Bu bölüm çok uzun ve doyurucu bir bölüm. Görüşlerinizi yazarsanız sevinirim))
İyi Okumalar :) ^^
" 4 ! 3 ! " Her kes bağırmaya devam edince elimde soğuk başka bir el hissettim
" 2 ! 1 ! " Hepsi bağırırken, ben şaşkınlıkla elimdeki diğer ele baktım. Enis Elimi Tutmuştu !
Yeni Yıl'a Onunla Girmiştim !
Geri sayım yaparak, her kes gökyüzünde atılacak olan havai fişek gösterisini beklerken, Enis 2015'e saniyeler kalırken elimi tutmuştu. Hem de Yeni Yıl'a nasıl girersen öyle geçer diye sorduktan sonra. Resmen tüm senesinin benimle geçmesini istemişti. 2015'e girince her kes bir birine sarılarak kutladı. İlk annemle saılmıştım, annem bana dönene kadar Enis elimi tutmuş, bunun şokundan da ben elimi çekememiştim. 10 saniye kadar falan elimi tutmuştu. Havai fişek gösterisinden sonra, restauranta döndük. Masalar kenara çekilmiş, orta, dans için boş kalmış, tatlılar, içkiler servis ediliyordu. Enisle Amira annelere ve bir birlerine hediye vermeyen kim kalmıştısa onlar da hediyelerini vermişti. Enis anneme çok ince mücevher almıştı. Annem de onun için aldığı saati vermişti. Bu gece annem Enise karşı olumlu gibiydi. Geldiyinden beri surat asmamış, arada ortak konularda konuşmuş, hatta, anlaşmıştılar. Bunu bu geceye mahsus olduğunu düşünüyordum. Canlı müzikte çalmağa başlayınca hepimiz dans etmeye başladık. Her kesle dans ediyorduk. Saat neredeyse 2'ye kadar dans ettik. Annelerimizi evlerine uğurladıktan sonra, Devrimle ayarladığımız eve doğru gittik.
Ev restauranttan çok uzak değildi. 25 dakikalık yolun sonunda eve varmıştık. Ormanlığın ortasında büyük villaydı. Alt katı ağaçla tasarlanmış, üst katı camlarla, çatı katıysa, yine, ağaçla tasarlanmıştı. Etrafında olan en yakın ev, arabayla 20 dakikalık mesafedeydi. Bahçede ve villanın 1.katında garaj vardı. Benle Devrim arabayı bahçedeki garaja, Bora da diğer garaja bıraktı. Beyler bavulları taşımamıza yardım ederken, ben önden gidip, Devrimin verdiyi anahtarla kapıyı açtım. Evin dışı kadar, içi de moderndi. Kapıyı açık bırakarak salona doğru ilerledim. Kocaman salonun içinde, taşlarla süslenmiş duvarın içinde şömine, şöminenin karşısında küçük sehba, şöminenin üzerinde küçük TV, TV'nin yanındaki duvarda geyik kafası, şöminenin önünde büyük, yastıklarla L koltuk, bir köşede manzaraya bakan yerde iki kişilik masa, masanın yanında küçük çam ağacı, diğer köşede ise uzun siyah masa vardı. İçerisi şömine sayesinde çok soğuk diildi, ama üzerimizdeki giysilerle elbette burada donardık. Bavullarımızı bizim için, üst kata, bizim için ayrılan odaya çıkardı beyler. Amira bavulundan Enisin de giysilerini çıkarıp ona verdikten sonra odada sadece Gizem, Amira ve ben kalmıştık. Oda gerçekten soğuktu. Üşütmeden çabuk üzerimizi değişip aşağı inecektik
" Amira, sorum belki ani olucak ama, Devrimi seviyormusun? " İnanamaz şekilde Gizeme baktım. Çok rahat sormuştu. Benden ümidini kesmiş olmalı, Amiraya bakıyor artık. Ama sorusu beni de meraklandırmıştı. Amiranın soruyu beklemediği belliydi. Ama suratındaki kızarmış yanakları ve gülümsemesi cevabı veriyordu
" Evet " Süper! Ben bu kadar açık sözlü ve ya cesur olamazdım. Rahatça evet dedi
" 3 haftada nasıl sevdin, sevdiyine emin oldun ? " Sorum belki de kendim içindi. Kendime sorup da cevaplayamadığım soruyu Amiraya soruyordum. Durumumuz aynıydı. Ben Enisi ne kadardır tanıyorsam, Amira da Devrimi o kadar zamandır tanıyordu
" Hissettim. Neredeyse 25 yaşım var, olsun o kadar. Ben hislerime güveniyorum. Aşk konusunda hiç yanılmadım " Al sana ikinci Gizem. Bir aşk uzmanı daha
" Aynı, Enisin seni sevdiyini hissettiyim gibi " diye devam etti
" Ben de söylüyorum, dinleyen yok " diye Gizem de Amira'yı destekleyince
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oasis
RomanceBazı Aşk'lar Okyanus gibidir. Görmesen de, sonunun bir yerde bittiğini bilirsin... Oysa ki, Enis'in Okyanus gözlerinde gördüğüm, Sevgimin, Sevgimizin Sonsuzadek Bitmeyeceğiydi! Aşk sürprizlerle doludur. Kimin olacağı, ne zaman, nerede, nasıl olacağı...