Merhabalar. Öncelikle yeni bölüm yerine, bunu paylaştığım için hayal kırıklığına uğramamanızı dilerim. Fakat bu hikayeyi de okumanızı içtenlikle tavsiye ederim. Kurgusu alıştığımız kurgulardan değildir. Ve hikayenin kurgusuna bizzat şahidim. Ablam yazdı diye demiyorum, fakat, gerçekten hikaye beni de etkiledi :) Umarım siz de beğenerek okursunuz. Hikayenin linkini yorumda paylaşacağım. Önceden teşekkürler ! :)
* * *Gerçek aşk için hiç bir zaman, zaman ve yer kavramı olmamıştır. O, o kadar aniden olur ki, bir kalp atımında, bir göz kırpımında, küçücük bir zaman diliminde.
Aşk seni öyle hazırlıksız bir anında yakalar ki, ne kadar hazır değilim diye diretsen de, usul-usul tüm duygularını esir alır ve tüm benliğini ele geçirir. Ve bir bakarsın ki, sol göğsünün altında atan bir yerine 2 kalp var.
Kilian Abbott zengin, yakışıklı, her şeye sahip, başarılı bir iş adamı... Tüm kadınlar onu elde etmek istiyor, ama ironiye bakın ki, o hiç bir kadını istemiyor. Hayır-hayır, düşündüğünüz gibi tek gecelik ilişkisi de yok. Belki de tanıdığınız nadir bakir erkeklerden biri...
Klişelerden uzak durararak o, aşka tüm kalbiyle inanıyor. Fakat aşk için bir kadına ihtiyacı yok...
* * *
Gençliğini yaşama fırsatı olmadan kendini bu holdingte bulmuştu. 17 yaşında olmasına rağmen omzuna çok ağır yükler konulmuştu. Akıllı biri olduğu için genç yaşından itibaren hayati sorumlulukları almakla görevlendirilmişti Tüm nefretini, kinini ve hırsını adeta işlerden çıkarmıştı. Ağır-ağır dosyalar, bitmeyen toplantılar, her kese sıkıcı gelen iş seyahatları onun için adeta bir terapi gibi olmuştu.
“Bay Abbott geldik efendim”. Holdingte çalıştığı günden itibaren kendisi için görevlendirilmiş olan şöförü Frederick, Kilianı çok iyi tanıyordu. 10 dakikadır holdinge gelmelerine rağmen sesini çıkarmamış, Kilianı düşünceleriyle yalnız bırakmıştı. Ama bu gün patronunun önemli toplantısı olduğunu bildiği için sonunda ona seslenmek kararı almıştı.
New-Yorkun en işlek caddesinde olan bu holding yalnız Amerikada değil tüm Avrupa ülkelerinde, Orta ve Uzak Doğu-da iyi bir yankıya sahipti. Holdingin üzerindeki Abbott tabelası adeta şirketin gücünü yansıtıyordu. Kilian her defasında holdingin önünde durduğunda aynı duyguları yaşıyordu. Hep buraya ilk geldiği günü hatırlıyordu.
Bundan 12 yıl önceydi. Sonunda Kilian o devasa holdingle tanışacaktı. Hayatında hiç bu kadar heyecanlanmamıştı. Karakteri açısından soğuk bir kişiliğe sahip olduğu için öylece kolay heyecanlanmazdı ve ya duygu patlamaları yaşamazdı. Fakat bu başka bir olaydı. Kilian kendisine verdiği sözü tuta bilmek için her açıdan güçlü olmalıydı. Onun tek amacı ekol olmaktı. Her kes tarafından saygı duyulan, korkulan, güçlü ve yenilmez! Sevgiye ihtiyacı yoktu. Özellikle de bir kadın sevgisine. İhtiyacı olan tüm sevgiyi Harrwick ona vermişti.
Bay Abbott Kilianı holdinge rolls-royce-uyla getirmişti. Zaten Harrwick Abbott, Kilian için tam bir örnek profildi. Duruşu, konuşması, toplum içindeki saygınlığı, giyimi-kuşamı, kararlılığı ve sertliği. Ama Harrwicki zayıf kılan bir şey vardı. Kadınlara karşı zaafı. Ve kadınların kendisini kullanmasını bilse de hiç bir zaman sorun etmiyordu. O kadınlara aşık bir adamdı. Kiliana göre bu zayıflıktı. Kilianın hayatında kadınlara karşı duyguya yer yoktu. Onun için kadınlar birer süs makinesinden ibaretti ve hep en iyisi arayışında olmaları onlardan nefret etmek için daha bir nedendi.
17 yaşında olmasına rağmen yaşından büyük gösteriyordu. Giyimi, davranışları ve en önemlisi bakışları. O bakışların altındaki kişi sanki 17 yıllık bir ömür sürmüş biri gibi durmuyordu. Sanki 17 yıllık ömrüne büyük zaman dilimi sıkıştırılmıştı. Holdinge geldiği gün daha ilk dakikadan olgun davranışları ve sert yakışıklılığı sayesinde tüm işçilerin ilgisini çekmişti, özellikle de kadınların. Ama bakışlarındaki bariz nefret kadınları ondan uzak tutmaya yetmişti. Bakışlarıyla kadınları aşağılıyordu sanki. Daha geldiği ilk günden itibaren tüm çalışanlarla tanıştırılmış ve toplantılara katılmıştı. Bay Abbott Kiliana holdingini rahatlıkla bıraka bileceğini ilk günden anlamıştı ve Kilian 22 yaşındayken holdingin tüm yetkilerini Kiliana devr etmişti. Artık büyük patron Kiliandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oasis
RomanceBazı Aşk'lar Okyanus gibidir. Görmesen de, sonunun bir yerde bittiğini bilirsin... Oysa ki, Enis'in Okyanus gözlerinde gördüğüm, Sevgimin, Sevgimizin Sonsuzadek Bitmeyeceğiydi! Aşk sürprizlerle doludur. Kimin olacağı, ne zaman, nerede, nasıl olacağı...