farewells

1.3K 125 97
                                    


Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba🌺

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar❤️

Jeongguk...

Dağ evindeki son gecemizi yaşıyorduk. Bugün ondan bir kucak dansı almıştım ve bunu ileri taşıyıp sevişmiştik. Onunla yaşadığımız yorucu bur günün ardından; güç bela temizlenip, şömine başında bornozlarımızla oturuyorduk.

Taehyung'un bacakları kucağımda duruyordu. Kısa bornozunun altından bacaklarını okşuyordum. Aynı zamanda kırmızı şaraplarımızı yudumluyorduk. Başını kanepe sırtına yaslamış bir şekilde saçlarımı okşuyordu. Saat henüz erken olmasına rağmen mayışmış ve nerdeyse uyuyacak kıvama gelmişti.

"Keşke hep böyle kalabilsek" yorgun ve kısık sesini duyduğumda bakışlarımı yükselen alevlerden alıp ona dikmiştim. Dudakları çok az kıvrılmıştı. Alevlerin yansıdığı gözleri öyle huzur dolu bakıyordu ki yalnızca bana bakarken bile beni mayıştırıyordu.

"Nasıl?"

"Böyle işte; beraber ve mutlu.."

Elimdeki kadehi yere bırakıp onun kadehine de uzanmıştım. Zarif parmakları arasında kayıp benim parmaklarıma düşen kadehi yere bıraktıktan sonra belinden tutup onu kendime çekmiştim. Başını göğsüme yaslayıp koynumda kıvrılmıştı.

"Buradan gitmek istemiyorum Jeongguk" fısıltısını bornozun açıkta bıraktığı göğsümün üstünde hissetmiştim. Masum bir ürperti tenimi esir aldığında ona dönmüştüm.

"Bebeğim başka bir zaman yine geliriz. İstediğin için birkaç gün daha uzattım ama çalışmam gerektiğini biliyorsun. On iki gün çokta kısa bu zaman değil hm?" sıkıntıyla omuzlarını silkmiş ve daha da sırnaşmıştı. Şöminedeki alevlerin yansıdığı bornozunun sahip olduğu sıcaklığı okşayıp iyice mayışmasını sağlamıştım.

"Bana biraz zaman ver güzelim. Bizi tüm yüklerden kurtardıktan sonra seninle her şeye arkamızı dönüp gideceğiz. Yepyeni bir hayata başlayacağız. Kendimize ait bir evimiz olacak, çocuklarımız olacak. Tanrının yeryüzüne bıraktığı tüm güzellikleri bulup avuçlarına bırakacağım ama biraz zaman ver bana." parmakları göğsüme hayali daireler çizerken çekingen bir ses tonuyla fısıldamıştı.

"Böyle yaparak seni çok mu sıkıyorum? Şımarıklık yapıyorum değil mi?" Bazı konularda ısrarcı olmaktan çekiniyordu. Onu her defasında uyarmama rağmen bundan vazgeçmiyordu.

"Güzelim ne konuşmuştuk?"

"Tamam tamam sustum!" göz devirdiğine emin olmamı sağlayan ses tonuyla birlikte kıkırdamıştım. Haklıydı aslında fazlasıyla şımarıktı.  Özellikle ben tarafından şımartılmayı seviyordu. Eh! Ben de onu şımartmayı ve şımarık hâllerini seviyordum. Yapmacık değildi.  Olduğu gibi davranıyordu ve o, böyleydi.  Belki de bu yüzden bu kadar hoşuma gidiyordu bu hâlleri. 

"Yatağa gidelim bebeğim yoksa uyuya kalacaksın." omuz silktiğinde gülmüştüm yeniden. Şuan olduğumuz pozisyon çok iyiydi ama nemli saçları ve üstündeki bornozuyla her an hasta olabilirdi. Yavaşça kalktığımda oflaya oflaya kollarını boynuma sarıp ayaklanmamı beklemişti. Kucağımda onunla birlikte yatağa geçtiğimizde.  Onu bırakıp dolaba yönelmiş ve pijamalarımızı alıp geri dönmüştüm.

"İçimde kötü bir his var sevgilim" dudaklarını büzüp, kuşağını çözdüğüm bornozu üzerinden çıkarmıştı. Bir süre sessiz kaldım.  Ona pijamalarını giydirip, kendi pijamalarımı giyene kadar uzatmıştım bu süreyi. Son günlerde ne zaman gitme konusunu açsam sürekli böyle yapıyor ve kalmamızı sağlıyordu.  İçindeki kötü hissi tam olarak anlatmıyordu.  Bana karşı son günlerde açık değildi. Yalnızca kendi iç dünyasında bazı şeylerle baş etmeye çalışıyordu.

CARMEN - taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin