Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar ❤️Taehyung....
Gittiğim hiçbir kasaba ,yer edindiğim hiçbir sokakta bulamadığım huzuru ve mutluluğu bir gecede onunla iliklerime kadar hissetmiştim.
Babamın anneme baktığı gibi bakıyordu bana. Annem her mutfağa girdiğinde babam peşinden gider onunla uğraşırdı. Onların tatlı hallerine şahitlik eder , birgün birini böyle seveceğime yeminler ederdim. Babam gibi olacağım derdim. Bir kadına sonsuz sevgi göstereceğimi hatırlatıp dururdum kendime. Çevremdeki herkesin benimle kız diye dalga geçmesi o anlarda aklımdan uçup gidiyordu.
Babam çok güçlü ve yapılı bir adamdı bense onun oğlu olmayı hak etmeyecek kadar çelimsiz ve güçsüzdüm . Cinsel yönelimimin daha sonra farkına varmıştım. Neden kız gibi olduğumu düşünüp dururdum . Erkek kardeşim babamla ' erkeklerin yapması gereken' şeyleri yaparken ben annemin takılarını karıştırırdım. O her saçını taradığında onu izler ,onun gibi saçlarımı uzatmak isterdim.
Babama hayran bir çocuktum ama o beni sevmezdi. Bunu hissediyordum. Erkek kardeşime ve anneme gösterdiği sevgi ve ilgiyi bana asla göstermezdi. Bazen ağır işler yaptırır , beceremezsem kızardı. Sırf o kızmasın diye kendimi zorlardım ama yapamıyordum işte. Gücüm yetmiyordu. Onun için utanç kaynağıydım.
Annem ise babama karşı o kadar aşkla doluydu ki bunu fark etmezdi. Gözü ondan başka hiçbir şeyi görmezdi. Üçü birlikte çok mutluydu, ben hep bir fazlalık gibiydim. Bazen rüyalarımda beni de kardeşim gibi aralarına alıp uyuttuklarını görürdüm. Sabah uyandığımda ise bir rüya oluşuna lanet ederdim.
Kuzeyde olmak çok zordu. Her şeyinize karar veren bir devlet vardı. Ama biz buna rağmen mutlu bir aileydik. Yani en azından onlar mutluydu ,bense onları izleyip mutlu olurdum. O mutluluk ve sevgi dolu evde benim payıma düşen bir şey yoktu belki de ama çocuktum ve bazı şeylere isyan etmek saçmalık gibi geliyordu. Sevgiye aç bir çocuktum . Öyle ki Hong'un bana gösterdiği ilgiyi farklı algılamamıştım bile .
Geriye dönüp baktığımda nefret etmem gereken bir annem ,babam ve varlığını bile bilemediğim bir Tanrı vardı . Ama nefret etmiyordum. O sevgisizlik hissi o kadar kötüydü ki ! Başka birine kendim yaşatmak dahi istemiyordum.
Beni kimse sevmiyordu. Doğduğumdan beri bir acı bataklığına girmiştim. Koca bir evren vardı ama beni seven bir kişi bile yoktu. Yürüdüğüm her sokakta gördüğüm insanlar , ailesiyle eğlenen çocuklar , sevgilisine ilgi gösteren gençler ... hepsi birer kıvılcım bırakıyordu kalbime. Ama bir ay önce farklı bir şeyler yaşanmıştı ,bana sevgi gösteren ,beni sevgisine mahkûm etmek isteyen biri vardı.
Jeongguk...
Rüzgarında savrulduğum her saniye için öfkeli olduğum yaratıcıya teşekkür ediyordum. Yüzsüzdüm . Çok kötüydüm , çok kötüyüm...Ama umrumda değildi artık. Gözlerine baktığımda geçip giden bomboş bir ömre üzülmüyordum.
İki gün önce cennetinin bir parçasını bırakmıştı dudaklarımın kenarına. Uzun sürmemişti cenneti öldürmem .
Telefonuma gelen mesaja bakıp öylece duruyordum. Mutluluk haramdı bana . Yasak kılmıştı bana mutluluğu.
"Rahat durmuyorsun sevgilim. Onunla gülüştüğün sokaklarda tıpkı baban gibi cansız bedenini sarmak mı istiyorsun?"
Seni öldürmem diyordu bana. Seni öldürmem ama canını söküp alırım .
Görmüştü bizi. Zaten bu kadar rahat davranmak benim hatamdı. Daha önce benzer şeyler yaşamışken, neden böyle davranıyordum ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CARMEN - taekook
FanfictionJeongguk gittiği bir kafede garson olarak çalışan Taehyung'a aşık olur. {TAMAMLANDI}