"Aramayı unutma"
Barış: aaa amma abarttın ya
"İlk kez uzağa gidiyorsun çünkü!"
Barış: hadi ararım
"Hoşçakal"
Uraz: dikkat et kendine
Barış: ay valla daraldım gidiyorum bay bay arabaya binip gitti
Uraz beni kolunu altına aldı
Uraz: gel içeriye girelim
"Kordona inelimmi?"
Uraz: tamam gezeriz
"Ben hazırlanayım" odama çıkıp hazırlandım bikaç dakika sonra arabadaydık
"Karşıya geçermiyiz?"
Uraz: geçelim ellerimizi birleştirdik uraz elimi tutup öptü
Konakta indik kemeraltına girince bizi güzel bir kahve kokusu karşıladı
"Kahve çekiyorlar almamız lazım sıcak sıcak"
Dedim urazı elimden sürükleyerek
Uraz: ay başladık
"Almazsak asla olmaz asla!"
Kahve aldıktan sonra birazdaha ilerledik kordona kadar yürüyünce oradaki kafelerden birinde oturduk
Uraz: ne içersin güzelim?
"Biliyorsun karar veremiyorum ben"
Uraz: tamam kahve söyleyelim sana
"Olur günde 10 kere içsem bıkmam"
Türk kahvesine bayılıyordum
Uraz istediklerimi söyledi
"Sen bu konuları konuşmamızı istemiyordun ama Uraz aramızdaki yaş farkı ne olacak?"
Uraz: bilmiyorum
Aramızda 9 yaş vardı bu çok sayılabilecek bir rakamdı benden 3 yaş büyüklere abi diyorsam urazla bir ilişki yaşamam çok aptalcaydı
Elimi tuttu
Uraz: bunları düşünmeni istemiyorum
"Düşünmeden edemiyorum ki?"
Sonrasında uzunca sessizlik vardı oradan kalkıp vapur seferlerinin yapıldığı yere gittik uraz biletleri almaya gidince dalgınca yürüyen meteyi gördüm sonuçta arkadaşımızdı yanına gittim
"Selam burada ne işin var?"
Mete: pardon seni görmemişim
"Neden çok dalgınsın?"
Mete: hiç
"Gel durduğum yere gidelim uraz merak eder" dedim ve meteyi oraya götürdüm
Mete: urazdamı burda?
"Evet?"
Mete: hımm tamam
"Bi sorun olmadığına eminsin değil mi?"
Mete: evet eminim
"Peki ne diyim"
Uraz yanıma geldiğinde meteyi görünce yüzü düştü
Uraz: aa sendemi burdaydın
Mete: evet selam
"Çok içten bir karşılaşma oldu şu an"
Uraz: fAzlasına gerek yok dimi
Mete: aynen
"Neden birbirinize triplisiniz ya?"
Uraz: boşver sen gel hadi vapur gelene kadar oturalım şurda
Dedi beni kolumdan çekerek
"Sende bize katılsana mete"
Uraz meteyi resmen gözleriyle tehdit ediyordu
Mete: oturayım biraz sonra kalkarım
"Harika gel o zaman"
Biz yürürken mete arkamızdan geliyordu
"Çocuğa neden öyle davranıyorsun ya?!"
Uraz: hareketlerini sevmiyorum çünkü
"Uraz lütfen sadece bir arkadaş"
Uraz: çocuğun sana asıldığının farkında değilsin dimi?
"Çünkü öyle birşey yapmıyor"
Uraz: sude
"Yapmıyor çünkü sadece o çok düşünceli ve yardımsever"
Uraz: ne ara tanıdın 24 saatin 22 saatini beraber mi geçiriyorsunuz?
"Hayır ama gözlemledim kendi kendine kurulma"
Uraz: o eleman yüzünden benimi karşına alıyorsun?
"Hayır tabiki asla" dedim elimi urazın yanağına koyarak
Uraz: biraz gözünü aç neden böyle davrandığımı anlarsın
"Uraz bak o "eleman" bana yürümüyor sadece arkadaş olmaya çalışıyor tamammı?"
Uraz: doğukan neden sana karşı böyle hareketler yapmıyor ya da barış?
"Aynı şey değil 1. Doğukan çok samimi 2. Barış benim abim!
Uraz: bende senin abinim!Sanırım hikayeye olan ilgi biraz düştü:( evet çok düşmüş T_T üzdünüz beni :( genelde 10 dakika içinde 4 okuma alırken 25 dakikada 0 okuma oluyor artık :( ara sıra gelip bakıyorum ilerlemiyor :( yazma hevesim kaldığını söyleyemem
Kendi yarattığım karaktere kızıyorum nasıl bir kafaysa gerçekten son satırı yazarken bunu demiyecektin uraz efendiğ dedim kendi kendime işleri kızıştırmayı seviyorum ehehheh bu bölümlük bu kadar gayet uzun bir bölüm oldu zaten yeni bölümde görüşürüz🖤✌🏻✌🏻