Sabah gözlerimi açtığımda sudenin yüzüyle karşılaştım o çok güzeldi yüzüne bakarken o da gözlerini açtı bana bakarak gülümsedi
Sude:günaydın
"Sanada günaydın"
Sude: biz böylemi uyumuşuz üşümüşüm
"Evet bitanem"
Sude: biliyor musun ben artık uykumda konuşmaya başladım biraz daha alıştırma yaparsam daha güzel olacak sırf sesim çıkmıyor diye beni-
Onu susturan şey dudaklarımı ona bastırmam oldu
Gülümsemeye başladığı sırada alarm çaldı
Sude: üff ne bu alarm ya!
"Ne biliyim sude"
Kalkıp telefonu aldığı sırada
" arya nerde?"
Sude: allah ezdik çocuğu!
" dur bi sakin ol!"
Sude: ezdik kesin ezdik
"Ezsek eziği burda olurdu"
Sude: eziği mi?
Dün gece ilk defa bizimle yatmıştı
Bir hışımla dışarıya fırladık
Barışla deniz çoktan gelmişti
" arya nerde?"
Deniz omuz silkti
Sude: deniz ne demek omuz silkmek!
O sırada barış bize döndü
Barıs: bunumu arıyonuz dedi kucağındaki aryayı göstererek
Sude: kızım!
Barıs: kız yırtınıyordu siz sarılmışsınız hiç umrunuzda değil
Sude: aman iyi be yürü uraz
Sudenin arkasından odaya gittim az önce yaşadığımız şey çok komik bir andı
Sude: sabahın köründe ya
"Olsun çok korktuk ama"
Sude: bir an cidden ezdik sandım
" ama ezsek eziği burda olurdu"
Kendi kendimize gülerken telefonum çaldı
"Efendim"
nezo: uraz bey şirkette minik bir sorun var
" pazar günü bilemi?"
Nezo: aramamak için çok gayret gösterdim ama
" Tamam geliyorum bekle 1 2 saat kahvaltı yapacağım"
Nezo: peki bekleriz siz gelin yeterki
Telefonu kapadım
Sude: nereye sabah sabah?!
"Şirkette bir sorun olmuş"
Sude: başlıyacağım onların sorununa ya!
"Hemen gider gelirim"
Sude: biz denizle ayarlamıştık bizim bahçede sofra kurcaktık umutla nezo gelecekti ama
"Hemen gelirim gelirken nezo yuda getiririm olurmu?"
Sude: tamam
Dedi hoşnutuz bir şekilde
"Asma ama suratını"
Sudeye arkasından sarıldım
Sude: tamam boşver ya sen git sadece hemen gelmek şartıyla
"Gideceğim soruna bakacağım gereken işlemleri yapacağım nezoyu alıp geleceğim"
Sude: öyle yap
Yanağına öpücükler kondurdum
"Asma ama sen suratını"
Sıde: hadi gel kahvaltı yapalım o zaman hemen git hemen gel
Kahvaltıyı yaptıktan sonra sirkete gittim
Polis gelmişti
"Nezo ne oldu burda?!"
Nezo: ee kavga oldu
"Polis gelecek kadar ne oldu?!"
Nezo: ee biraz fazla camlar falan kırıldı
"Kim yaptı?!"
Nezo: bir gurup sinirli kişi gelip hareket yaptı güvenlikler çalışanlar karıştı falan derken
"Söz vermiştim bırakıp gidemem ki burayı!"
Nezo: polisler ifade alıp suçluyu belirleyeceklermiş sadece pazar pazar sizi rahatsız etmemek için kısa tutacaklarmış
"Rahatsız oldum şuan çünkü evde benim hemen gelmemi bekleyen bir karım ve kızım var!"
Nezo: biliyorum ama suç bizim şirkette değil isterseniz bu olaya karakolda devam ederler bende sizi bilgilendiririm
"Doğukanı çağır"
Nezo: hemen
Yanımıza geldi
Doğukan: buyrun efendim
"Bu olayı sana devrediyorum birkaç kişi daha bul olayı sonuçla sana bikaç avukat numarası atarım gerekirse şirketi en zararsız şekilde bu olaydan kurtar"
Doğukan: tamam uraz bey
"Sana güveniyorum bu şirkette sadece barış nezo be sana güveniyorum lütfen güvenimi zedeleme"
Doğukan: siz bana güvenin hemen bikaç kişi daha toplayacağım
Yanımızdan gidince
"Nezo sende benimle geliyorsun sude çağırıyor yemek yicekmişiz"
Nezo: haberim var kendim de gelirdim ama
"Hadi hadi gel rica etmedim"
Gülerek arabaya bindi
(Sudenin anlatımıyla)
Eve geldiklerinde olayı anlattılar
Barış: aşırı saçma bir olay
Nezo: gereksiz büyüttüler zaten
"Neyse hadi bahçeye"
Umutla nezo yeni evlenmişti biz denizle dalga geçmeye bayılıyorduk
Mutfakta onlara bakarak gülüyorduk
"Şunlara bak deniz"
Deniz: ağzı kulaklarında
"Ay kesin ilk günden hamilede kalmıştır bu"
Kendi kendimize gülerken urazın gelişini fark etmedik
Uraz: hanımlar neye bu kadar çok gülüyorsunuz
"Yok bişey öylesine"
Uraz: öylesine mi deli misiniz siz?
Deniz: yani şeylere umutla nezo ya çok tatlılar da
Uraz: peki daha fazla kurcalamayacağım
"Ne istemiştin sen"
Uraz: hiç gülüşme seslerini duyup geldim
Deniz: ben bi masaya bakayım eksik varmı diye
Bizi yalnız bıraktı
Uraz: dalga geçiyorsun ama sende ilk günler böyleydin
"Değildim!"
Uraz: hı hı değildin
"Bu kadar değildim"
Uraz: genede öyleydin ama
"Biraz çok az"
Uraz: 2 yıl oldu sude
"2 yıl be 2 gün gibi geldi bana"
Uraz: haftaya 3. Yılımız olacak dimi
"Evet haziranın 21 i"
Uraz: o 3 yıl hayatımın en iyi 3 yılıydı ama
"Ben vardım çünkü canım"
Uraz: senelerimi güzelleştirdin
Beni belimden kavradığında aryanın sesini duydum
" anne baba"
Ona doğru bakınca kucağındaki yavru kediyi gördük
Uraz: babacım neden hayvanı eve soktun
Gülmeye başladım
Uraz: o gerizekalı barışla deniz nerde acaba görmüyorlar yaptıklarını
"Çocuğa hayvanları sevmeyi sen öğrettin her bulduğu kediyi kucaklıyor"
"Benim olsun bu"
"Asla olmaz arya her yere işer"
Uraz: sende böylesin işte hayallerini yıkıyorsun çocuğun
"Olmaz ama"
Uraz: gel kızım dışarıya bırakalım kediyi ben sana tavşan alcam
"Tavşan olur bak kafeste yaşar o"
"I ı ben kedi istiyom"
Uraz: annen izin vermiyor ama
"Ya tavşan ya hiçbirşey karar ver bakalım"
"Ya tamam tavşan"
Uraz: alırım kızıma ben
Dedi bahçeye çıkarkenAşırı pozitif enerji saçan bir bölüm oldu bu kadar beklemiyordum eğer devam ederse muhteşem komedili daha fazla sude uraz sahneli olacak devamı ama daha belli değil bu günlük bu kadar hoşçakalın🖤