4.2

938 89 25
                                    

AÇILIŞ GECESİ


Üç Yıl Önce

Gangnam, Seul

The Grove

Son Sınıf Gösterisi


Birbirimizi dünyada tutan tek güçmüşüz gibi birbirimize sarıldık. Bedenimi bir adrenalin sarmıştı ve Mark'ın bana sarılması sinirlerimi yatıştırsa da onlardan tamamen kurtulamıyordum. O da aynı şekildeydi. Bu performans çok önemliydi.

Birkaç sinirin bize faydası olurdu; enerjimizi artırıp yoldan çıkmamamızı sağlardı.

Yerlerimizi almamız için çağrı yapıldığında geri çekilip gözlerinin içine baktım. Yüzümü okşayıp bana sevgiyle baktı ama yüz ifadesinde başka bir şeyin belirtisi de vardı.

Şüphe miydi bu?

Korku mu?

Yoksa ikisi de mi?

Sahneye gittik ve gösteri başladı. Bizim sahnemiz ilkti. Romeo ve Julius. Onunla performans sergilemek kolaydı. Hiç çaba sarf etmeden aramızdaki bağı benimsiyorduk. Sahne kusursuzdu ve biz selam verdikten sonra Mark beni sahneden indirip zafer duygusuyla öptükten sonra üstünü değiştirmek için koşup gitti.

Akşamın geri kalanının nasıl geçtiğini anlamadım. Sahnelerimizi ve monologlarımızı oynadık, alkışlarımızı aldık ve üstümüzü değiştirerek sonraki kostümlerimizi giydik. Birbirimizi sahne arkasında kısacık gördük ama bir karakterden çıkıp diğerine girerken yaptığımız işe odaklandık. Yeteneğimizdeki geniş yelpazeyi sergiledik. Seyircileri etkiledik. Bu akşam koltuklarda sadece insanlar değil, ajanslar ve sözleşmeler de vardı. Geleceklerimiz vardı.

Mark'la ben bu meydan okumaya en iyi şekilde cevap verdik. Gerginliğimize rağmen ikimiz de inanılmaz iyi bir performans sergiledik.

Son sahne, Portre'den Seongwu'yla benim sahnemdi. Kendimden emindim ve o ânı yaşıyordum. Seongwu'yla ortalığı kasıp kavurduk. Sahnedeki enerji gerçeklik kokuyordu ve ancak kafamı eğerek selamımı verirken Mark'ı kenarda suratı bembeyaz olmuş bir halde gördüm. Gülümsemem kayboldu. Bu sahneyi daha önce görmemişti. Ben görmemesini sağlamıştım.

Birkaç gün önceki tartışmamızdan sonra ona bu akşam izlememesi için yalvarmıştım.

Anlaşılan beni dinlemeyi bırakmıştı.

Sahneden inerken ona zor bakıyordum.



Günümüz

Seul

Graumann Tiyatrosu

Gala Gecesi


Her gala gecesi heyecan ve korkunun bir birleşimidir ama bu... daha da beter. Göz kalemimi üç kez çekmek zorunda kaldım çünkü elim çok fazla titriyordu. Yapım stajyeri Jisung kapıyı çalıp bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sorduğunda aklım çıktı.

"İyi misiniz Bay Haechan?" diye sordu.

"Evet, iyiyim."

"Erkenden hazırlanmışsınız."

"Evet. Panik olmam gereken bir sürü şey var ve bütün buna yetecek zamanı ayırmam gerek."

"Panik olmanıza gerek yok. Harikasınız. Oyun muhteşem."

All The Things He Said ||  MarkhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin