3 gün sonraKalbim sızlıyordu. Gözlerimin önünde ki acımasız görüntü, yaralı göğüsüme tuz basmıştı sanki.
Aldatılmış hissediyordum, kalbim, ruhum, aklım, aldatılmış gibiydi.Peteğe yaslanmış, sevgilisini kolunun altına alıp göğüsüne yaslamış Bulut, okuldan girdiğim an görmek istemeyeceğim bir görüntüydü.
O an bütün çabalarımın bütün umutlarımın boş olduğunu anladım. İçimde ki aşık taraf hüngür hüngür ağlıyordu sanki.
Şuan sevgilisiyle bu durumda olmaları, kendi yoluna gittiğini gösteriyordu. Beni sevmediğini, aptal bir merak uğruna harcandığımın kanıtıydı.
Parmak uçlarıma kadar titriyordum. Kriz mi geçiriyorum? Hayır. Sadece sarsıldım.
Burnumun direğinde ve gözlerimde keskin bir sızı vardı. Aynı sızı kalbimi de sarıp sarmalarken aşık olduğum mavileriyle göz göze geldim.
Yoğun duygularla bakarken, gözlerini kaçırdı ve biraz daha çekti yanına Edayı. Karnımım içinde acı dalgası geçti bir anlığına.
Gerçekten o kızı seçmişti. Demek herşry yalandı. Öpmek istemesi, sarılması. Hepsi boş palavraladı.
Gözlerimi hızla onun gibi kaçırdım. Merdivenlerden çıkmak için yalnarından geçmem gerekiyordu üstüne üslük.
Gözlerim çoktan dolu dolu olmuştu. Sarsılan ruhum bedenimi tir tir tittretirken, görmesini istemiyordum. Bu kadar aciz olmak istemiyordum.
Ellerimi ceketimin cebine soktum. Islak gözlerime dimik önğme bakarak sakin adımlarla merdivenlere yöneldim.
Neredeyse 3 gündür yanımıza gelmiyordu. Ben birşeyleri aşmaya çalışıyor diye düşünerek aptal gibi umutlanırken, şuan bu güzel koymuştu.
Yanlarından geçip merdivenlerden seri adımlarla çıkmaya başladım. Kafasını kaldırıp bakmamıştı bile amına koduğum. Kalbimi sikmişti.
Deli gibi tutmak istediğim ellerini o kızın vücuduna sarmıştu ulan. Tenimi kavuran dudakları Edanın kirli tenin de mi gezecekti artık. Baktıkça öldüğüm gözleri, Edanın sinsi pırıltılarla oarladığı gözlerine mi bakacaktı.
Sevmemişti beni işte. Ne yaparsam yapayım sevmeyecekti. En başta hiç konuşmamalıydım onunla. En azından bir umudum vardı, belki diye biliyordum.
Şimdi kapılar öyle sert kapanmıştı ki suratıma toparlanacak gibi değildim.Uzun koridora geldiğimde göz yaşlarım birer birer bırakmaya başladı kendimi. Kalbimin içinde kopan fırtınalara dayanamamışlardı artık.
Sınıf kapısının önüne gelince göz yaşlarımı sildim ama durmuyordu. Çoktan dolmuş sınıfa girdiğimde gözler saniyelik bana kaydı. Bazıları takmadan önüne dönerken bazıları merakla bakmaya devam etti.
Sırama gidip, bir ön sıramıza oturmuş Oğuzla konuşan Ahunun yanına attım kendimi. Çantamı da sıranın üzerine koydum.
Kollarımı direk Ahunun boynuna sıkı sıkı sarıp kafamı boynuna gömdüm.
Sarılmanın eskisiyle boğazıma dizilmiş hıçkırıkları serbest bıraktım. Artık deli gibi, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Anlamsı zor belki ama çok ağor gelmişti anasını satayım. Beni tercih etmemesi gururumu da kalbimi de paramparça etmişti resmen.
Ahunun ellerini saçlarıma hissettim.
"Şşt ağlama be tarçınlı kekim. Sorun ne söyle hadi ?" Endişeli ve üzgün sesini nr kadar duysam da kaldırmadım kafamı.
"Batu? Oğlum ne oluyor lan neden ağlıyorsun?" Oğuz da konuşunca yavaşca kafamı kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulut▪︎BoyxBoy
Teen Fiction[TAMAMLANDI] İstediğiniz bir şeyi kırk kere tekrar ederseniz gerçekleşir diyorlar. Sanırım bu bir tür büyü aga BoyxBoy