19. Bölüm~Ölme~

103 44 49
                                    

“En kusursuz cinayet, birinin yaşam sevincini öldürmektir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

“En kusursuz cinayet, birinin yaşam sevincini öldürmektir.”

-Paulo Coelho

Saçlarım dümdüz oldu. Dökülen saçlarımı temizleyip avucuma aldım. Pencereye uzanıp açtım. Bir süre rüzgârda  savurulan, bir avuç dolusu saçı izledim. Rüzgârlı havada savrulan saçlar,bana benziyordu. Ben de yaşadığım şeylerde savruluyordum...

Bir süre pencereyi  kapatmadım. İliklerime kadar donayım istedim. Donup yok olmak...  Ama olmadı. Donup yok olamadım. Zaten ne zaman bir şey istesem,olmazdı. Bir aile istedim, olmadı. Birazcık sevgi istedim, olmadı. Birazcık anlaşıkmak istedim,olmadı.

Soğuktan buğulanmış pencereyi kapattım.  Kapatıp, camın üzerine işaretparmağımla origamiden bir kuş ve kırık bir kalp çizdim. Origamiyi ilk kez birinci sınıfta yapmıştım.

                    🕊🕊🕊 

Origamiler çok güzel olmuşlardı. Birden,arkamda öğretmenim belirdi. Siyah ceketi,beyaz gömleği,gri kalem eteği vardı üstünde. Kahverengi saclarını topuz yapmış, kare mavi gözlüğünü takmıştı.

“Tebrik ederim,”dedi. “Çok güzel olmuş.”

Gerçek olmadığını bilsem de, gülümsedim. Teşekkür eder gibi başımı salladım yanımda oturan hayali öğretmenime.

Şeytan belirdi bir an. Kulağıma doğru eğildi ve, “o gerçek, ”dedi. Başımı hayır anlamında iki yana salladım. Şeytan buna sinirlenmiş olacak ki;kulağımın dibinde bağırmaya başladı. Deliye dönmüştü.

“Zihninde olan her şey gerçek!”

“Değil.” dedim duygusuz bir sesle.

“Gerçeğiz işte,kâbul et artık!”

Ayağa kalkarak,“HAYIR!” diye bağırdım. Şeytan boğazıma sarıldı. Uzun tırnakları boğazıma batarken, yine o çirkin yüzünü gördüm. Sinirli bakıyordu o kırmızı gözleri. Beni korkutamayacağını ne zaman anlayacak acaba?

“Benden korktuğunu ikimizde biliyoruz,saklamana gerek yok.”

Şeytan, bazen çok sinir bozucu olabiliyordu. Yüzüne kendimce sert bir tokat attım. Bu onu sinirlendi. Öfkeden deliye döndü adeta! Saçlarımdan tuttu ve beni halının üstüne fırlattı.

Büyük bir kahkaha attım ve,“Bu kadar mı?” dedim. Bu dediğim onu daha da sinirlendirmiş olacak ki;karnıma güçlü bir tekme attı. Uzun tırnaklı,simsiyah tüylü büyük ayakları gözümün önüne kadar gelirken, can havliyle ayağa  kalkmaya çalıştım.

Ben ayağa kalkmaya çalışırken,duvarda siyah bir delik belirdi. Kara delik gibi. İçinden beyaz tüylü melek kanatları olan,beyaz elbiseli bir kadın çıktı. Yüzüne baktığımda ise yüzü annemdi! “keşke gerçek olsan,” dedim içimden. 

Levlâ'nın Hikâyesi Sarı Kurdeleli KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin