40.BÖLÜM ~RUHUNU KORUMAK~

4.4K 294 115
                                    

'Sonunda' dediğinizi duyar gibiyim.

Uzun bir vakit geçti aradan.. Sizi fazla bekletmeden, oy atmayı ve yorum yazmayı unutmadan geçin bölüme.

Keyifli okumalar~

----------
Mutluluğun her bir taneciğini gözlerine gördüm.
----------

•Korma, kelebekler de kaderi yener.•

Mutluluğun geride bıraktığı bedenler, karamsarlık ile bütünleşmiş, sanki normalmiş gibi devam ediyorlardı hayatlarına. Mutluluk olmadan da olur muydu? Sadece üzüntünün olduğu dünyada kim yaşamak isterdi. Zihin bunu kaldırabilir miydi?

Zamanın, yoksul vaktinde denk gelmiş olma ihtimali neydi? Bu kadar gaddar davranmak suçluluktu. Zaman, suçluydu. Zaman, onlara değer vermiyor muydu? Bu kadar yaşanmışlık yetmez miydi? Yeniden eskisi gibi yaşayabilmek için bir ölüm mü olmak zorundaydı?

Herkes kayıptı. En kayıp olanı da ay tenli adamdı. O, içinde kayıptı. Sıkışmıştı, kurtulamıyordu. Nedeni yokmuş gibiydi, bir çok nedeni vardı.

Birisi tutsaktı. Ele geçirilmiş, yapacak bir şeyi kalmamış tutsaktı. Sadece izleyecek, ruhunun son nefeslerini dinleyecek kadar çaresizdi. Var gibiydi, aslında yoktu.

Herkes çıkmazda, herkesin eli kolu bağlı. Bir yol arıyorlar. Sadece bir yol.
Her şeyin düzelmesi için...

●●●

"Ona kötü bir şey yaparsan, seni öldürürüm!" Meyra sertçe bağırdı. Barın yatağa bağlanmış, dik dik duvara bakarken olmadık sesler çıkarıyordu. Katrina, Meyra'yı omuzlarından ittirerek, "Boş laflar etmeyin, sanki öldürebileceksin. Çekil önümden!" Barın'a yaklaştı. "Ahh, vampirlerden nefret ediyorum."

"Elis'in bedeninde olman umrumda mı sanıyorsun? İkızim daha kötü bir hale gelirse, benden kaç Katrina." Bars, Katrina'nın üstüne gitmek isteyen Meyra'yı sıkıca tuttu. Yalan söylemişti. Tabiki öldürmeyecekti fakat blöf yapıyordu. Olabilecek ihtimalleri sıfıra indirmek için.

Fakat bu çok ters tepmişti. Alaz'ın keskin bakışları Meyra'ya sabitlenmişti bile. Sessiz kalmayı tercih ettiğinde Bars ile göz göze geldiler. Bars, Meyra'nın gözlerini kapattı. "Sessiz ol yoksa abin bizi öldürecek."

Bu sırada Katrina, Barın'ın karşıya odaklanmış gözlerinin önüne elini koydu ve parmaklarını büyü yapıyormuş gibi narince hareket ettirdi. Kırmızı gözler yavaşça ele doğru kayarken Katrina elini kendi yüzüne doğru götürdü. Yavaşça. Parmaklarının hareketi hiç durmadan devam etti. Barın, büyülenmiş bir şekilde eline bakmayı sürdürdü. Katrina eli ile yüzünü gölgeledi.

Gözlerinin çevresi siyahlaşmaya başladığında elini birden indirdi. "Böö!"
Barın bağırarak geriye kaçmaya çalıştığında Katrina eğlenerek güldü.
"Yazık, kim bilir nasıl gördü beni?"

"Oyun mu oynuyorsun!" Alaz'ın sesi odada adeta yankılanırken Katrina başını tuttu. "Tamam! Tamam acı vermeyi kes!" Alaz, ellerini beline koyup başını yukarıya kaldırdı.

"YAP ARTIK ŞUNU!"

Katrina büyümüş gözleri ile Alaz'a baktı. Kandan bile koyu kırmızı gözlerini gözlerini gördü. "Kardeşini delirtebilirim Alaz. Bana iyi davransan iyi edersin."

"Katrina mısın katlanmaz mısın nesin, kes sesini ve yap artık ne yapacaksan." Bars, bağırmak yerine bıkkın sesi ile konuştuğunda Meyra'yı biraz daha sıktı fakat Meyra çoktan Bars'ın elini gözünden çekmişti.

VAMPİRİN GELİNİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin