Merhaba arkadaşlar. Bölüm geç geldi biliyorum. Kendi işlerimden dolayı yoğundum. Zaman ayıramadım. Bu arada, instagramda, Bu ve diğer kitabım için hesap açtım. Gelişmeleri oradan da takip ede bilirsiniz. @Oazis_and_Tweens gidiyo. Sizi de çok bekletmek istemediğimden yeni bölüm yazmağa çalıştım. Gelen bölüm daha uzun ve eylenceli olucak) Bu sefer sınır 35 vote) Hadi okumağa başlamadan her kes vote/oy'u tıklasın ;) Şimdiden teşekkürler, iyi okumalar ! :) ^^ °•♡•°
Kalın kazaklardan, ağır botlardan, tüylü montlardan, kat kat giyinmekten yorulduğumu, sabah gözlerimi rahatsız etmeyecek derecede sıcak hava ve odamı aydınlatan güneş sayesinde anladım. Kışa kısa bir mola vermek için en güzel tatil mekanı Dubai'ydi. Bem beyaz odamda, bem beyaz yatağımdan çıkıp, odamda bulunan banyoya girdim. Kısa bir duştan sonra, güne tüm yorgunluğumdan arınmış bir şekilde başlamıştım. Saçlarımı taramış, havluyla kuruluyarak açık bırakmıştım. Zaten hava sıcaktı. Üzerime beyaz, üzerinde çiçek desenli askılı uzun elbisemi giyip, odamdan çıkıp, Gizemin odasının kapısını tıklattım. Gir demesinin ardından odasına girdim.
" Günaydın prenses. Nasılsın? " diye sordu. Saçındaki havludan anlaşılan, o da benim gibi duş almıştı. Üzerine de pudra tonlarında askılı elbise giymişti.
" Günaydın. İyiyim. Tüm yorgunluğum kaybolmuş durumda. Sen nasılsın? " derken, odanın kapısı tıklatıldı. Gizem gir deyince, içeriye Amira girdi
" Günaydın. Kalkmışsınız. Nasıl uyudunuz? "
" İnanılmaz güzel. Saat kaç bu arada? " diye sordu Gizem. Anlaşılan kalktığından beri saate bakmamıştı hiç .
" Saat 10'a geliyor. Kahvaltı hazır, inelim mi hazırsanız? "
" Siz inin, ben de geliyorum " diyerek kafasındakı havluyu çıkardı ve saçlarını taramağa başladı Gizem.
Ben de odamdan cebimi alıp, Amirayla salona indim. Masada bi kuş sütü eksikti sanki. Neredeyse 16 kişilik masanın üstünde boş yer yoktu. Bal, süt, taze sıkılmış meyve suyu, bi çok çeşit peynir, salatalık falan derken, hurmaya kadar her şey vardı. Biz masaya geçip otururken, kahvaltıya başlamak için Gizemi bekliyorduk. Kalktığımdan beri ben de cebimi hiç açmamıştım. Annemle Enis aramıştı kessin. Cebimi açarken
" Abimin toplantısı olduğundan kahvaltıya gelemiyecek, ama saat 12 gibi burada olacak. " dedi Amira
" İşi varsa gelmese de olur. Akşam buluşa biliriz " dedim cebim açılırken. Bizim için işlerini bırakmasını istemiyordum. Cebimden gelen bildirim sesleriyle cebime döndüm. 5 arama 2 mesaj vardı. Annem, Devrim ve Enis. Mesajlar Enistendi. Toplantısı olduğunu, 12de geleceyini yazıyordu. Bizim için işini aksatmamasını yazıp yolladım. Gizem de gelince cebimi masaya bıraktım, kahvaltıya başladık. Kahvaltıdan sonra annem ve Devrimle konuşa bilirdim.
" Burası inanılmaz güzel bir yer " dedi Gizem arap kahvesini yudumlarken.
Kahvaltıdan sonra kızlarla oturmuş, sohbet etmiştik. Saat 12 ' e kadar böyle devam etmiş, Enisin gelmesiyle dışarı çıkmıştık. Dünyanın en büyük Mall'una, Dubai Mall'a gitmiş, alışveriş yapmış, sonra da bir restaurantta oturmuş yemek yemeye başlamıştık.
" Burdan nereye gitmek isterseniz kızlar? " diye sordu Enis. Buraya geldiğim günden beri, Enis hep kandurada ve kefiyedeydi. Bu giyim ona inaılmaz yakışıyordu. Takım giymesinden çok, kandura giymesini seviyordum.
" Ben toplantıya katılmalıyım. " dedi Gizem
" Benim de gelmemi istermisin? " diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oasis
RomanceBazı Aşk'lar Okyanus gibidir. Görmesen de, sonunun bir yerde bittiğini bilirsin... Oysa ki, Enis'in Okyanus gözlerinde gördüğüm, Sevgimin, Sevgimizin Sonsuzadek Bitmeyeceğiydi! Aşk sürprizlerle doludur. Kimin olacağı, ne zaman, nerede, nasıl olacağı...