fears

1.6K 154 153
                                    

xxxtentacion'ı seven herkesle evlenebilirim 🥀

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum,keyifli okumalar ❤️

Taehyung....

Hayatımın en unutulmaz anlarına dün gece Jeongguk'un beni gördüğü anı eklemiştim ama sanırım eklemem gereken bir diğer an vardı.  Şuan kahvaltı masasında geçirdiğim tüm süre zarfını birleştirip bir an haline getirip eklemem gerekiyordu. 

Dün gece yaşadığımız şeylerden sonra teyzesinin bizi bölmesi bir yana tüm ev halkını kapıya toplaması ayrı bir fiyasko olmuştu.  Kapının kilitli olduğunu fark ettikten sonra sesini iyice yükseltip , ard arda çalması gerçekten cinayet sebebi olarak gösterilebilirdi.

Jeongguk'un önündeki şişlikle endişeli bir şekilde koşuşturması başka bir zaman olsa güldürebilirdi ama o an sadece sinirden ağlamak istiyordum.  Sesini duyup gelen herkese hiçbir çekinme belirtisi göstermeden  seviştiğimizi söylemişti. 

Belki bölmeseydi ve gerçekten sevişmiş olsaydık bu kadar zoruma gitmezdi ama hem bizi bölüp hemde herkese rezil etmesi fazlasıyla zoruma  gidiyordu.  Teyzesi resmen bize son dakika golü atmıştı.  Neyse ki Jeongguk toparlanıp bir şekilde çıkmayı başarmış ve herkese uyuduğumu söylemişti ama şuan altında olduğum bakışlardan anladığım kadarıyla kimse inanmamıştı.

Oturduğumuz kahvaltı masasında herkes bize bakıyor ve imalı bir şekilde sırıtıyordu . Jeongguk halinden gayet memnun bir şekilde kahvaltısını yapıyorken ben utançtan çubukları dahi elime alamıyordum.

Jeongguk, deyim yerindeyse kıtlıktan çıkmış gibi yiyordu. Sinirime yenik düşüp masa altından parmak uçlarına topuğumla vurmuştum.  Kimsenin dikkatini çekmeden yapmaya çalışmıştım elbette ama Jeongguk öyle bir bağırmıştı ki  sanki ayağına vurmamışım da kafasını kopartmışım gibiydi.

"Ne oldu oğlum ?" Annesinin endişeyle sorduğu soruya cevap vermek yerine bana dönmüştü.  Bende oyuncu bir tavırla üst bacağına elimi koymuş ve hafifçe sıkmıştım. " İyi misin ?" ses tonum ve bacağındaki elim bir nevi uyarı anlamına geliyordu. Vurduğumu belli etmemesi için yapılan bir uyarı...

"İyiyim . Bir an karnıma sancı girdi ." gözleri ben ve annesi arasında mekik dokurken gülümsemiştim. 

"Çok yemekten olmuştur." iğneleyici ses tonuma karşı yalnızca gülümsemişti. Titreyen telefonumla birlikte bakışlarımı ondan çekmiştim.  Arka cebimde olan telefonumu almış ve Momo'nun aradığını görmemle masadan kalkmıştım. Ailesinin önünde eğilmiş ve yukarı çıkmak için hareketlenmiştim.  Jeongguk da kalkmış ve peşimden gelmişti.

Dış kapıya doğru ilerlerken telefonu cevaplamıştım. "Tavşan yanında mı?" açtığım gibi duyduğum soru duraksamamı sağlamıştı.  Merdiven korkuluklarına yaslanıp Jeongguk'un yanıma gelmesini beklemiştim.  "Evet yanımda.  Kötü bir şey mi oldu?" yanıma gelen Jeongguk ne olduğunu anlamaya çalışırken Momo tekrar konuşmuştu. 

"Telefonu ona ver ." acelesi var gibiydi bu yüzden tekrarlatmadan telefonu Jeongguk'a uzatmıştım.  Eliyle kendini gösterdikten sonra ona bir göz onayı vermiştim.  Onayımla birlikte telefonu kulağına götürmüştü. 

Momo bir şeyler söyledikten sonra önce kaşlarını çatmış ardından gülmüştü.  Ne olduğunu anlamaya çalışırken Jeongguk kapıya doğru yürüme başlamıştı. Hemen ardından gitmiştim. Dışarı çıktığımızda demir parmaklıkları olan  bahçe kapısında Momo'yu görmeyi beklemiyordum .

Kapıdaki güvenliği öldürecekmiş gibi bakarken bir yandan da telefonla konuşuyordu. Jeongguk telefonu kapatıp bana uzatmıştı ve ardından bahçe kapısına doğru hızlıca ilerlemişti. Telefonumu cebime attıktan yavaş yavaş ona doğru adımlamıştım. 

CARMEN - taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin