°•♡•° Merhaba arkadaşlar. Bu bölüm, diğer kitabım olan, Tweens'ten. Sevgililer günü'nde, size hediye olarak, bölüm paylaşmak istedim.
Oazis için sevgilier günü bölümü, biraz geç geleceğinden, bu gün için hediye bir bölüm paylaşmak istedim. Diğer kitabımı da okumanızı tavsiye ederim. Çok eğlenceli bir kitap ;)
Sevgi sadece karşı cinsler arasında diil. Sevgi aileye, arkadaşa, sevgiliye, bitkiye, hayvana, her şeye ola bilir. Kalbinde Sevgi Hissi Olan Her Kesi Kutlarım. Hep Sevip, Sevilin. °•♡•°
°•☆•° İyi Okumalar ! °•☆•°
Orland
Romaya gelince, direk kaldığı otele sürdüm. Kaldığı odanın yanındaki odayı kiraladım. Onu, onları takip ettim. Mariano kimdi bilmiyorum, ama, durmadan ona yardım ediyordu. Ev kiralayacağı zaman, ilk ilgilendikleri evi ben kiraladım, karşı daire boş olduğundan, onlar da orayı kiraladı. Üniversiteye kadar eve yerleşme falan gibi şeylerle geçti zaman. En azından bende. Onun kiraladığı ev eşyalıyken, benimki, mutfakla banyo dışında bomboştu. En az, İngilteredeki odam kadar siyah ve gri bir eve dönüştürdüm burayı. Arada beyaz da vardı.
Üniversitenin ilk gününden, kurduğum alarmdan geç kalkmış, onları takip edememiştim. Olsun, zaten üniversitenin yerini biliyordum. Ve kahvaltı etmeden çabucak hazırlanıp, evden çıktım. İki gün önce üniversiteye gidip, yeni gelen öğrencileri araştırmış, Marienette'nin hangi bölüme kaydolduğunu öğrenmiş, ben de o bölüme kaydolmuştum. İkinci üniversitemdi. İlkinden eylenceli geçeceğine eminim.
Üniversiteye varınca, arabamı üniversitenin park alanına park ettim. Arabadan çıkınca, etrafımdaki tüm kızların bakışları bana dönmüştü. Ahh bu durumu seviyorum. Elimi saçlarıma atıp, havalı olan saçlarıma biraz daha hava verdim. Yakışıklı olduğumu biliyorum kızlar, ama, bana bakmasanız iyi olur. Buraya prensesim için geldim. Boşuna heveslenmenizi istemem.
Diye düşünürken, bahçede el ele tutuşan çifte kaydı gözüm. Bu Marienette diil miydi ?! Yanındaki, elini tuttuğu kimdi ?! İki haftada, göremediğim birini, sevgili mi edinmişti ?!! Kaşlarım çatılarak, ben de bahçeye doğru ilerledim ve onları takip etmeğe başladım. Binaya girince, adımlarımı hızlandırıp onları takip ettim. Bir sınıfa girmesiyle, ben de peşlerinden, değim yerindeyse, sınıfa daldım.
Sınıfa girmemle, ya da dalmamla, her neyse işte, karşılaştığım manzara, inanılmazdı. İki Marienette yan yanaydı. Pardon karşı karşıyaydı, ve biri Marienette, biri de şimdi ismini söylerken duyduğum Cabellaydı. İkizdiler Tanrım !
Öğretmenin sınıfa girmesiyle her kes yerine geçip oturdu. Ben de Marienettenin sağındaki sırada oturuyordum. Burdan rahatlıkla onu görüyordum. Sınıftaki her kes şaşkındı, öğretmen ve ben dahil. Yeni gelenler kendilerini tanıtırken, Marienette'nin mesajlaştığını, mesajda her ne yazılmışsa, okuyup gülümsediğini izlerken, ister istemez kaşlarım çatılmıştı. Onun bakışları bana dönünce, kısa bi süre o da bana çatık kaşlarla bakmış, tekrar önüne dönmüştü. Felsefe hocamız durmadan konuşurken, ders boyunca Marienetteyi izlemiştim.
Cabella
" Tanrım, inanamıyorum. İkizim var." Dedim sırama oturmuş, belki ellinci kez söyleyerek. Aynı bölümdemiydik acaba, bu ders bir çok bölümlerle ortak geçen bir dersti.
" Clara, bu nasıl olur? " diye sordum, sınıfa yeni gelenler kendilerini tanıtırken
" Cabella, sen hiç duymadın mı ? Dünyada her kesin bir ikizi vardır. Bu kız da senin dünyadakı ikizin. Acaba benim de ikizim var mı? " diyerek, o da düşüncelere daldı. Her halde ikizi olsa nasıl olurdu, neler yapardılar onu düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oasis
Любовные романыBazı Aşk'lar Okyanus gibidir. Görmesen de, sonunun bir yerde bittiğini bilirsin... Oysa ki, Enis'in Okyanus gözlerinde gördüğüm, Sevgimin, Sevgimizin Sonsuzadek Bitmeyeceğiydi! Aşk sürprizlerle doludur. Kimin olacağı, ne zaman, nerede, nasıl olacağı...
