Selaamss!
Satır arası yorumlar yaparak oy vermeyi unutmayın. Attığınız yorumlar ve oylar bölümlerin uzunluğunu arttırır, daha kısa sürede gelmesini sağlar. Keyifli okumalar!
Göz kapaklarım kapalı ve sonsuz bir boşluğun içindeyken hiçbir şey algılayamıyor, bedenimin verdiği talimatlar ile gevşeyip öylece yattığımı hissediyordum. Zihnim tamamen uyuşuk ve yorgunken ayak bileklerimde hissettiğim uyuşmalar, beni ayağa kalkmam için zorluyor ve yoğun bir acı çekmemi sağlıyordu. Çektiğim acının yorgunluğu, yatıp uyumaya devam etmemi söylüyor ve aynı zamanda ruhsal olarak beni daha da yoruyordu. Tam olarak içinde bulunduğum bu durum üzerime büyük büyük yükler bırakırken bu yükleri taşıyıp taşıyamayacağımı zerre düşünmüyordu ve ben, yaşadığım acıları taşıyamamaktan delicesine korkuyordum.
İçinde bulunduğum karanlığa daha çok gömülmekten ve hiç çıkamamaktan korkuyordum.
Tam yanımda, yanı başımda hissettiğim beden ve burnuma çarpan güzel kokuyu tanırken hareketlenip ona sığınamıyordum. Onun yanındaydım, fazlasıyla güvendeydim ama vücudumdaki lanet yorgunluk yüzünden kendimi hiç güvende hissedemiyordum. Ben, çok kötü ve bitik durumdaydım.
"Ne zaman uyanır, sen bilirsin. Kötü bir şeyi var mı, canı yanıyor mu? O, böyle hareketsiz yatarken ne hissettiklerini anlamıyorum ve bu durum sinirimi bozuyor. Ben, onun gözlerini görmek ve doya doya bakmak istiyorum. Uyandır onu!"
Hemen dibimde hissettiğim tanıdık ve güven dolu sesi, beni bu halimde bile heyecanlandırırken güvende olduğumu birkaç defa içimden geçirip baskın ve kötü olan psikolojimden kurtulmaya çalıştım. Yanımdaydı. O, benim yanımdaysa her zaman güvendeydim. O, yanımdaysa hiçbir şeyden korkmamalıydım.
"Eğer psikolojik olarak kötü değilse bir şeyi yok İlteriş. Biraz ayağını incitmiş ama verdiğim kremleri düzenli olarak kullanırsınız bir şeyi kalmaz. Hem sen söyledin nöbetten çıkmıştı diye! 24 saat uykusuzluğun üzerine yaşadığı şeyler eklenince uyanması biraz zaman alabilir. Vücudu büyük ihtimalle yorgun düştü ve enerjisini toparlamaya çalışıyor."
Duyduğum ses, bana fazlasıyla yabancıyken İlteriş ile birlikte uzandığım odada başka kimin olduğunu merak ettim. Duymak, hissetmek ama hiçbir şekilde cevap verememek çok kötü bir histi.
Parmaklarımın arasına sarılan parmaklarla kendim hakkında verilen bilgileri dinlerken sesimi kaçtığı yerden çıkartıp bir şey diyemedim. Hareket bile ettiremediğim elim, elimin üzerine sarılan parmaklarla yukarı doğru kalkarken sıcak bir baskı hissettim. Sanırım İlteriş, beni öpmüştü. Onun, ellerimin üzerinde bıraktığı sıcaklık dudaklarının geri çekilmesiyle sona ererken kıpırdamadan yatmaya devam ettim.
"Hastaneye mi gitsek? Vitamin eksiği falan varsa orada verirler belki, daha iyi olur." Yanımdaki bedenin, yeniden endişeli çıkan sesine olumsuz anlamda cevaplar vermek istesem de hareket edemeyen vücudumla hiçbir şey yapamadım. Ben, bu halimle bile hastaneye gitmek istemiyordum. Oraya gidip farklı farklı şeylerle uğraşırsam, daha fazla yorulurdum. Biliyordum.
"İçin rahatlayacaksa gidelim İlteriş ama orada da farklı bir şey yapmayacaklar, buna emin ol. O, sadece yorgun. Tekrar ediyorum ama anlamıyorsun. Sadece dinlenmesi gerekiyor."
Saçlarımda dolaşan parmaklarla birlikte rahatlarken bedenim biraz da olsa gevşedi. Bu gevşemeyle birlikte bedenimi sıkabilirken az da olsa kıpırdanıp yanımdaki bedene yaklaşmaya çalıştım. Onu, yakından hissetmeye çalışırken İlteriş, bunu anlamış gibi benim hareket etmeme izin vermeden kendini yakınlaştırdı. Onu ve sıcaklığını daha yakından hissederken İlteriş'in saçlarımdaki elleri yukarı süzülüp alnımda durdu ve bir noktanın üzerinde durup birkaç saniye bekledi. O saniyelerin ardından üzerinde durduğu noktaya dokunurken ellerini hareketlendirdi ve bana yavaş bir masaj verdi. Onun dokunuşları ve yaptığı masajla uyuşan alnım, canını yakarken kuruduğunu hissettiğim dudaklarım aralandı ve arasından benim bile zor duyduğum kısık bir inleme çıktı. Ağzımdan kaçan inlemeyle birlikte alnımda duran eller hızla çekildi ve bir daha oraya dokunmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÂRUMAR
Teen Fiction"Perişan..." Kulağıma fısıltısı ulaşırken kulak mememi dişlerinin arasına aldı ve kışkırtıcı bir şekilde emdi. Ellerimi saçlarına çıkarıp avuçlarken kendime doğru çektim. "Sen perişan olacak en son insansın İlteriş Kara!" Fısıltılı ve hırlamaya benz...