DELİ MAVİ (Treló Ble)

5. Bölüm

Bölüm şarkısı; Nikos Kourkkoulis - Pareksigisi

Akşam yemeği oldukça gergin geçiyordu. Arada bir babaannesinin dediklerine sürekli karşı çıkan Selene eğlendiriyordu kendisini. Beş aylık hamileydi ve bir kız bebek bekleniyordu. Babaannesi sürekli isim bularak önerilerde bulunuyordu. Tabii Selene önerilen isimlerin demode olduklarını ve daha çok bir yıldız adı koymayı planladığından bahsedip duruyordu. İkisi sürekli bir tartışma yaşıyordu ve abisi sadece yemek yiyordu. Sanki yanındaki karısı değildi ya da masasının başında oturan kişi babaannesi değildi. Henüz şimşekler üzerine çakmamıştı. Kapıda bir annesi Eleni'yi sormuştu ve geçiştirmişti. Annesi neyse ki çok üsteleyen biri değildi. Aslında boşanmaya karar verdiğinden beri ortamı güzel idare ediyordu. Hakkını yiyemezdi bu konuda Eleni de çok yardımcı oluyordu. Tabii onunki hep bir ümit peşinde olmasından dolayıydı. Eleni birlikte yaşadıkları evde kaldığında ailesini de orada ağırlamaya devam etmişlerdi. Evcilik oyunundan artık sıkıldığını da böylelikle görmüş olmuştu. Artık istemediği şeyleri yaşatma konusunda tahammülü kalmamıştı. Babaannesi Eleni'yi sormaya fırsat kalmadan ilk torun için çok heyecanlı olduğundan henüz sorguya çekmemişti. Fakat isim konusunda yaşanan gerginlikten sonra esas görevinin başına geçmişti.

Eftalya "Eleni ne zaman gelecek Kostas mou?" diye sorguladı sakin bir sesle.

Ağzındaki yemeği yavaşça çiğneyerek bir süre bekletti babaannesini Kostas. En sonunda ona bakıp "Bu akşam burada olmayacak babaanne," dedi ve konuşmanın devamı için güç toplamaya başladı.

"Neden? Hiç haberimiz yoktu? Normalde arayıp bildirirdi."

"Biz boşanma kararı aldık. Daha doğrusu bu kararı ben aldım ve size benim bunu yalnız söylemem daha uygun olur diye çağırmadım."

Masada derin bir sessizlik oldu. Abisi zaten bu durumu biliyordu fakat yine de şaşırmadan edemedi. Kostas abisine bakıp göz devirmekle yetindi. Destek vereceğini ummuştu ama şu an baya işine geldiği gibi davranıyordu. Belli ki isim konusunda babaannesine destek çıkıp kendisi de bu işten sıyrılacaktı.

İlk söze karışan babası oldu. "Peki sorun neydi de böyle bir karar aldın?" Sesi oldukça keskin çıktı Dimitri'nin.

Annesi de endişeliydi. Yan bakış atarak önce kayınvalidesine baktı. Sonra oğluna baktı. "Bir sorununuz varmış gibi durmuyordunuz," dedi sakin bir sesle Maria.

Kostas cevap vermek için ağzını açmıştı ki Eftalya hızla araya girdi. "O kız tüm hastalığın sürecinde sana destek oldu, boşanmayı istemek de ne demek?" diyerek serçe karşı çıktığını belli etti.

"Evet bunun farkındayım. Fakat hayatım boyunca bu minnetin arkasına sığınarak evliliğimi sürdüremezdim değil mi?"

"Saçmalık! Çocukça bir karar!"

"Senin düşüncene karşı olan her şey saçmalık ama ben kararımdan oldukça eminim. Eleni'nin kıskançlıkları bu evliliğin devam etmesine izin vermiyor. Ona olan saygımı da tüketmemek için yol yakınken bitmesi en uygunu bu saatten sonra."

"Sadece bir kıskançlık yüzünden evliliğini mi bitireceksin yani? Ah yüce Tanrım, ah sevgili Tanrım neler duyuyorum böyle?" Eftalya homurdanmaya başladı. Torunu saçmalıyordu. Kim kıskançlık yüzünden evliliğini bitirirdi ki? Kıskançlık evi ateşlendirirdi.

Kostas şarabından uzunca bir yudum aldıktan sonra "Sizinle bu konuyu tartışmak istemiyorum. Eleni'nin hastalık boyutundaki kıskançlığına tahammül edemiyorum artık. Aramızdaki her şeyi yeterince öldürdü, siz de araya girip barıştırma çapalarına girmeyin. En azından bu evliliğe olan saygımı yitirmek istemiyorum," dedi çok net bir şekilde.