“Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.”
-Mevlana
"Levlâ diye deli bir kız var, sürekli sinir krizi geçirip duruyor!"
"Vallahi babası iyi para vermese,onu bir dakika bile tutmam."
Sırtımı kapıya doğru çevirip, yavaşça fayansa oturdum. Dizlerimi kendimi çekip iki kolumla sardım. Başımı kollarımın arasına alıp sessiz sessiz ağlamaya başladım. Kaç defa inandığım yerden kırılacaktım?
Birisi beni görmeden hızlıca ayağa kalkıp merdivenlere yöneldim. Merdivenleri üçer-beşer, hızlı hızlı inerken kalbime saplanmış hançerin verdiği acı vardı.
"Neden?" dedim içimden. Bir insana karşı dürüst olmak bu kadar mı zordu? Dokuz yaşındaki bir çocuk bile onun yüzüne 'nefret ediyorum' diyebiliyorsa, neden yalandan değer veriyordu? Tamam, kabûl ediyorum. Zihnimde kişiler var. Ama bana bakmak yerine, benimle bir bütün hakime gelen ve artık varlığıma işleyen kişilere ya da babama baksalar ne olur?
Odamı bulduğumda nefes nefeseydim. Yaklaşmaya beş- on adım kalmışken eğilip kollarımı dizlerime doğru uzattım ve ellerimi yasladım. Nefes alıp verişim giderek derinleşirken, omzumda bir el hissettim.
Kendimi geri çektim ve bağırdım.“D-dokunma b-bana!”
“Sanırım söylediklerimi duydun.”
“Evet duydum. Sen ve yalan sevgin umrumda değilsiniz. Eğer bir kere beni dinleyip anlasaydınız, bu hâlde olmazdım!”
Koridorun ortasında büyük bir kahkaha patlattı. Onun bu çirkin gülüşü, kulaklarımı kanatırken sinirimi bastırmaya çalıştım.
“İnsanlara güveniyorsun, çünkü sevgiye açsın.”
Başımı iki yana sallayıp, “B-ben, k-kimsenin se-sevgisine mu-muhtaç de-değilim!”
“Muhtaçsın.”
“De-değilim!”
“Gözaltların öyle demiyor ama küçük hanım.”
Öyle söyleyince ister istemez elimi gözaltlarıma götürdüm. “Ne olmuş morarmışsa?!”
“Bu demektir ki küçük hanım... Baban tarafından sevilmeyi bekliyorsun. Bu yüzden uykusuzsun.”
İstemsizce dudağımı ıssırdım. Dudağımı ısırmanın verdiği acı, gözümden birkaç damla yaş dökülmesine sebep oldu. Ağlamamı anlamasın diye başımı arka tarafa çevirdim.
Doktor bu sefer kahkaha atmıyor, ama gülümsüyordu. Gülümsemesinden ödün vermeksizin, “Ağlıyorsun değil mi?” diye sordu. Her ne kadar inkâr etsem de, o benim inkârlarımı umursamayıp bakışlarını yere çevirdi ve devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levlâ'nın Hikâyesi Sarı Kurdeleli Kız
ChickLitLevlâ küçüklüğünden beri ailesiyle büyük sorunları olan bir kızdır. Babası tarafından sürekli şiddet gören Levlâ,sekiz yaşına geldiğinde zihninde üç kişi belirir:şeytan,küçük ve boşluk. Şeytan ve babası ona hayatı zindan ederken büyüyünce artık onl...