>24<

250 33 61
                                    

ÖNEMLİ!

Son attığım bölüm ve devamı Hyunjin'in ailesinin ölümünden bir hafta sonrasını anlatıyor, zaman atladığımı söylemeyi unutmuşum ama siz öyle düşünün. Bir önceki bölümün başına bakarsanız anlarsınız zaten. Hatam yüzünden özür diliyorum kusura bakmayın lütfen :(

İyi okumalar <3

...

"Önce kapıyı çalacağız. Kapının açılma sesini duyduğum gibi tekmeyi indireceğim ki ben açmış gibi olayım." Minho dakikalardır Hyunjin'le kapıda dikiliyordu, Seungmin'in evi sandıkları yer olan Jisung'un evindelerdi. İçeriden gelen seslere bakılırsa evde az kişi değillerdi.

"Neden bir kez olsun adam gibi kapıyı çalmayı denemiyoruz. Eminim daha az sorun çıkaracaktır." Hyunjin sağ omzunu kapıya yaslamış, karşısında kapıya kulağını yaslayıp içeride dönen koyu sohbeti dinleyen Minho'yu izliyordu.

"Benim adım geçiyor ama tam duyamıyorum." dedi Minho, ardından birkaç adım geri gitti Hyunjin'e işaret verdi. "Artık girelim, kapıyı çal."

Hyunjin omuz silkip yumruk yaptığı eliyle kapıyı çaldı ve Minho'nun önüne geçti. Minho kaşlarını çatıp çekilmesi için onun kıçını tekmelediğinde, Hyunjin tüm apartmanı ayağa kaldıracak bir çığlık attı.

"Ne duruyorsun aptal, çekil önümden!" Minho fısıldasa da çemkirerek Hyunjin'e bir tekme daha atacakken önlerindeki kapı açıldı ve kahve saçlı, oldukça bakımlı ve iyi bir fiziğe sahip genç bir adım öne çıktı.

"Hanginiz kız gibi çığlık atıyor?" Seungmin buna pek de şaşırmamış olacak ki önünde neredeyse birbirlerine dalacak olan ikiliden uzun boylu olana döndü. "Sendin, Hyunjin'di değil mi?"

Kendisine el uzatıp samimi bir gülüş takınan Seungmin'le Hyunjin başta afallasa da elini sıktı bir zoraki bir şekilde gülümsedi. "Sen de Seungmin olmalısın." Seungmin onu onayladığında içeri geçmesi için kenara çekildi ve Hyunjin ikiletmeden içeri girdi.

Seungmin, kollarını bağdaştırmış, bakışlarıyla kendisini duvardan duvara vurmaya çalışan Minho'ya dönüp "Sen de meşhur Lee Minho, kendini beğenmiş bir züppesin değil mi? Jisung çok kibar olduğundan bahsetti ancak bir selam verme zahmetine bile girmedin." Seungmin daha ilk saniyelerinden Minho'yla uğraşmaya başlasa da elini uzattı ve beklediği gibi bir karşılık alamadı.

Minho uzatılan elini iterek "Ev sahibi sensin, bizi karşılaman fena olmazdı ancak gelmemi bekliyormuşçasına hemen laf geçiriyorsun." Minho, bu çocuğun sesini telefonda duyduğunda bile içinde bir öfke uyandırmıştı, belki görünce ısınabilirdi ama Seungmin'in direkt Minho'yu "kötü adam" kalıbına sokmasıyla Minho'nun öfkesi tepesine kadar çıkmıştı.

Gencin üzerine yürüyüp işaret parmağıyla göğsünden itekledi. "Bana bak velet, buraya seninle boş muhabbet etmeye gelmedim. Şimdi çekil önümden, sevgilimi görmeliyim."

Seungmin, Minho'nun cüssesinden dolayı biraz ürkse de bu durumda susmak ona göre değildi. Dayak yiyecek olsa bile kendini ezdirmezdi. "Jisung için ideal bir erkek arkadaş olduğunu düşünmüyorum. Bazı materyallerim var."

Minho, Seungmin'in yüzüne daha fazla eğilmeyi bıraktı ve doğrularak yüzünü sıvazladı. "Jisung kendi kararlarını verebilir. Sen kim oluyorsun bilmiyorum ama benim de söz hakkım var. 1 senelik sevgilisiyim."

"Ben de liseden beridir sıkı dostuyum."Seungmin meydan okurcasına tek kaşını kaldırıp sırıtınca Minho, daha fazla katlanamadı ve gencin yanında geçip içeri dalacaktı ki Seungmin var gücüyle koluna yapıştı.

KÖR-MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin