"Final 0.2"

6.5K 158 29
                                    

Deniz: barış bu uraz neden koşa koşa gidiyor iş seyahatlerine?
Barış: işi var çünkü
Deniz: ya tamam belki işi var ya yoksa ya sudeyi aldatıyorsa orada
Barış: sanmam
Deniz: ben artık herşeyi bekler oldum ondan kız ne hayaller kurmuştu hepsi aptal işler yüzünden çöpe atıldı resmen
Barış: yok canım bana o gün bu işten nefret ettiğini sudeden ve kızından ayrı kalmaktan da nefret ettiğini söyledi
Deniz: ya yalansa ya şüphelenmiyelim diye söylemişse
Barış: deniz düşünme böyle şeyler sudeyede belirtme kaybedersin onu uraza ne kadar bağlı olduğunu biliyorsun seni bile onun için ezer geçer
Deniz: iyi değil çünkü bu ona iyi gelmiyor gerçekleri söylüyorum yada olacakları
Barış: sen sakın söyleme bak gerçekten sen üzülürsün ona ne kadar değer verdiğini biliyorum ama alışman lazım uraz geldiğinde her şey düzelecek
Deniz: peki öyle diyorsan
Barış: öyle çünkü
Deniz: ben sudeye gideceğim sabahtan aslında onda kalmam lazım aleyna hiç odasından çıkmadığını söylüyor
Barış: uraz gelince düzelecek
Deniz: urazın ağzına tüküreyim ben mahvetti kızı
Barış: sanki bilerek isteyerek gidiyor
Deniz: belki isteyerek gidiyor
Barış: deniz lütfen başlama ya ben tanıyorum 16 yılım beraber geçti
Deniz: insanlar değişebilir tamammı?!
Barış: ama sevdiği birisini aldatacak kadar değil!
Deniz:  her şeyde haklı çıkınca göreceksiniz siz!
(O sırada)

Yola çıkmıştım herşey çok güzeldi ve yerindeydi arya pusetinde uyuyordu bende sessizce arabayı kullanıyordum ara ara uyandı kenara çekip tekrar uyuttum
Bulunduğu yer yunan adalarına en yakın yer datçaydı oraya vardığımda açık bir market aradım çünkü çok açtım saat 12 ye yaklaşıyordu ama ben bulma umuduyla bakınıyordum
Bir bakkal bulunca midemi yatıştırmak için bisküviler aldım tatlı bir amca bana sordu
"Kızım sen belediye başkanının karısı değil misin?"
"Evet "
"Ben kocaman korumalar beklerdim bide bu saatte"
"Ben öyle sevmiyorum o yüzden bir arkadaşımla geldim"
"Nereye tek başına eşin olmadan"
"O beni bekiyor zaten ben ona gidiyorum"
"Hee anladım yeni evliydiniz dimi?"
"Evet 10. Ayımız" sorduğu sorular canımı sıkmıştı
"Yaş farkı var tabi zor kabullendiler dimi"
"Evet ama aşka engel değil"
"Borcunuz 10 lira maşallah çok yakışmışsınız birbirinize allah ayırmasın"
"Sağolun" dedim parayı verirken
Gülümseyerek çıktım her yerde hoşgörüyle karşılanmak garibime gidiyordu yani saygı görmek için paranızın olması veya ünlü olmak gerekiyormuş bunu anladım
Arabaya yaklaşınca çığlıklar içinde ağlayan aryanın sesini duydum hızla kapıyı açtım
"Annecim iyi misin?!"
Aşırı telaş yapmış terlemiştim
Kucağıma alıp onu okşadım
"Korkunmu beni göremeyince özür dilerim hangi kafayla seni yalnız bıraktım bilmiyorum"
Onu tekrar yerine koydum
"Bende öne geçeyim sana şarkı söyleyeyim dimi annecim"
Bu kötü durumda bile gülümsemek zorundaydım
"Hangi şarkıyı söyleyeyim kuzuma"
Arabayı çalıştırdığımda benzinin bitmek üzere olduğunu gördüm
İçimden lanet okuyorsum ama dışımdan gülüyordum
"Aa benzinimiz yokmuş anne şimdi ne yapacak bagajdan benzin alacak hemen gelicek ama uslu kızım arya da burada annesini bekleyecek"
En sevdiği oyuncağı tavşanını yanına bıraktım
"Tavşanında senle tamammı annecim"
Tavşanını eliyle kavrayınca
"Aferin kızıma"
Arabadan indim bagajı hızla karıştırıp benzin aradım o sırada ağlamaya başladığını gördüm
"Annecim buradayım arkanda gitmedim bak buradayım sesim geliyor dimi sana buradayım" elime geçince hızla arabanın yanına geçip doldurmaya başladım
O sırada kapıyı açıp kendimi gösterdim
"Bak buradayım kızım" bana kocaman gözleriyle bakarken benzİn şişesini çöpe attım
"Şimdi arabayı süreceğim ve minik aryayı babasına götüreceğim babaya gideceğiz baba bizi sevecek belki mutluluktan ağlatırız babayı dimi kızım bak sen kedileri çok seviyorsun baban bana söyledi orada minik kediler varmış severiz onları yemek veririz belki birisini eve götürürüz senin odanda yatar oda arkadaşı olur sana ne dersin?"
Güldü gerçekten güldü
"Gülersin tabi!"
Ön koltuğa geçip sürmeye başladım
"Hani ben sana şarkı söyleyecektim aaa unuttuk söyleyeyim şimdi kızıma"
Onun çok sevdiği bir şarkıyı söylemeye başladım
Bu onu yatıştırmıştı
Bende sessizce sürmeye devam ettim
Mızmızlanma sesleri gelince oraya döndüm ve tavşanının düştüğünü gördüm
"Ben alacağım şimdi ağlama sen" eğildiğimde önden gelen korna sesiyle önüme bakıp ani bir fren yaptım önümden bir araba geliyordu
Korkmuştum dolan gözlerimle hala gülmeye çalışıyordum tavşanını verdim
"Al bakalım korkma tamammı?"
Arabadan inince metenin karşıdaki arabadan indiğini gördüm
yaşlanmış gibiydi
Mete: sude burada ne işin var?
"Asıl senin ne işin var?"
Mete: ailem burada yaşıyor onların yanında kalıyorum sen?
"Bir arkadaşımın yanına geldim"
Mete: iyimisin çok korktun gel otur şuraya
"Yok benim gitmem lazım"
Mete: sohbet edelim uzun zamandır eski bir arkadaşımı görmüyordum
Arabaya bakıp eliyle tavşanı inceleyen aryayı gördüm
"Tamam biraz zamanım var"
Mete: neler yapıyorsun?
"Şirketle uğraşıyorum"
Mete: olanları duydum haberlerde tebrik ederim anne olmuşsun
"Sağol"
Mete: urazla ciddi düşündüğünüze inanmamıştım
"Bizde inanmamıştık"
Mete: o işleri büyütmüş
"Evet belediye başkanı oldu"
Mete: onu seviyormusum?
"Rahatsız edici sorularına başladın yine 2 yıl geçti bıkmadınmı?"
Mete: hayır
"Bak ben evliyim artık birde kızım var beni rahat bırak"
Mete: seni belediye başkanının karısı yapamazdım ama en azından uzun iş seyatlerine gitmezdim
"Onunla parası için evlendiğimimi sanıyorsun zaten evlenmeseydim de o parada hakkım var babam banada bıraktı o mirası"
Mete: o günden sonra ne yaptın?
"Kaçtım herşeyden kaçtım ve birini bıçakladım"
Mete: sen yapmazsın?
"Ben yaptım senin yüzünden birini bıçakladım o gün beni zorla elde etmeye çalışmasaydın ben kaçmayacaktım da"
Mete: ben sonrasında mutlu oldum mu sanıyorsun asıl?!
"En fazla ne yaşayabilirsin sen?!"
Mete: 2 ay hapis yattım sonra buraya geldim zorla evlendirildim zorla çocuk sahibi oldum sonra ayrıldım çocuğumu göremiyorum sen aklımdan çıkmıyorsun!
"Başkasına ait olan birine saplantılı aşık olamayı bırakıp çocuğunu almak için bir dava açabilirdin"
Mete: gerçekten aklımdan çıkmıyorsun
"Siktir git benim çocuğum var diyorum!"
Mete: seni bu yaşında hamile bırakmış bide
"Ben istedim bu çocuğu kimseyede heap vermek zorunda değilim tamammı?!"
Mete: yanlış yaptın sude o gün bana karşılık verseydİn herşey farklı olacaktı
"Aman kalsın düşününce iğreniyorum!"
Hızla arabama girdim onunla konuşmam hataydı zaten
"Çek arabanı çarparım!"
Mete: ben öyle demek istemedim
"Uyuyan kızımın yanında beni bağırtıyorsun seni gelir öldürürüm eski salak sude yok artık seni sikerim burda çıldırtma beni!"
Arabasını çekti
Yola devam ettim bide o çıkmıştı karşıma sinirimi bozmuştu ayak üstü sapık
Kendi kendime konuşurken yan koltuktaki sudan bir yudum aldım
Vardığımda çok güzel bir sahil kasabası beni karşıladı
Sadece urazın oturduğu evi bulmam lazım dı
"Annecim" hafifçe aryanın yanağını okşadım
"Geldik babaya hazır mısın?"
Önüme dönüp yavaşça ilerledim karşımda gösteriyordu karşımdaki otelde kalıyordu
Telefonu çıkartıp onu aradım
"Nasılsın sevgilim"
Uraz:  ağır yalnızlık çektiğimi söyleyebilirim ama iyi olmaya çalışıyorum
"Modunu yükseltecek şeyi söylememi ister misin?"
Uraz: hımm neymiş bakalım
"Biraz beklemen lazım camdan bakma asla bakma sadece kapıyı aç ve bekle"
Uraz: merak ettiriyorsun ya
"Merak etme çok yakında bikaç dakika da falan göreceksin kapat şimdi"
Uraz: hadi bakalım çok iddialısın
"Bay bay" dedim gülümsemelerimin ardından onunda güldüğüne emindim
Uraz: bay bay
Arabadan çıkıp aryanın koltuğunun kapısını açtım
"Geldik güzel kızım geldik tam karşısında duruyoruz onun"
Pusetiyle birlikte onu aldım
"Şükürler olsun ki geldik"
Dedim gözyaşları içinde ağlamak için erkendi asıl onun yüzünü gördüğüm zaman ağlayacaktık  

1000 kelime oldu bayaaa uzun oldu yine yetiştiremedim artık final 0,3 gelecek ne diyim sizi seviyorum bu kadar uzun bende beklemiyordum bye girls🖤🖤🖤

Üvey abim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin