>20<

368 37 70
                                    

Meydanın dışında kalan, ferah ve yeşillik içinde bir yerdeydi Hyunjin'in villası. Hwanglar, Minho'nun ailesi kadar varlıklı değillerdi ancak çok mutlu ve birbirlerine bağlı insanlardı. Minho bu konuda çocukluklarından beri Hyunjin'e hep özenirdi. Onun aksine halası Bayan Hwang, Hyunjin'in her dilediğini gerçekleştirmezdi, ona bir sınır koyardı ve sorumluluk almayı öğretirdi.

Minho'nun annesi ise Minho'yu hep en iyisine layık görürdü, ona başarılı olması için her türlü fırsatı sunmuştu ancak Minho onlara kulak asmamıştı ve şimdi işsizdi. Babasının parasıyla hayatını sürdürmeye alışkındı. Bayan Lee ise Minho'yu bu kadar şımarttığı için bir hayli pişmandı.

Hwangların villası Lee ailesine oldukça yakındı, Hyunjin evinden çıktığı gibi Minho'nun yanına uğramadan eve geri dönmezdi. İki aile arasında birbirlerinden hoşlanmıyor gibi görünseler de Minho ve Hyunjin birlikte büyümüşlerdi ve korumacı ailelerinden dolayı birbirlerinden başka arkadaşları olmamıştı. Minho'nun babası Bay Lee ve Hyunjin'in annesi Bayan Hwang, küçükken ayrılmayan iki kardeşti ancak Bayan Hwang evlendiğinde araları bozulmuştu. O günden bu yana iki aile hiç bir araya gelmemişti.

Yol boyunca Minho bunları Jisung'a anlatmıştı ancak şu an neden kapılarının önünde dikildikleri hakkında bir fikri yoktu. Minho elini yumruk yaparak kapıya dayamış, düşünceli ve bir o kadar gergindi. İçine kötü bir his doğduğunu söyleyerek Jisung'u buraya götürmeye zorlamıştı. Bazı şeylerden emin olmasaydı asla rahat etmeyecekti.

" pekâlâ, neden geldiğimizi sormuyorum. Kapıyı çalmayı düşünüyor musun artık?" Jisung önemli bir mevzu olmadığını varsayıyordu, Minho paranoyak olduğundan dolayı buradalardı muhtemelen.

Minho'nun asıl derdi başkaydı. Kapıyı çaldığında karşılaşacağı kişilerin kendisini aşağılamasından, buraya hangi yüzle geldiğini sormalarından korkuyordu. Minho çekindiği için onları aramaktan veya ziyaret etmekten kaçınırdı ancak içten içe hep Hwang ailesinin bir üyesi olmayı arzulamıştı. Ne yazık ki insanlar, soyadını duyduklarında yüzlerindeki ifade istisnasız aynı şekle bürünürdü. Lee Minho, hastalığının da öncesinde dilinden su gibi dökülen akılalmaz yalanlarıyla bilinirdi.

" biliyor musun Jisung, tıpkı onlar gibi herkes benden ediyor. İçeri girdiğimde gururum zedelenecek ve bu rezilliği görmeni istemiyorum"

Minho doğruyu söylüyordu ancak Jisung için o, herkesin gözdesiydi ve bir o kadar sosyaldi. Minho'nun hastalıktan önceki hayatında nefret edilecek biri olduğu aklının ucundan bile geçmedi.

" beni burada tutamazsın. Kapıyı çal ve içeride neler döndüğünü görelim. Hemen yüzüne nefretini kusacakları yok ya, ne de olsa biz misafiriz"

Jisung'un bu derece olumlu düşünmesi Minho'yu bir gram olsun avutmadı ancak yumruğu vücudundan bağımsız bir şekilde kapıyı çaldı. Birkaç saniye ses duyulmayınca bu sefer zile bastı fakat yine de bir belirti yoktu. Dakikalar geçse de kapıyı bir hizmetçi bile açmadı.

Minho elini cebine soktu ve içinden bir anahtarlık çıkardı. Sayısı fazla olan anahtarlardan çok geçmeden kapıyı açanı buldu ve bir çırpıda açtı. Hyunjin bu anahtarı sadece acil durumlarda kullanması için vermişti Minho'ya ve Minho için şu an durum yeterince mühimdi.

" başından beri anahtarın varsa neden dakikalardır bekliyoruz? Sana bir anahtar verecek kadar güveniyorlar demek" Jisung kendisine kulak asmayan Minho'yu çimdikledi.

Minho onun elini kavradı ve Jisung susması gerektiğini anladı. Minho evin kapılarına kulağını dayayıp içeriyi dinliyor, ses soluk duyamayınca açıp içeriyi göz atıyordu. Birçok odaya girdiler ancak kimsecikler yoktu burada.

KÖR-MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin