>19<

297 35 52
                                    

Jeongin, Jisung ile yaşıttı ve tıpkı onun gibi profesyonel bir yüzücüydü. İkisi de aynı okulu bitirmişlerdi ve neredeyse lise yıllarından beri çok sıkı bir arkadaşlıkları vardı. Jeongin oldukça sadık ve güvenilir biriydi, ayrıca tavsiyeleri çoğu zaman işe yarardı ve Jisung ondan asla sır saklamazdı. Jeongin zorda kaldığında ona daima arka çıkar, içini dökmek istediğinde onu seve seve dinlerdi. Jisung onun gibi bir arkadaşa sahip olduğu için kendini çok şanslı hissetti. 

" ne olursa olsun beni aramayı ihmal etmemeliydin, evine kadar gidip durumunu annenden öğrendim. Senden haber alamadığım her an içim içimi yedi Jisung" Jeongin, aniden ortadan kaybolup kendisine haber vermeyen Jisung'a oldukça kırgındı.

Jisung, Jeongin'in masanın üzerindeki elini tuttu. " üzgünüm, Minho'yu iyileştirmeye o kadar kafayı taktım ki başka hiçbir şey düşünemez oldum"

Jeongin yüzü düşen arkadaşına destek olmak istercesine elini ellerinin arasına aldı ve anlayışla gülümsedi. " biliyorum, ne tür bir hastalığı olduğunu anladım ancak bunu tek başına halledemezsin, en azından bana anlatabilirdin ve birlikte kafa yorabilirdik" Jeongin durdu ve yüzünden pişmanlığı belli olan arkadaşının elini sıktı.

" Jisung, özür dilemene gerek yok ama bunu tekrarlamayalım olur mu?" Eminim yardıma ihtiyacın vardır. Minho seni zorluyor mu?"

Jisung, Jeongin ile AVM'de bulunan bir kafedeydi, mağazada onunla karşılaştığında yalnız kalmak istemişlerdi ve alışveriş görevi Minho ve Hyunjin'in üzerine düşmüştü. Jeongin'e son buluşmalarından bu yana yaşadığı her olayı teker teker ve tüm ayrıntılarıyla anlatmıştı. Jeongin ise onu anlayışla dinlemişti.

Jeongin'in yanında olması güzeldi ancak Jisung Minho'yu da yanında istedi.

" açıkçası Minho başlarda beni zorluyordu ancak şu an bana çok iyi bakıyor. Asıl sorun bazen ilişkimizin sahte olduğu aklımdan çıkıyor ve kendimi buna çok kaptırıyorum. Onu ilk gördüğümden beri ona karşı bir çekim hissettim ve bana yaklaştıkça geri çekilemekte zorlanıyorum. Çünkü bilirsin, o Dennis'i seviyor ve ben kendimi kötü hissediyorum. Sanki kullanılıp atılacakmış gibi, bir fazlalık gibi-"

" hey-dur" Jeongin kendi kendine moralini bozan Jisung'u elini kaldırarak durdurdu. " böyle düşüncelere kapılman hiç doğru değil, Dennis ile işbirliği yaptın, ona istediğini verdiğin sürece Minho'yu reddedecek, haksız mıyım? Minho her halükarda sana geri döner, senin istediğin de bu"

Jisung için bu kadar basit değildi, o ikinci seçenek olmak istemiyordu. " hayır, kesinlikle bu değil. Minho için öncelik Dennis, ilk ona gidecek. Bana dönse bile o içten içe Dennis'e aşık, ona olan hislerini gömmek zorunda kalacak. Ben bunu istemiyorum, Minho'yu onun beni sevdiğinden daha çok sevmek istemiyorum. İşte sorun bu"

Jeongin durdu, ağzını açtı ancak itiraz edemedi. Ne dese faydası yoktu. " doğru ya, bu Minho'ya bağlı. Yine de, bir ihtimal senin değerini bilir, belki de iyileştiğinde sana olan hisleri değişmez"

Jeongin'in dedikleriyle ümitlense de, Jisung sonuç olarak Dennis'in bir kopyasıydı, Minho onu olduğu gibi değil, Dennis olduğu sürece seviyordu. Aradaki bu fark Jisung'un kalbini paramparça etti.

Burukça gülümsedi ve omuz silkti. " en iyisi sabretmek. Minho'ya kalbimi çoktan kaptırdım, o Dennis'e gitse bile kalbim hâlâ ona ait. Şimdilik bunu düşünmenin bir anlamı yok, kim bilir, bir bakarsın şans yüzüme güler. Dediğim gibi, onu bekleyeceğim"

Jeongin, Jisung için üzülmüştü, eğer Minho onun kalbini kırmaya kalkarsa ona bunu ödetecekti. Jisung'u değersiz bir şey gibi kenara atmasına müsaade etmezdi, an itibariyle Minho'nun tavırlarını gözden geçirmeye karar verdi. Jisung ona karşı olan hislerinden dolayı Minho'nun kötü yanını görmüyordu ancak Jeongin arkadaşını kolay kolay bir yabancıya teslim etmezdi. Minho'ya güvenmiyordu, dikkatli olmalıydı.

KÖR-MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin