4 gün geçmişti koca 4 gün ama daha hiç bir ize rastlanmadı
"Uraz yer misin şunu?!" Dedi deniz
"Yemiyecem!"
"Uraz zaten barlasla uğraşıyoruz bide sen başlama" dedi barış sinirle
"Yemek istemiyorum zaten bu siktiğimin evinde zar zor duruyorum daha da üzerime gelmeyin!"
"O zaman o odaya çık ve sen bak!"
Uraz hala o odaya çıkmamıştı
"Lanet olsun tamam çıkıyorum!"
Hızlı adımlarla yukarıya çıkıp o odanın kapısının önünde durdu eli gitmiyordu kapının kulbuna bir anlık hırsla odanın kapısını açıp içeriye girdi
Oda cidden çok dağılmıştı sudenin bu odada neler yaşadığını düşünmek bile istemiyordu odaya yavaşça göz gezdirdi her köşesine bakınca aklına yaşadıkları güzel zamanlar geliyordu çekmecelere bakmaya başlayınca bir çekmecede olmaması gereken şeyler gördü bazı fotoğraflar yapımcının oğlunun sudeye gönderdiği fotoğraflar uraz fotoğraflara her bakışında şok geçirdi tehdit dolu notlarına baktı en sonunda sudenin planını içeren bir mektup gördüSude'den
Bu mektubu bu haftayı iyi bir şekilde atlatırsam gülerek okuyacağım bunu bulan kişi umarım başıma bir iş gelmemiştir eğer geldiyse beni çok dikkatle dinle yapımcının oğlu urazla birlikte 4 yıl önce bıçakladığımız yapımcının oğlu tarafından ailemle tehdit ediliyorum her dediğini yapmak uygulamak zorundayım birisine bile söylersem öldüreceğini söyledi beni bulmak istiyorsan urazın telefonunda ve benimkinde nerede olduğumuzu gösteren bir uygulama var ne olursa olsun telefonum her zaman yanımda olacak bundan sonra ordan nerde olduğumu bulabilirsiniz size onun dış görünüşünün tarifini veriyorum kumral saçları var hafif bir sakalı iri biri onun yanında küçücük kalıyorum siyah giyinir kolunda bir bıçak yarası var ela gözlü onu bu kadar gördüm bu kadar biliyorum sana söylemediğim ve seni bu durumlara soktuğum için özür dilerim uraz seni çok sevdiğimi bil ve çocuklarıma iyi bak
Uraz bazı şeyleri anlıyordu ve sudeye çok yakın olduğunu o çekmecede bulduğu herşeyi aldı ve aşağıya indi
"Hazırlanın hadi çabuk buldum herşeyi buldum ve anladım hadi!"
"Noldu?" Dedi barış
"Hadi çabuk polise gitmemiz lazım!"
Arabaya binip barlası emel teyzelere bıraktılar karakola gidip önlerine o kağıtları sundular(4 gün önce sude)
Gözlerimi yavaşça açtığımda bir yatakta olduğumu gördüm hızla ayağa kalkıp neler olduğunu hatırlamaya çalıştım etrafıma bakındım hiç birşey bilmiyor hatırlamıyordum ayağa kalkınca cebimdeki telefonu fark ettim hatlar çekmiyor ve internet yoktu hiç bir şey yapamıyordum kapıya gidip kapıyı zorladım
"Açın şunu!"
Biraz zaman geçtikten sonra kapı açıldı ve içeriye o girdi
"beni nereye getirdin?"
"Sana aptal olduğunu söylemiştim o gün gerçekten birinin beni sevdiğini zannetmiştim ama benden kurtulmak için oynanan bir oyunmuş!"
"Beni nasıl duydun?" Dedim korkarak
"Bacağının arasındaki cihazı unutmuştun"
Sinirlendim
"Hadi yap ne duruyorsun babanın yapamadığını sen yap!"
"Seni döverim sude kadın demem seni döverim o yüzden sus!"
"Susmayacağım sen beni bırakana kadar konuşacağım!"
Bana sert bir tokat attı canımı değil ruhumu acıtmıştı bu tokat odadan çıkınca aklıma gelen o mektupla birinin beni bulması ümidine kapılmıştım planın tamamı aklıma gelince telefonumdaki uygulamayı açtım evde gösteriyordu tek yapmam gereken şey birinin o mektubu bulmasını beklemekti
Saatler sonra odanın kapısı aralandığında yüzüne baktım
"Sizinkiler ortada yok fazla önemsenmiyorsun sanki?"
"Bundan sanane?"
"Yemek ister misin?"
"Hayır"
Bir tabak bıraktı
"Ye bunu"
"Yemiyeceğim!"
"Ye dedim!"
Tabağı alıp fırlattım
"Oldu mu?!"
Birden boğazıma yapışıp beni duvara yasladı
"Bir sıksam öleceksin o yüzden insanlık ediyoruz benim sabrımı zorlama!"
"Bu yaptıkların için çok pişman olacaksın!" Dedim zar zor
"Bu durumda pek öyle gözükmüyor!"
Beni bırakıp odadan çıktı
Günler geçmiyordu diyebilirim ben burada bu haldeysem uraz orada ne haldedir diye düşünüp kendimi harap ediyordumNe yazsam bilemedim pek üzerinde konuşulacak olaylar geçmeyen bir bölümdü ama bakalım uraz sudenin planını anlayıp uygulayabilecekmi?
Hoşçakalın😌