°• Fuar •°

1.5K 85 4
                                        

       Devrimin bakışları, bakışlarımı takip ederken göz devirdiğini gördüm. Enisle Amira bize doğru gülümseyerek gelirken, Devrim de suratına sahte gülümseme yerleştirdi

      " Merhaba Devrim, nasılsın? " Enis ilk, benden biraz önde durmuş Devrimle görüştü. Devrim de karşılık olarak

      " Merhaba. İyi teşekkürler. Siz nasılsınız? " ikisi de ingilizce konuşuyordu. Devrim Enisle görüştükten sonra sıra Amiraya gelmişti. Enis de bana doğru yönelince

      " Merhaba, nasılsın? " Arapça sordu

      " Merhaba. İyi teşekkürler, sen nasılsın? " diye Arapça karşılık verince, Devrim de Amira da şaşkınlıkla bize doğru döndüler. Devrim Arapça konuşa bildiğimi biliyordu. Ama burada onlarla Arapça konuşacağımı zannetmiyordu, geldiklerinden beri ingilizce konuşduğumuzdan. Amira mutlulukla gülümseyip bana doğru geldi

      " Merhaba, nasılsın? Arapça bildiğini bilmiyordum " diyip bana samimice sarıldı

      " Ben de doğum gününde öğrendim " dedi Enis. Gözlerinde yine kayalıklara çarpan dalgalar vardı. Devriminse gözleri maviliyiyle griliyini kaybetmiş, siyah kadar koyulaşmıştı. Enisle ben konuşurken hep böyle oluyordu. Enis hayatımıza dahil olduktan sonra, Devrimin bana karşı hisleri olduğuna emin oldum. Benim için oldukça üzücü bir durumdu. Ben onu olmayan kardeşim gibi severken, onun bana karşı hislerinin olması beni mutsuz ediyordu. Benim de ona karşı hislerimin arkadaşlıktan öte olmadığını bilmesi onu üzüyor olmalıydı.

       " Ve sen bana demedin. İnanamıyorum. " Amira Enise karşı stem edince, Enis ellerini teslim edermiş gibi kaldırıp

       " Bunu Ecrine söyle,  geldiğimizden beri bu güzel şeyi bizden saklamış " derken silahları bana doğru yöneltmişler gibi hissettim.

       " Arkadaşlarımın yanında sizinle ayrı dilde konuşmam etik olmazdı. Her kesin anladığı dilde konuşmak daha düzgün geldi bana " derken, artık her kes ingilizce konuşuyordu. Bu söylediyime Devrim gülümserken, Fuardan düşündüğümden de yorgun döneceğime emin oldum.

       " Şaka yapıyorduk, sen en doğrusunu yaptın. Bakalım projeleriniz neymiş " derken, Enis beni bir nevi kurtarmıştı. Dubai projesine hayranlıkla bakarken, eminim ki, Devrim de içinden beyenmemesi için, benim gibi dua ediyordu.

        " Amira Otele baksana. Tam da senin bahsettiğin gibi bir otel. Modern dizayn, tatillik, her kesin yazın, hatta kışın bile tercih edeceği bir otel. " Haklıydı. Dubai kışın bile sıcak olduğundan, 4 mevsim Yazı yaşadıklarından, her kesin 4 mevsim tercih edecekleri tatil ülkesiydi. Tatillerindeki oteldeki tercihleri de daha modern, şık, havuzu, su attraksionları bol olan bir yer olurdu. Enisin söylediklerini Amira da destekleyince, Devrimle ben bundan mutsuz olmuştuk. Burcu kenardan bizi hayretle izliyordu. Tabii ki de hayretle izler. Hangi şirket Dubai gibi zengin ülkede, Dubainin en zengin iş adamıyla çalışmak istemez ki. Burcunun bakışlarını yakalarken

        " Bu asistanım ve yardımcım Burcu hanım. Bunlar da Enis ve Amira Albokhair " Burcuyla Amira'ları tanıştırırken Devrim de Barselona projesiyle ilgilenen alıcıların yanına gitti. Belli ki Barselonaya gitmeği çok istiyordu.

        " Bu proje harika ötesi. Yeni otelimin bu olmasını çok isterim. Ecrin arkadaşlığımız genişleniyor, artık beraber çalışıcaz " derken Enis, sahte olduğuna emin olduğum bir gülümseme yüzüme oturdu. Mutlu olmamı bekliyordu. Benim aksime Burcu, Enis ve Amira oldukça mutluydu. Eminim ki Devrim de mutlu olmayacaktı.

        " Lütfen arkadaşlığımız için projeyi almağa çalışmayın. Çok üzülürüm. Mecbur diilsi... " derken

        " Ben gerçektende yeni otelimin böyle olmasını istediğimden projeyi alıyorum, emin  ol " diyerek cümlemi tamamlamama izin vermedi. Gözlerinde artık parıltılar yoktu. Işıltısını kaybetmişti artık. Kızmışmıydı ? Neden ? Almamasını söylememden mi ?

OasisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin