nothing like us

1.9K 184 168
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar❤️

Taehyung ....

Bazı insanlar yaşamadığı ve özünü bilmediği şeyler hakkında gevezelik yapmaya bayılırdı.  Dışardan güzel görünen hayatlara özenir ama güzel olanın sahip oldukları hayat olduklarının farkında olmazlardı.

"Bakma öyle , gerçekten aptalsın.  Hong seni seviyor bunu hepimiz biliyoruz.  Onu avucuna almak zor olmazdı.  Keşke yerinde olsaydım ." kafede bir yıldır bizimle çalışan üniversite öğrencisi bir kız vardı.  Çok bir araya gelememiş ve bir şeyleri paylaşmamıştık. Ama iş arkadaşımdı . Dışardan gördüğü kadar biliyordu beni.   Şuan karşıma geçmiş içinde olduğum hastalıklı ve iğrenç durumu diliyordu. 

Heechul Japonya'da yaralanmıştı . Momo ise bunu duyduktan sonra gitmişti.  Neyse ki kötü bir şey yoktu ama aylardır dönmüyordu.  Yerini Somin almış ve istemesemde sohbet halinde olmuştum . Momo ile sürekli konuşuyorduk ama onun eksikliği bambaşkaydı.  Geçmiyordu. 

Somin'i daha fazla dinlemek istemediğim için kalkmıştım . Eşyalarımı alıp çıkmıştım.  Saat gece yarısına doğru akarken gece olmasına rağmen gölgemi de hissediyordum . Gölgem Jeongguk'tu. 

3 aydır görmüyordum onu . 3 ay önce bırakmış ve kendi benliğime son vermiştim.  Ama Jeongguk beni asla terk etmemişti.  Bu 3 ay boyunca her gece beni evime kadar izler sonra giderdi.  Ya da gitmezdi bilmiyorum...

Ayak seslerini duyuyordum. Bazen iç çekişlerini ,bazende hıçkırıklarını. Çoğu kez eşlik ederdim çoğu kez de koşarak uzaklaşırdım . Dönmezdim arkamı.  Bakamazdım ama o olduğunu biliyordum. O da hiç rahatsız etmezdi beni . Uzaktan uzağa dindirirdi hasretini. 

Dönüp gözlerine değsem , tüm gücümü yitirirdim.  Sahte sabır kalemi yıkar kollarının arasına  giderdim.  Yer yüzünde olmak istediğim tek yere sığınırdım ....

O gece evime döndüğümde. Kapıda görmüştüm onu . Dağılmıştım . Mahvolmuştum. Benden bir farkı yoktu.  Nedendir bilmem ona ihanet etmişim gibi hissetmiştim . Gözlerine birkaç dakika baktıktan sonra içeri girmiştim.  Bakışlarımla anlatmıştım ne kadar yaralı olduğumu.  O da anlamış olacak ki dokunmamış, beni bırakmıştı.  Ama sadece bedenen bırakmıştı.  Kalben hâlâ seviyor hâlâ ilk fırsatta soluğu bir adım arkamda alıyordu .

Şuanda olduğu gibi....

Gecenin sessizliği aramızda mekik dokurken rüzgar kokusunu burnuma taşıyordu. Havalar soğumuş , kuşlar cıvıltılarını çekip almıştı kulaklarımızdan .

Merak ediyordum mesela ...
Şuan nasıl göründüğünü.  Onda neler değiştiğini . İyi olup olmadığını.  Neler yaptığını ve daha bir çok şeyi merak ediyordum. Dönüp bu cevapları almak isterdim ama içinde olduğum sessizliği bozmak istemiyordum.

Sessizdi her yer. 

Momo yoktu.  Hong beni bu 3 ay içersinde hiç rahatsız etmemişti. Kimse yoktu . Onun adım sesleri dışında hiçbir ses yoktu hayatımda .

Hafif çiseleyen yağmur birazdan yağacağının haberini verirken adımlarımı hızlandırmıştım. Islanmasını istemiyordum. Benimle birlikte onunda adımları hızlanmıştı.  Ama bu faydasız olmuştu çünkü yağmurda adımlarımıza ayak uydurup hızlanmıştı. 

Eve daha çok vardı.  Hızlı gitmek bile fayda etmezdi.  Islanmayı severdim. 
Su alıp götürürdü her şeyi ama onun için endişeleniyordum.  O bile bunu dert etmezdi sanırım.  Yolun ortasında durmuş ve gökyüzüne bakmıştım bir süre.  Damlalar tenimle öpüşürken gülümsemiştim. 

CARMEN - taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin