Biraz daha oturduktan sonra çevredeki otellerden bir oda tuttuk ama içim hiç rahat değildi
"Ben bu elbiseyle rahat uyuyamam ki?"
Uraz: düşündük heralde söyleyim getirsin şöför
Odanın içine girdim ve koltuklardan birine oturdum
Telefon görüşmesi bitince sordum
"Yemekte bana o kadar laf soktular neden sesini çıkarmadın?"
Uraz: zaten hepsine ağzının payını verdin gerek yoktu
"Bir daha böyle bir yere gelmem haberin olsun"
Uraz: peki
"Tek yaptığım laf yemekti ya?!"
Uraz: hadi sinirlenme kıyafetlerin gelsin yat uyu saat 1 e geliyor
"Sen?"
Uraz: bende tabi
Kıyafetler gelene kadar odayı gezdim geldikten sonra üzerimi değiştirdim
ve yatağa gittim
"Başka yatak bana çok garip geliyor ya"
Uraz: yapacak hiç bişey yok
"Keşke ben gelmeseydim"
Uraz: bir dahakine gelmezsin
Yatağın içine girdim
"Balayı suitinde falan mıyız yeni fark ediyorum?"
Uraz: hayır?
"Peki"
Uraz: ışıkları kapatıyımmı?
"Kapat başım ağrıyor zaten"
Uraz ışıkları kapatınca gözlerimi kapatıp uykuya dalmaya çalıştım
(Urazın anlatımıyla)
Saat 8 e 10 vardı o saatten beri ayaktaydım ara sıra ayağa kalkıyor pencereden bakıyordum en son kalkıp masadaki su şişesinden bir yudum aldım
Yatağın kenarına oturdum ve sudeye sırtımı döndüm o uyuyordu bazı şeyleri hatta her şeyi açıklamam lazımdı ama yüzüne söyleyecek cesaretim yoktu
Derin bir nefes aldım ve babamın sakladıklarını anlatmaya başladım
"Beni doğuran kadın sema değildi beni doğuran kadın bir fahişeydi babamın fahişelerinden babam semayla evliyken böyle işler yapıyormuş en sonda ben doğmuşum 4 gün bana bakabilmiş sonra öldürülmüş beni de okana emanet etmiş semanın çocuğu olmadığı için o da beni kendi oğlu gibi kabul etmiş o fahişenin bir kardeşi varmış babama bıraktığı notta kardeşine sahip çıkmasını istediğini yazmış kardeşinin kocası vefat edince yine babamın gölgesi altında yaşamaya başlamış kardeşi zaten hamileymiş ölü doğum yapınca çok üzülmüş o sırada sen doğmuşsun annen seni bırakınca ebeler seni fahişenin kardeşine vermiş o da sana 1 hafta bakabilmiş sonra yine babama verilmişsin şimdi semanın çocuğu olmuyor barış nerden geldi diyebilirsin evlat hasretiyle yanan sema için başka bir kadından çocuk yapmış babam semada ona annelik başımıza gelen her şey semanın salaklığı yüzünden ama o salaklık yapmasaydı seni bulamayacaktım"
Ona doğru döndüm
"Ona hem kızıyor hem teşekkür ediyorum"
Yanına yaklaştım
"Tekrardan teşekkür ederim anne"
Dediğim zaman dudaklarına eğildim yavaşça dudaklarına baskı uyguladığımda uyanıp beni öpmeye başladı yüzümü çekip saçlarını düzelttiğimde
Sude: noldu bu saatte uyandırdın?
Kış olduğu için hava geç aydınlanıyordu
"Saat 8"
Sude: boşver gel! Dedi mırıldanarak
Beni kolumdan kendine çekerek sarıldı
"Hadi gidelim bari kahvaltıya yetişelim"
Sude: çok yorgunum lütfen!
Dedi yanağımdan öperek
"Tamam hadi biraz daha yatalım"
Bir kaç saat daha uyuduktan sonra zorla sudeyi uyandırdım
Sude: uraz çekme hem uyku sersemiyim hemde bu ayakkabılarla yürünmüyor!
Durup ona baktım
Sude: gerçekten düşmek üzereyim
Tek hareketle sudeyi omzuma attım
Sude: indirsene!
"Susacak mısın sana kolaylık sağlıyorum"
Sude: ya sen ne salaksın bunumu kastettim insanlar bakıyor!
"Olsun"
Sude: bağırırım kız kaçırıyorlar diye
"Evliyiz biz"
Sude sırtıma vurmaya ve çırpınmaya başladığında
"Sude bak atarım seni"
Onu Arabanın ön koltuğuna atıp kemerini taktığım sırada bana sinirle bakıyordu
Hiç beklemediğiniz şeyler yaşıyacaksınız benden söylemesi bu bölümlük bu kadar hoşçakalın😽✨
