Selaamss!
Allah rızası için okuyanlar yorum yapsın ya mdldmsldkdn. Duvara yazıyormuş gibi hissediyorum. Uzun bir bölüm oldu, 500 yorumu geçer miyiz?
Keyifli okumalar!
Bölüm Şarkısı
Barış Akarsu-Mavi"Aferin sana! Şimdi sert bir tekme istiyorum senden," Önüme uzatılan darbe yastığına tüm gücümle vururken içime derin bir nefes çektim. Çıkan yüksek ses, İlteriş'i gülümsetirken doğru yolda gittiğimi anladım. "Güzel, aferin bebeğim."
İlteriş, elindeki yastığı kenara fırlatırken mola verdiğimizi anladım ve kendimi yere attım. Yorulmuştum.
"Dinlen biraz, 10 dakika sonra yeniden deneyeceğiz." İlteriş, pet şişedeki suyu bana uzatırken yanan ciğerlerime iyi geleceğini düşünüp mavi kapağı araladım ve şişeyi dudaklarıma yaslayıp bol bol içtim. Su damlaları, çenemden süzülerek terime karışırken bağladığım saçlarımdan fırlayan ve terden alnıma yapışan asi tutamları geriye doğru ittirdim.
"İlteriş abi, diyetisyen geldi! İçeri alayım mı, biraz beklesin mi?" Çağrı'nın bağırması, spor salonunun içinde yankılanırken somurtarak ayakkabılarıma baktım. Sanırım artık danone yiyemeyecektim.
Evet, İlteriş'le sıkı bir kampa girmiştik. Günümüzün çoğu, mahallede bulunan spor salonunda geçiyordu. İlteriş, bıkmadan usanmadan beni eğitmeye çalışıyordu. Diyetisyen işini biraz ertelesek de sıkılaştığımı hissediyordum. Sanırım zamanla daha iyi olacak ve kendimi korumayı öğrenecektim.
"Al içeri! Bir şeyler isterse ikram edin. Geliyoruz birazdan."
İlteriş'in verdiği direktiflerle Çağrı spor salonundan çıkarken bizi yeniden yalnız bıraktı. Kenarda duran havluma uzanırken suratımdan süzülen ter damlalarını dikkatle sildim. Kokacağım kadar kokmuştum ama gelen diyetisyene kötü bir görüntü sunmak da istemiyordum.
"Hadi, kalk bakalım." İlteriş, yerde oturan bana elini uzatırken ona alayla bakıp destek almadan ayağa kalktım. "İlk günlerdeki Deniz değiliz hani, alışıyorum artık bu tempoya."
Başımı dikleştirip kendimden emin bir şekilde İlteriş'e baktım. İlteriş, gülümseyerek elini belime atarken hızla beni kendine doğru çekti. Ona karşı koyamazken kıkırdayarak sırtımı göğsüne yasladım. İkimiz de terliydik ama bunun pek umursamıyorduk. İlteriş, yüzüme yapışan saçlarımı özenle arkaya atarken açılan alnıma dudaklarını bastırdı. Oradan aşağılara doğru kayarken boynumu da öptü. Gülümseyerek başımı geriye atarken ona yer açtım.
"Şu regl haftan ne zaman bitiyor ya?" İlteriş, homurdanarak boynumu öpmeye devam ederken gülümsedim. "Daha bir ayım var." derken ciddi olduğumu belli etmek ve onu buna inandırmak istedim.
İlteriş, boynuma gömdüğü başını hızla kaldırırken gözlerindeki dehşet ifadesiyle bana baktı. Ben ona ciddi ciddi bakarken gözlerinde isteği gördüm. 1 ay bensiz yapamazdı ve bunu gözlerinde görüyordum.
"O kadar sürüyor mu ya?" İlteriş, homurdanırken kıkırdayarak başımı onaylar anlamda salladım. "Benimki bir de kısa, daha uzun olanlar var."
"Oha, ağrımıyor mu?" İlteriş, başını biraz daha boynuma gömerken kıkırdadım. "İlk günler ağrıyor sonra düzene biniyor, alışıyorsun zamanla. Ben bir de hafif atlatıyorum biliyor musun? Bazıları yılan gibi deri tazeliyor. Yüzlerinde dökülme falan oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÂRUMAR
Teen Fiction"Perişan..." Kulağıma fısıltısı ulaşırken kulak mememi dişlerinin arasına aldı ve kışkırtıcı bir şekilde emdi. Ellerimi saçlarına çıkarıp avuçlarken kendime doğru çektim. "Sen perişan olacak en son insansın İlteriş Kara!" Fısıltılı ve hırlamaya benz...