TÂRUMAR |TANITIM|

55.1K 900 137
                                    

27 Haziran 2022 Pazartesi Güncellemesi
Bu kitapta her şey 4/4'lük değil bebeklerim. Normal hayatımızda yaptığımız hatalar gibi karakterlerimin de hataları var. Size uyar uymaz bilmiyorum ama ben bu kitapta güçlü kadın karakter var demedim. Lütfen karakterim hep güçlüymüş ve öyle kalacakmış gibi davranmayın. Herkesin yaşadıkları ve hissettikleri, davranış şekilleri bambaşka. Robot değiliz.

Özellikle otopark bölümüne bakarak Deniz'i yargılamak, bana laf atmak ama okumaya devam etmek de pek tutarlı bir davranış değil. Birinci kitabın finali yayımlandığında hızlı bir düzenlemeye gideceğiz. Bunu göze alarak okuyun ya da direkt okumadan bırakın.

Herkesin fikir yapısı zamanla değişebilir.

Teşekkürler <3

"Târumar ne demek?" Burnunu burnuma sürterken mırıldandığım soruyla bakışlarını aheste aheste yüzüme çıkardı. Suratında gördüğüm yorgunluk bir sis perdesi gibi onu perdelemiş, ne düşündüğümü anlamamam için bana karşı büyük bir çaba gösteriyordu.

"Öğrenmek mi istiyorsun?" Mırıltısıyla ince, kırmızı elbise askılarıma parmaklarını geçirdi ve yavaş yavaş indirdi. Açıkta bıraktığı omzumla birlikte ürperirken ondan destek almak için kollarına tutundum ve bekledim. Bedeninin sıcaklığı, avuç içlerimin aracılığıyla bedenime geçerken başımı onaylar anlamda salladım. "İstiyorum."
Fısıltılı çıkan sesim suratına vururken mavi gözleri koyulaştı, hafifçe büyüdü. "Neyi?" İmayla bana bakarken parmakları uslu durmayarak çıplak omzumda gezindi. Dokunuşuyla birlikte aklım uçarken 'Seni!' diye haykırmak istedim. Elbisemi sıyırsa, o yetenekli parmakları usul usul kadınlığımda gezinse...

"Târumar'ın anlamını, öğrenmek istiyorum." Zorlukla aklımı toparlarken eli süzülerek belime gitti. Vücudumu deri gibi saran kırmızı elbisenin üzerinden beni okşarken nefesim kesildi, kendimi ona bıraktım. Kırmızı rujla süslendirdiğim dudaklarım aralanırken karşımdaki adamın dikkatini çekmiş gibiydim. Bana doğru yakınlaşırken bedenlerimizi birleştirdi ve arkadaki gri duvara yasladı. Duvarın soğukluğu bedenimi ürpertirken İlteriş'in sıcaklığı o ürpertiyi alıyor, büyük bir yangınla bana geri veriyordu.

"Ver dudaklarını." Mırıltısıyla ona uzanırken bacaklarımı yerden kesti ve kucakladı. Kalçamın altında biten elbise daha da yukarıya toplanırken dudaklarımız buluştu. Sert ve özlemiş bir şekilde beni öperken kendini bana bastırdı ve inledi. Onun inlemesi dudaklarımdan ağzıma yayılırken zevkle gülümsedim. Eli uslu durmayıp elbisemin altından kalçalarıma sızarken dudaklarını kısa bir saniye ayırdı. Parmaklarının arasında sıkışan tenimle başımı geriye attım ve ağzımdan zevk dolu inlememi bıraktım.

Sakallarına karışan saçlarım ona tutunurken bana alaylı ve hoşuna gitmiş bir gülüş attı. Hızla inip kalkan göğsü de beni gülümsetirken kollarına sardığım parmaklarımı sıkılaştırdım. Eli iç çamaşırımı sıyırıp ustaca içeri girerken kısık ve koyulaşmış gözlerle ona baktım.

TÂRUMARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin