Selaamss!
Bölüme geçmeden önce, önceki bölümü unuttuysanız kısaca bakın lütfen. Beklettim, biliyorum ama upuzun bir bölüm yazdım size.
Lütfen yorumlar atmayı ve bölüme oy vermeyi unutmayın. Satır arası yorumlarınızı okumayı çok istiyorum.
Keyifli okumalar!
"Günaydın kraliçem."
Parmak uçlarıma kondurulan öpücüklerle gülümsememe engel olamazken İlteriş'in yüzüne yerleşmiş olan ellerimi yanağına doğru kaydırdım. "Günaydın..."
Avuç içlerime de kalın dudaklarını bastırırken içine derince bir nefes çekti. Gözlerimi yeniden kapatıp ona doğru sokulurken vücudumdaki sızlamalara aldırmamaya çalıştım. Her yerim, ağır bir yük taşımışım gibi ağrıyordu. Hiç halim yoktu.
"Yeniden mi uyuyacaksın?" İlteriş kısık tuttuğu sesiyle beni sarmalarken "Hayır," dedim. "Ama biraz daha böyle kalmak istiyorum."
Çenesini başıma yasladığında ellerim yüzünden kayarak boynuna doğru tutundu. Ademelmasına parmaklarmı sürterek kendime bir oyun yaratırken "Dün, neredeydin?" dedim. "Gece birkaç defa uyandım, yoktun."
"Sana danone sözü vermiştim, onları almaya çıktım."
Yalandı. Nereye gittiğini bilmiyordum ama bir yere gitmişti işte. Gecenin bir saatinde danoneyi nereden bulacaktı sanki?
"Toygar baba hep yanımdaydı." Yeniden gülümsedim. "Sürekli saçlarımı okşadı, uyumamı sabırla bekledi."
"Benim yerimi tuttu yani?"
"Senin yerini kimse tutamaz ki."
Gülüp başını boynuma doğru sokarken küçük bir öpücük bıraktı.
"Ben kurt gibi acıktım canım nişanlım, sen hâlâ acıkmadın mı?"
Canı nişanlısıydım onun. Çok yakında canı karısı olacaktım. Bir haftadan az kalmıştı.
"İstersen bir şeyler hazırlayıp yatağa getireyim." Sunduğu fikre başımı olumsuz anlamda sallayarak yanıt verdim. Kapattığım gözlerimi açarken yüzünü dikkatle inceledim. Kalksam iyi olurdu. Üstümdeki o kötü hissi atmak istiyordum. Önemli bir şey olmamıştı, kendimi tanımadığım birisi için üzemezdim.
"Kalkmak istiyorum. Hazırlanıp gidelim kahvaltıya."
"Senin için kıyafet isteyeyim mi?"
"Senin kıyafetlerinin içinde rahatım Gerek yok ama Nilüfer abladan tonik isteyebilirsin."
İlteriş kaşlarını çattı. "Ne toniği? Alkol almayacağın konusunda anlaştığımızı düşünüyordum."
Bir anda kıkırdarken, "Şapşal kelebek..." demekten alıkoyamadım kendimi. "O, o tonik değil. Yüzümü silmek için, cilt bakım ürünü."
Çattığı kaşları bir anda normale dönerken "Haa..." dedi. "İsteyip geleyim ben hemen."
Kollarını benden uzaklaştırıp yataktan çıkarken odanın çıkışına doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÂRUMAR
Teen Fiction"Perişan..." Kulağıma fısıltısı ulaşırken kulak mememi dişlerinin arasına aldı ve kışkırtıcı bir şekilde emdi. Ellerimi saçlarına çıkarıp avuçlarken kendime doğru çektim. "Sen perişan olacak en son insansın İlteriş Kara!" Fısıltılı ve hırlamaya benz...