VAMPİRİN GELİNİ

30.BÖLÜM ~İHTİRAS VE TUTKU~

Hoş geldin balım..

O kadar beklediğin için çok üzgünüm ve teşekkür ederimm.. Seni daha fazla bekletmeden geçireyim bari..

Keyifli okumalar~

----------
Yanan sadece o değildi.

----------

"Barbaros sen delirdin mi?" Kardeşinin sert çıkışı ile biraz önceki esip gürleyen adam gitmiş yerine sakin bir adam yerleşmişti. O da doğru bulmuyordu tabiki bunu ama oluvermişti işte. Sevmişti o kadını vazgeçememişti ondan. Şimdi ise kardeşi öğrenmişti. Onu vazgeçirmeye çalışıyordu ama yapamayacağından emindi. Barbaros'u çok iyi tanıyordu çünkü. O kadından vazgeçmeyeceğine emindi.

Ranga elindeki bardağı masaya bıraktığında sertçe Barbaros'a döndü. Kardeşi gözünden düşmüştü bir anda. Bir insana aşık olması onu bitirmişti Ranga'nın gözünde. Yapabileceği bir şeyler olmalıydı. Kardeşini vazgeçilmeliydi.

"Bir kez daha söylüyorum Barbaros. O kadın ile hayatını geçiremezsin. O bir insan." Ranga Barbaros'un değişen surat ifadesi ile geriye doğru çekildiğinde Barbaros ona doğru bir adım attı. "İstediğim kişi ile birlikte olurum Ranga. Sen buna karışma!"

"İnsanlardan nefret etmen gerekiyor senin! Onları sevmen değil!" Ranga'nın bağırması üzerine birden iki kardeş karşı karşıya kaldıklarında geri çekilen kimsenin olmayacağını anlamışlardı.
"Onu daha görmedin Ranga. Sizi tanıştırmadım, onu tanısan sen de seversin." Barbaros alttan almak istediğinde bir yandan da elini Ranga'nın omzuna koymuştu. Fakat Ranga kardeşinin elini sertçe ittirdiğinde gülümsedi. Bu gülümseme bildiğin aşağılayıcı bir şekilde Barbaros'a ulaşıyordu. "İzin vermeyeceğim. Sizin bir arada olmanıza asla izin vermeyeceğim!"

Ranga bağırıp Barbaros'a son kez baktı ve oradan hızlıca uzaklaştı. Barbaros kardeşinin insanlara karşı olan nefretini bir türlü anlayamıyordu. Bir sorun vardı ama sormamıştı daha önce. Fakat karşısında kim olursa olsun o kadından asla vazgeçmezdi Barbaros. Mühürlenmişti bile çoktan. Her şeyi ile ona aitti artık. O kadın uğruna her şeyi yapardı. Hemde her şeyi...

< >

Vektor benden biraz daha önde ilerlerken canımı sıkan bir şeyler olduğunu hissetmiştim. Daralmıştım biraz. Belki de sorumluluklarım yüzündendir. Hayat öyle bir vurmuştu ki gerçekleri bana ne olduğumu anlayamadan elimden yukarıya doğru süzülen yeşil ışığa bakıyordum. Daha dün normal bir kızken birden Alaz'ın gelini olmuş, onu zar zor sindirdiğimde de güçlü bir kadın olan Endor cadısının ruhu ile bütünleşmiştim. Aslında böyle düşününce ne kadar da garipmiş. Bunları gerçekten kaldırabilmiştim. Yaşadıklarımı, olan biten her şeyi sindirmiştim.

Başımı düşüncelerden kurtulmak için iki yana salladığımda derin bir nefes aldım. Bu sırada da önünden geçtiğimiz balkonda bir siluet gördüğümde durdum. Siyah saçları güneşin altında değişik bir güzellikte dururken gülümsedim. Galiba ona gözlerim fena halde alışmıştı. Olmadığı zamanlarda soğuk tavırlarını ve umursadığı halde umursamamış gibi davranışlarını özlediğimi fark etmiştim. Yüzü bana dönük olmasa da düşünceli aurası etrafını sarmıştı ve ben bunu hissetmiştim.