pictures drawn in darkness

3.2K 299 511
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar ❤️

Taehyung...

Dışarıdan hızlı adımlarla gelen Momo'yu görünce ona doğru adımlamıştım . Elinden tutup onu lavaboya çekmiştim. Kabinlerde kimsenin olmadığına emin olduktan sonra ona dönmüştüm. Ağlamak istiyordum .

"Kahretsin ! Gördü mü sizi?" Momo korku dolu bir ifadeyle bana bakıyordu.

Titriyordum..

"Gördü ... Gördü Momo ve hiç iyi bakmıyordu. Mahvedecek beni " etrafı hızlıca turlarken Momo elimden tutmuştu.

"Sana zarar vermesine izin vermeyeceğim . Ne yapmam gerekiyorsa yaparım " ciddiyetle sıraladığı cümlelerle ona sıkıca sarılmıştım .

"Çok.. çok korkuyorum. Burada değildi Momo. Yoksa bu kadar rahat olmazdım yemin ederim . N-ne zaman geldi bilmiyorum " deli gibi titriyordum. Momo ise sırtımı sıvazlayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Hadi eve gidelim . Yanına çağırmadan çıkalım buradan " bunun içinde ayrıca kızardı ama hızlıca kafamı sallamıştım. Oradan çıkıp eşyalarımızı alıp eve doğru koşmuştuk.

El ele tutuşarak koşuyorduk . Gözyaşlarımın talan ettiği yanaklarıma değen rüzgar üşütüyordu .

Garip oysa ki Ağustos ayıydı...

Kaçıyordum . En büyük kabusumdan kaçıyordum . Aslında sadece kaçtığımı düşünüyordum .

Lee Hong . Çalıştığım daha doğrusu tutsak edildiğim kafenin sahibi. Yıllar önce Kuzey Kore'den kaçarken ağına düşeceğimi bilmediğim zehirli örümcek.

Kuzey'den kaçan çocuklu ailelere para karşılığında yardım ederdi . Sonrasında o çocukların ebeveynlerini öldürüp onları kendine köle yapardı. Bende Momo da o çocuklardandık .

Yıllarca bizi farklı işlerde çalıştırmış, üzerimizden para kazanmıştı. Momo heechul ile birlikte olduktan sonra bu eziyetlerden kurtulmuştu çünkü Heechul'un babası sözü geçen biriydi. O istemedikçe kuş bile uçurtmazlardı. Hong dahil bütün herkes ona haraç öderdi .

Momo'yu onun elinden çekip almıştı ama Momo beni bırakmak istediği için hâlâ benimle ve o kafede kalıyordu.

Ama Hong'un bana karşı tavrı farklı. Bana aşık olduğunu söyler ama bunun hastalıklı bir takıntıdan başka bir şey olduğunu düşünmüyordum.

O kafede beni sırf müşteri çeker olarak görürken biri bana yaklaşınca türlü işkenceler ederdi . Ruh hastası adinin tekiydi.

Kore'de şu sıralar güvende değildi ve Japonya'ya kaçmıştı. Sürekli olurdu. Bizde bu yokluktan fırsat bulup biraz olsun nefes almaya çalışırdık. Ama bir anda dönmesi ve beni Jeongguk'la görmesi hiç iyi olmamıştı .

Evimizin olduğu sokağa girdiğimizde adımlarımız biraz olsun yavaşlamıştı. Momo da benim gibi titriyordu ama sıkı sıkıya tuttuğu elimi bırakmıyordu . Eve geçtikten sonra girişte yere yığılıp kalmıştım. O da kollarını sıkı sıkıya etrafıma sarmıştı. Birlikte ağlıyorduk.

Olmayacaktı . Hiçbir zaman istediğim gibi bir hayatım olmayacaktı. Tek isteğim neydi biliyor musunuz?

Sadece yarasız , acısız bir beden ..

"İzin vermeyeceğim . Yemin ederim beni öldüreceğini bilsem dahi sana bir şey yapmasına izin vermeyeceğim . " hıçkırıklarının arasında sarf ettiği sözlerle ağlamam daha da şiddetlenmişti.

CARMEN - taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin