?"

"Kendi tükürüğün salak niye iğreniyorsun."

"Doğru lan niye iğreniyorsam. Neysem gel sınıfa çıkak." Gözlerimi yarım saattir baktığım masaya çevirdim.
Bulutla gözgöze gelmemle küçük çaplı bir kalp krizi geçirdim.

Hemen gözlerimi çekip önüme döndüm.
"Bulut buraya bakıyor!" Ahu heyecanla kalktığı sandalyesine geri oturdu.

"Allahım lütfen dualarımı kabul et."

"Ne duas-"

"Batu?" Amnskm. Sözlerim hayallerimi süsleyen sesle yarım kaldı. Derin derin nefesler alarak Buluta döndüm. Ne ara yanımıza gelmişti bu çocuk.

"Efendim?" Dediğimde Ahunun kıkırdayarak 'kibarcık' dediğini duydum. Bu kız beni rezil ediyor. İmdat.

"Çıkışta okuldan 5-6 kişiyle cadde bostan sahile gidiceğiz. Sizde gelin isterseniz." Beni bir yere davet etti. Biz şuan arkadaş mıyız ?

Sadece 2 kere doğru düzgün bile  konuşmamıştık ama o hemen yakın oluyordu. Eğer beni sevse bu kadar cesaretli olamazdı. Ben onun için okuldan bir çocuğum hala, çünkü Bulut herkesle yakındı zaten. Bu tavırları bana özel değildi.

Ayrıca ben saçma sapan insanlarla sahile falan gitmek istemiyorum.
"Yok ya çok kalab-"

"Geliriz." Ahu,nun lafa atlamasıyla Bulut gülümsedi.
"Tamam o zamam. Çıkışta 12/B'nin kapısına gelin beraber geçelim. "

Ahu kafasını onaylarcasına salladığında Bulut gülümseyip gitti. Kaşlarımı çatıp hayretle yanımda oturan gerizekalıya döndüm.

"Ahu, gitmek istemiyordum."

"Ya Batu! Çok tuhaf bir şekilde onca yıldan sonra Bulut seninle konuşmaya başladı. Neden elinin tersiyle itiyorsun?"

"Kızım öyle bir diyorsun ki sanki çok önemli. Yani önemli tabii ama sadece benim için. Bulut beni sadece okuldan biri olarak görüyor. Bu sempatikliği bana özel değil."

Kendi ağzımla söylediğim doğrular ok gibi kalbime saplandı. Saçma bir hayal dünyasında yaşamayacak kadar gerçekti benim aşkım.
Böyle rüyalarla kendimi kandırırsam, umutlarımı yükseltirsem, yere sert bir şekilde çakılırdım. Biliyorum.

En iyisi sadece akışına bırakmaktı. olmayan şeyleri şizofren gibi, kendime çekemeyecek kadar üzülmüştüm zaten.

...

Okunma çook az :( ama olsun be ben yazmayı seviyorum...

Neyysem inş beğeniyorsunuzdur okuduğunuz için çook tşk
Minik yıldızı sevin...

Bir daha ki bölümde görüşürük 💖