“İnsan çok yalnızken, bir tane daha kendinden doğuruyordu içinde;“korkma” desin diye...”
Ece Temelkuran
İçimde bir ben yarattım. O bana, ben ona sığınabileyim diye...
🕊🕊🕊
11 Mayıs 2008 (Anneler Günü.)
Gecenin üçü, mutfakta annemin öldüğü yerde öylece uzanıyordum. Kollarımı ve bacaklarımı iki yana açtım. Sanki anneme sarılıyormuş gibi...
Soğuk, beyaz, mavi çiçekli fayans bedenimi üşütürken mutlu oldum. Demek mutluluk böyle bir şey diye geçirdim içimden.
İnanabiliyor musunuz? Ben mutluydum. İçimde bir acı, burukluk olmadan büsbütün mutlu...
Gülümsedim. Küçük değil, kocaman bir gülümsemeydi bu. Gözlerimi kapattım ve annemin kokusunu içine çekmeye çalıştım.
Ancak burnuma gelen tek şey, temizlik malzemesi kokusuydu. Bu yüzümü buruşturmama sebep oldu. Ama kararlıydım, ne olursa olsun kalkmayacaktım.
Rüyamda annemi görmeyi dilerken, usulca gözlerimi kapattım.
“Seni seviyorum anne... Seni seviyorum...”
Ölmeden önce annemle ilişkimiz pek iyi sayılmazdı. Soğuktuk. Daha doğrusu babam yüzünden soğuktuk.
Arada bir içini çeker, uzaklara dalardı. Onu bu kadar üzen şeyin ne olduğunu merak eder, ama sormaya korkardım. Aynı evin içinde, birbirimizden kaçardık.
İçimden,“neden” derdim, “neden bu kadar uzaksın anne...” Arada bir kendine engel olamaz, bana sarılırdı.
İnsan bir şeylerin değerini kaybedince anlıyormuş. Özür dilerim anne, sana değer vermekte geç kaldım...
“Özür dilerim anne,” dedim üşümenin verdiği titremeyle.
“Keşke bir adım atsaydım sana.”
“Biliyorum. Keşkeler hiçbir şeyi geri getirmiyor. İki yıl içinde anladım zaten...”
Bunları düşünmemeye çalışarak, yüzümü kaldırdım ve fayansa bir öpücük kondurdum. Annemi öpüyormuş gibi...
Sonra tekrar yanağımı soğuk fayansa yaslayıp, karşımdaki dolabı izledim. Oracıkta uyudum.
Bir rüyamda annemle beraber uyuduğumuzu gördüm. Annem ve ben ablamın yatağında uzanmış, uyumaya hazırlanıyorduk.
Tek kolu başımın altında olan annem, boşta kalan eliyle de kitabı tutuyordu. Üstümüzde yorgan örtülüydü.
Hafiften uykum gelmeye başlamış, gözlerim ufaktan ufaktan kapanıyordu. Bunu gören annem, kitabı sehbanın üstüne bıraktı ve alnıma bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Levlâ'nın Hikâyesi Sarı Kurdeleli Kız
ChickLitLevlâ küçüklüğünden beri ailesiyle büyük sorunları olan bir kızdır. Babası tarafından sürekli şiddet gören Levlâ,sekiz yaşına geldiğinde zihninde üç kişi belirir:şeytan,küçük ve boşluk. Şeytan ve babası ona hayatı zindan ederken büyüyünce artık onl...