Urazın gelmesine yakın aryayla beraber odada hazırlanıyorduk
"Bende yüzüme onlardan sürebilir miyim anne?"
"hayır tatlım bunlar sana göre değil zararsız olanlarını bulursam söz senin için alacağım"
"Ama onlar daha güzel yapıyor yüzünü ben çirkin mi kalayım?"
"Arya hazır dedim ve sana bulursam alacağımı söyledim"
Bazen ısrarları canımı sıkabiliyor sıkıncada sert konuşuyorum sert konuşuncada kalbini kırıyorum
"Hadi kardeşinin yanına git"
Odadan çıktı
Makyaj masamda duran telefonuma mesajlar gelmeye başlayınca elime aldım denizden gelmişti
"Ne işler çeviriyorsun sen?"
"Bişey mi oldu?"
"Bu gün ne aradın ne sordun"
"İşim vardı bişeyler planlıyorum"
"Neymiş bakalım"
"Sonra anlatırım işim var"
"Kızım sende az otur kıçının üzerine ya"
"Sanane ben oturmayı sevmiyorum ne yapayım çerezimi alıp televizyonun karşısında magazin mi izliyim?"
"Tamam söylemedim say"
"Üf deniz boş konuşuyorsun hadi tutma beni"
Telefonu kapattım aynada son kez kendime bakıp defterimi aldım
Yazdığım şeylere tekrar göz gezdirdim urazın şimdi gelmesi gerekiyordu
Odadan çıkıp bahçeye çıktım bir arabanın yaklaştığını görünce sevinçle kapının oraya gittim
Kapıyı çaldıklarında açtım doğukan nezo ve barış çok üzgün ve korkulu bir şekilde kapıda duruyordu
"Burda ne işiniz var?"
Barış: bak sakin olmak şartıyla söyleyeceğim
"Bişey mi oldu barış bişey mi oldu!?"
Barış: sana gelmek hataydı zaten sakin ol dedim sana!
"Söyle!"
Barış: uraz kaza yaptı...
Beynimden vurulmuşa döndüm kalbim durmuş gibi hissettim bazen sevinçten bazende üzüntüden durardı bir insanın kalbi ve ben üzüntünün dibini yaşıyordum
"Durumu nasıl iyi mi?!"
Dedim zar zor nefes alırken
Barış: kritik
"Aleyna!"
Dedim kısılan sesimle çocuklarımın bişey anlamaması için sakin olmak zorundaydım
"Anne babama noldu?"
"Bişey olmadı kızım aleyna!"
Aleyna: buyrun sude hanım
"Emel teyzeyi ara aryaya bakması için!" Hızla barlası kucağıma aldım ve barışa verdim
"Anne bende bende gelicem!"
Odaya çıkıp çantaya bikaç kıyafet doldurdum gözyaşlarımda işin içine karışmıştı arya peşimde dolaşıyordu barlasın çantasını alıp aşağıya indim
"Bende diyorum!"
"Sen hiç bir yere gelmiyorsun biraz sus sadece sus burda urazın ölmesi söz konusu sen hala parka gidiyor muşuz gibi bende diyorsun!"
Barış: sadece uslu dur çitlembik
Ben hızla arabaya giderken onlarda peşimden gidiyordu
Nezo: sude biraz sakin olmayı dener misin yada sinirini etrafından çıkartmasan?
"Doğru şu an senden çıkarta bilirim mesela!" Dedim gözyaşlarıyla
"İçimde yaşadıklarımı biliyor musunuz siz?!"
Barış: sen ona bakma şimdi kendin de değil
"Hızlı sür şunu!"
Nihayet hastaneye varmıştıkEhe biliyorum sizi üzmeyeceğim demiştim ama dayanamadım hikayenin sade geçmesini istemiyorum bu bölümlük bu kadar hoşçakalın✨