" Günaydın prenses. Nasılsın? " dedi Devrim odamda karşıma oturarak. Dün gece Enisin mesajına cevap yazmamıştım. Sabah kalktığımda da ' Rica ederim ' yazıp yollamıştım. Gizeme de bir şey dememiştim, Amiranın haklı olduğunu ve kendisini savunacaktı. Düşüncelerimi bir kenara koyup
" Günaydın. Yorgun, ama iyi. Senden naber ? " dedim. Karşımda oturmuş, bir şey sormak istiyor, ama sormağa da cesaret edemiyormuş gibi bir hali vardı. Hiç bir şey demeden kendisinin sormasını beklerken
" İyi, dün nasıldı? " arkasına yaslanmış, bir ayağını da sallıyordu. Bir şeyden rahatsız olmuş gibiydi.
" İyi geçti. Eylenceliydi hatta" derken suratındakı ciddilik pek de gitmemişti " keşke sen de olsaydın " dedikten sonra yumuşayarak
" Biz üçümüz gideriz. Gizem, sen ve ben. Seneye her halde." derken artık gülümsüyordu. Beni ' kıskanmıştı ' sanki. Belki de Enis'ten. Büyük Ada'da benle Enis sohbet ederken , atkısını boynumda gördüğünde falan belli etmese de kızdığını, kasıldığını görmüştüm. Kızınca kaşları çatılır ve çenesi seğirirdi. Tekrar düşüncelerimi kafamdan atıp
" Projeyi tamamlayalım bu gün. Birazdan toplantımızı da yapalım. Onlara da söyleyelim projelerini tamamlasınlar " dedim. Devrim de onaylayınca projeyi açıp, son düzelişleri de yapıp tamamladık. Öğle yemeğini birlikte yaptık. Toplantı da yolunda geçmişti. Amirayla Enis bu gün kendileri takılacaktı. Gizem de dünkü Dubai'den gelen teklif için, yeniden iş görüşmesine gidecekti. Annem de yarın geleceğinden, Devrimle sağollaşıp şirketten çıktım.Evin yolunu tutmuş giderken, kaç gündür hazır şeyler yediğimi hatırlayıp, mağazanın yanına park ettim arabayı. Mağazada reyonlar arasında ilerlerken meyve suyu, tavuk, meyve, patates, domates, başka sebzeler, yeşillik, pasta derken sepetim dolmuştu. Kasaya yakınlaşıp sepeti boşaltırken, kasa yanında duran çikolata ve sakızlardan da aldım. Parayı ödedikten sonra mağazada çalışanın yardımıyla sepeti arabama kadar sürüp, poşetleri bagaja yerleştirdik. Burası kolay da evde yerleştirmek zor. Yardım eden çalışana bahşişle teşekkür edip arabama bindim. Mutfakta onları da yerleştirmeği düşünüp yüzümü buruştururken, arabayı çalıştırıp evime doğru sürdüm. Arabayı kapının önüne park edip, ilk evin kapısını açıp aralık bırakarak, poşetleri bagajdan aldım. Kapıdan geçip mutfak tarafa koyup, diğer poşetleri almağa gittim. Bagajı boşalttıktan sonra, kara bulutlar olduğundan arabayı garaja sürdüm. Poşetleri bir bir boşaltıp, mutfakta yerleştirdikten sonra, iştahım olmadığından meyve tabağı hazırlayıp, salonda masanın üzerine bıraktım. Odama çıkıp, üzerimdekilerden kurtulup rahat şeyler giydikten sonra aşağı indim. Televizyonu açıp number one kanalını açıp, meyve tabağımla laptopumu da alıp koltuğa geçtim. Tv'de Sia-Chandelier çalarken , elmamdan ısırık alıp laptopumu açtım. Google'ı tıklayıp boş boş bakarken, ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Tamam fuarla ilgili araştırma yapınca ismini görmüştüm, ama diğer alıcılar gibi, onu da sadece fuarda göreceğimi düşündüyümden araştırmamıştım. Sonunda pes edip ' Enis Albokhair ' yazıp arama butonuna bastım.
" Enis Albokhair. 16.02.1987 doğumlu. Duabide zengin ailede dünyaya gelen Enis Albokhair, evin tek erkek çocuğu ve kendisinden 4 yaş küçük kız kardeşi var. Okulunu 2004 'te Dubaide , üniversitesini, Harvard'ın işletmecilik bölümünü birincilikle bitirmiş, master'ını da turizm bölümü üzre tamamlayıp 2010'da ilk Otel'ini açmış, daha sonra da Oteller zincirini kurmuş, Dünyanın bir çok yerinde de Otelleri ile büyük başarılar kazanarak Dubainin en zenginleri sıralamasında ilk 5'likte yer tutmaktadır. Başarıları yanı sıra çapkınlıklarıyla da tanınır. 27 yaşındaki Enis , henüz ciddi ilişkileri düşünmeyerek, günlük ilişkileri tercih ediyor "
Bunun üzerine ben Enisi düşünürmüyüm hiç? Adam çapkının teki, ciddi ilişki düşünmüyor. Ne bekliyordum ki, ' ünlü, zengin iş adamı Enis Albokhair 28 yaşına gelmiş, artık evlenmek istediğinden, ciddi ilişkiler düşünüyor ' mu ? Bir dakika ben evlenmek mi dedim, daha da önemlisi ciddi ilişki mi ?! Ben ikisini de düşünmüyorum ki ! Offf .... Sekmeleri kapatırken Enisin üstü açık, spor arabada, kanduralı resmini gördüm. Çok yakışıklıydı doğru, ama çapkın olması gerçeğini değiştirmiyor bu. Cebime gelen aramayla düşüncelerim dağılırken aramaya cevap verdim
" Merhaba canım, nasılsın? " kanalın sesini kısıp Gizeme cevap verdim
" İdare eder, senden? " dedim, sesi iyi geliyordu, heyecanlıydı hem de. Kessin iş görüşmesi iyi geçmişti.
" Harika, Dubaiden gelen iş teklifini kabul ettim. Bil bakalım ne dediler " dedi bu sefer heyecanlandığını kısık çığlıklarıyla bildirerek
" Tebrikler hayatım, ne dediler ? " dedim onun için sevinerek.
" Artı beş abaya daha yapmamı, Dubaide 2 hafta sergileneceğini, model olarak ta mutlaka seni götürmemi dediler. Seni podyumda görmüşler bayılmışlar. 2_3 hafta Dubai tatili harika olur. Ocak ayının 25'i için hazırlanmamız gerek " dedi nefes almadan hepsini sıralayarak. Onun için tabii ki sevinmiştim ama benim de ayrı işlerim vardı, projeleri kazanırsak Dubai dışında, Barselona ve ya Nyu Yorkta olmam lazımdı. Hiç biri kessin diildi. Fuardan sonra kesinleşecekti.
" Canım çok sevindim senin adına. Ama ben söz veremem, biliyorsun fuara hazırlanıyorum. Annemi de özledim 2 haftadır göremiyorum. O da istemez gitmemi " dedim. Tabii ki de üzülerek, daha da çok rica edince kıramayıp " Tekrar diyorum, söz veremem, ama, fuardan sonra eğer alınırsa tamam gelirim " diyerek onu rahatlattım. Konuşmamız bitince meyve tabağını yıkayıp yerine koyduktan sonra, odama çıkıp banyoda rutin işlerimi yapıp, odama geçip pijamalarımı giydim. Annem yarın sabah erkenden gelecekti. Hava alanından ben alacağımdan, geç olmadan uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oasis
RomanceBazı Aşk'lar Okyanus gibidir. Görmesen de, sonunun bir yerde bittiğini bilirsin... Oysa ki, Enis'in Okyanus gözlerinde gördüğüm, Sevgimin, Sevgimizin Sonsuzadek Bitmeyeceğiydi! Aşk sürprizlerle doludur. Kimin olacağı, ne zaman, nerede, nasıl olacağı...