"Meğer susmak; İnsanın içiyle konuşmasıymış, geç farkettim."-Kahraman Tazeoğlu
Şeytanın dediği şeyleri çok düşündüm. Haklıydı. Yaşıtlarım,arkadaşları ve ailesiyle mutlu bir hayat sürerken benimkisi hergün ağlamakla geçiyordu. Adalet miydi bu?
Rafların üstünden kalktım ve odanın içinde gezinmeye başladım. Bazen yatakta yattım,bazen masama geçtim,bazen pencereden dışarıyı seyrettim,bazen aynadaki acınası halime baktım...
Artık bu odaya sığmıyor gibiydim. İçim daralıyordu. Sonra yanıma boşluk geldi ve odanın içinde neden dolaştığımı sordu.
"Neden etrafında dönüp duruyorsun?"
"Bilmiyorum..."
"Acılarını içine sığdıramıyorsun,değil mi?"
"Belki."
"Kalbin... Acıyor mu?"
Kaşlarımı çatarak,"anlamadım?" dedim.
"Kalbin diyorum. Acıyor mu?"
"Tarif edilemez bir şekilde..."
Anlamamın sebebi çok kısık bir sesle konuşmasıydı. Ben de ona eşlik ederek sesimi kıstım. Şşt,sessiz olun! Acılarımı kimse duymasın... Boşlukla konuşmamız bittikten sonra,yatağımın baş ucundaki komidine doğru ilerledim. İlk çekmecesini açtığımda ters duran,sararmış bir kağıt karşıladı beni.
Tek kolum kağıdı almak için uzanırken ben kağıdın kimden olduğunu tahmin edebiliyordum. Kağıdın içi de tıpkı kenarları gibi sararmıştı.
Benden kızıma...
Bir kuğu varmış. Yaşamı boyunca başına gelen her şeye katlanmış,susmuş. Sadece ölürken bir şarkı söylemiş. Kendi hayatına özel,kendi bestesi. Anne babası dahil herkes, ancak o zaman ona ne kadar zarar verdiklerini anlamışlar. İçlerinden;"keşke ona bu kadar kötü davranmasaydık,"demişler. Ama ne fayda? Olan olmuş bir kere... Kimsenin kalbini kırma güzel kızım. Hayat kısa. Hem de çok kısa... Ne kendi kalbinin kırılmasına izin ver,ne de bir başkasının kalbini kır... Masalın sonunu merak ediyorsun,değil mi? Boğularak ölen kuğunun ardından yas tutmuşlar. Tutmuşlar ama fayda etmemiş...
Elimi kağıtla beraber yana indirdim. Galiba artık ağlayacaktım. Benden izinsiz dökülen gözyaşlarım fondotenimi akıtamazdı,buna izin veremezdim. Gözyaşlarım bu sefer beni dinledi,bir kaç damla aktı sadece. Şimdiki yaşıtlarım istedikleri oyuncaklar, abur cuburlar,pahalı hediyeler alınmadı diye ağlıyorlar.
Ama ben... Zihnimin içinde üç kişi var diye,babam annemin katili diye,babam beni sevmiyor diye üzülüyorum. Çok düşündüm ben bunları hakedecek ne yaptım diye. Çok düşündüm ama herhangi bir cevap bulamadım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levlâ'nın Hikâyesi Sarı Kurdeleli Kız
ChickLitLevlâ küçüklüğünden beri ailesiyle büyük sorunları olan bir kızdır. Babası tarafından sürekli şiddet gören Levlâ,sekiz yaşına geldiğinde zihninde üç kişi belirir:şeytan,küçük ve boşluk. Şeytan ve babası ona hayatı zindan ederken büyüyünce artık onl...