Merhaba Arkadaşlar. Hikayeye yorumlarınızı, görüşlerinizi ve eleştirilerinizi yazarsanız mutlu olurum)) İyi Okumalar :))
Oyunu kazanmamıza çok mutlu olmuştum. Devrim hala kaybetmesine inanamıyordu. Benden beklemediği kessindi. Oyun neredeyse bir saat sürmüştü. 6 kişi olmamıza rağmen. Amira uyukluyordu neredeyse. Uykuları gelmişti anlaşılan. Sabaha çok az kalmıştı. İki üç saat sonra gün doğardı her halde.
" Uyuyalım mı artık ? " Devrim Amiranın durumunu görmüş, teklif etmişti.
Hepimiz yorgunduk. Onu onayladık. Yukarı odalarımıza çıktık. Odalarımız karşı karşıyaydı. İyi geceler faslından sonra, biz kendi odamıza, onlar da kendi odalarına girdi. Odalar şömine sayesinde sıcaktı. Yatak dört kişinin rahatlıkla sığacağı büyüklükteydi. Erkeklerin odasında ama, ayrı ayrı, tek kişilik üç yatak vardı. Kızlar yorgun olduğundan tam sohbet edemiyolardı. Pijamalarını giyinmeye odaklanmıştılar. Tabii ki de bu durum benim için iyiydi. Bir de onların Enis sohbetlerine katlanamazdım. Her ne kadar Gizem oyun bitince, beni bi köşede sıkıştırmış, lafını - " Sevdiğini illa söylemeli mi, apaçık belli. Senin için oyundan çekildi, kazanmanı sağladı " - söylemişti.
Kızlarla da kısa iyi geceler faslından sonra uyumağa çalıştık. Gizem ortaya, Amira pencere tarafa, ben de kapı tarafta uyumuştum. Kızlar çok geçmeden uyumuştu, ama, benim uykum yoktu. Gözlerimi yumarak, kendimi uyumağa zorladım. Olmadı. Cebimi çıkararak sosyal medya hesaplarıma girip kontrol ettim. Online kitaptan kitap okumağa karar verdim sonra. Dört beş bölüm kadar okuduktan sonra, böyle olmayacağını anlayarak yerimden kalktım. Kızların uyanmaması için oldukça sessiz olmağa çalışarak, pijamalarımı çıkarıp, tekrar pantolonumla, kazağımı giydim. Gerçi yere düşsem bile uyanacakları yoktu. Üzerimi değiştikten sonra, cebimi alarak, bu sefer de beylerin uyanmaması için, oldukça sessiz şekilde kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz, odadakı şöminenin ışığı koridora çıktı. Koridor karanlıktı. Telefonumda ışığı açarak, odanın kapısını kapattım. Yine sessiz olmağa özen göstererek aşağı kata, salona indim. Salona inince rahatlıkla ışıkları açtım. Mutfağa geçerek, yaptığım çikolatanın altını kısık ateşte yaktım. O ısınırken dışarı çıktım. Güneş neredeyse 30 dakikaya çıkardı. Dışarda, terasta, hemen kapının yanında tahtadan, işlemeli bank vardı. Salondan nimderle yastık ve battaniye getirdim. Kendime tatlı sıcak koltuk yapmıştım, Mutfağa dönünce
" Uyumamışsın ? " dedi.
Merdivenin son basamağında duran Enise döndüm.
" Evet uyku tutmadı. Sıcak çikolata yapıyorum kendime, istermisin? " dedim.
Sadece başıyla onayladı. O da pijamalarını çıkarmış, rahat ve sıcak giysilerini giymişti. Mutfağa girince, o da arkamca geldi. Benim için kupları masaya koydu. Ben de sıcak çikolataları kuplara döktüm. İkimiz de kendi kuplarımızı alırken, o salona ben de dış kapıya doğru gittim
" Nereye gidiyorsun ? " dedi tam koltuğa oturacağı sırada. Salonun ortasında, elinde kup durmuş, şaşkınca bana bakıyordu
" Güneşin doğuşunu izlemeye. Gelsene " dedim gülümseyerek.
Gülümseyerek kafasıyla onaylayınca, ben dışarı çıktım. Hazırladığım koltuğa bağdaş kurarak oturup, battaniyeyi üzerime örttüm. Kupumun kenarına iki elimi sarıp ısınmağa çalıştım. Enis te gelmiş yanıma oturmuştu
" Üşüteceksin, battaniyenin altına gir " dedim ona bakmadan
" Baş üstüne efendim " diyerek dalga geçti. Sesinden eylendiyi belliydi. Battaniyeyi kaldırıp üzerini örttü. Benim gibi oturunca, aramızda çok mesafe kalmadı. Yine etrafımı onun egzotik kokusu sarmıştı. Her nefes alışımda onun kokusunu duyuyor, soluyordum.Güneş artık kendini hafiften belli ediyordu. Gökyüzü turuncuyla gri arasında kalmıştı. Ormanlığın temiz havası, manzara, sıcak çikolata uykusuz olmama rağmen, rahatlamama yardımcı oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oasis
RomansaBazı Aşk'lar Okyanus gibidir. Görmesen de, sonunun bir yerde bittiğini bilirsin... Oysa ki, Enis'in Okyanus gözlerinde gördüğüm, Sevgimin, Sevgimizin Sonsuzadek Bitmeyeceğiydi! Aşk sürprizlerle doludur. Kimin olacağı, ne zaman, nerede, nasıl olacağı...