Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar ❤️Jeongguk....
Para ,sıcak bir ev ,sevgi dolu bir aile ,iyi bir eğitim , sadık dostlar ve daha bir çok şeye sahip olduğunuzda kedinizi sarsılmaz olarak düşünüyorsunuz . Bir süre sonra bunlar sizi kör ediyor ve hayatınızdaki asıl boşluğu göremiyorsunuz. Bazen o boşluğu hissedip duygusal bir durgunluğa mahkûm oluyorsunuz . Bazen de bu boşluğa düşmek yerine hissettiğiniz an ,halının altına süpürmek daha cazip geliyor. Hiçbir zaman nedenini anlamadığım bu boşluğu, hayat öyle ani bir şekilde karşıma çıkarmıştı ki ! Boşluğun olduğu yere bir ateş düşmüştü sanki .
Aşık olmuştum .
Eksik parçamı bulmuştum . Bulduğum an affetmemiştim kalbimi . Peşinden gitmiş ve onu iyice kalbime bastırana kadar durmamıştım. Pişman olmayacaktım. Bunu aciz bedenimin yansıdığı gözlerinden okuyabiliyordum.
Öpüştükten sonra onu oturttuğum duvarda hâlâ aynı şekilde duruyorduk . Gözlerime bakıyor gülümsüyordu. Çalan şarkıya eşlik edip ,ritim tutuyordu.
O bir Tanrıydı benim için . Yalnızca beni yeniden yaratan bir tanrı ve bende onun güzel dudakları arasından çıkacak olan kutsal bir soluğa tüm varlığımı feda edecek kadar bağlı bir kuldum . Teninin her bir zerresini kilisem olarak kabul eder ,orada ömürlük ibadetimi yerine getirirdim .
Boynuma sardığı kollarını gevşetmiş ve bir elini yanağıma yaslamıştı. İkimizde hareketlerimizi kontrol etmiyorduk . İçimizden nasıl geliyorsa öyle davranıyor , birbirimize olan özlemimizi gideriyorduk.
Busan'da olduğum süre boyunca onu o kadar çok özlemiştim ki çoğu şeyi abime yıkıp gelmiştim. Ona gelmedim diye yalan bir mesaj gönderdiğimde ağlaması mahvetmişti beni .
Yalnızca orada beklerken tepkisini görmek istemiştim ama minik bedeni sarsılarak göz yaşları içinde kalınca gözüm kararmıştı.
Sonra kollarıma koşması ve beni özlediğini söylemesi ona karşı içimde olan tüm merhameti açık etmişti. Onun için yapamayacağım şey yok.
"Neden bana böyle bakıyorsun ?" şımarık ifadesini seviyordum. Çenesini hafifçe kaldırıp sorduğu soruyla beni sınıyordu.
Her insanın gözüne bir perde misali inen öfke veya sahtekarlık yoktu onun gözlerinde. Biz insanlar öyle varlıklarız ki artık sahte davranmayı aşmış ,sahte bakmaya başlamıştık. Bunu birbirimizin gözlerinden anlasak bile öyle bakmaya devam ediyoruz.
Taehyung böyle değildi...
Onun gözleri o kadar masum bakıyordu ki ona karşı kendimi koruma ,kalbimi saklama gereği duymuyordum .
"Nasıl bakıyormuşum?" onun gibi şımarıkça söylediğim şeyle burnu kırışana kadar gülmüştü. Bir cevap vermemişti.
Hoş! bende ondan bir cevap beklemiyordum. Ona nasıl baktığımı biliyordum. Bunu dile getirmek onun için kolay değildi sanırım .
"Utanıyorum Jeongguk. Bakmasana !" gülerek gözlerimi kapatmaya çalışması aklımı kaçıracağım kadar dayanılmaz bir güzelliğe sebep oluyordu.
En sonunda dayanamayıp yüzümü boynuna gömmüştüm . Memnuniyetle kabul etmiş ve sarılmıştı bana . Kalbimin yaşadığı huzura vereceğim bir isim yoktu ya da kokusuna eşdeğer tutabileceğim başka bir şey ....
"Bir hayalin var mı ?" Saçlarımı okşarken söylediği şeye sadece kafa sallayıp olumsuz bir mırıldanma bırakmıştım.
"Gerçekten bir hayalin yok mu ?" aniden bende uzaklaşması hoşuma gitmese de mayışmış bir şekilde yüzüne bakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CARMEN - taekook
FanfictionJeongguk gittiği bir kafede garson olarak çalışan Taehyung'a aşık olur. {TAMAMLANDI}