Selaamss!
Sınır 400 oy-500 yorum.
Keyifli okumalar!
"Nasıl oldu, toparlamış mı kendini?" Soluk soluğa elimdeki sargı bezlerini çıkarırken yanda duran havluyla doğru uzandım. Asrın, ceketinin önünü iliklemiş bir şekilde bana bakarken başını onaylar anlamda salladı. "Yemeğini yedi, suyunu da verdik. Dediğiniz gibi tuvalete de gitmesine izin veriyoruz, fazlasıyla dikkatliyiz. Bizden zarar görmüyor."
"Böylesi daha iyi Asrın. Her ne kadar onu kaçırmış olsak da genç bir çocuk o daha. Psikolojisini fazla bozmayın. İyi olmaya çalışın ama kendinizden asla taviz vermeyin. Kaçmaya çalışırsa canının yanacağını bilsin, cesaret etmeye kalkmasın. Ona zarar vermek istemiyorum."
Elimdeki beyaz havluyla birlikte alnımdaki terleri sildim. Asrın başını yine onaylar anlamda sallarken girdiğim spor odasından çıktım. Üzerine sinen ter kokusu ve kirlilik hissi duş almam gerektiğini bana haykırırken merdivenlere yöneldim.
"Babası bizimle iletişime geçmeye çalışacak. Kimi ararsa arasın anında yanıma geliyorsunuz. Anlaştık mı?"
"Evet Deniz Hanım."
"Duşa giriyorum, bir şey olursa abinize gidin. Çocuk gibi küsmeyi bırakıp harekete geçer belki."
Asrın, yanımdan ayrılırken odama doğru ilerledim. Kapıyı aralayıp kendimi içeri atarken kolunda serumla yatan abime ilerledim. Bakışları anında bana kayan halsiz beden sıkıldığını belli ederken ona tebessüm edip usulca eğildim ve yanağını öptüm.
"2 gün içinde durumun ağırlaştı abi. Biraz daha beklersen serumunu çıkartacağım."
"Sen hasta olduğunda ben sana böyle bakmıyordum." Rüzgar homurdanarak başını yan çevirirken dayanamadım. Ona biraz daha eğilip yanağını öperken parmaklarımı kaldırıp yanağına yerleştirdim. Elimin altında ezilen yanaklarını sağa ve sola doğru çekiştirirken Rüzgar başını halsizce benden uzaklaştırmaya çalıştı. Ona kıkırdarken zorlamamak için geri çekildim. "Serumun bittikten sonra yürüyüşe çıkarız birlikte, havalar ısınmaya başladı. Güzel bir yürüyüş ikimize de iyi gelir."
"Deniz..." Rüzgar, bana doğru bakarken ona baktım ve sırıttım. "Efendim?"
"Bana börek yapar mısın?" Rüzgar, zorlukla yutkunurken boğazının kuruduğunu anladım. Yan tarafa uzanıp uzun bardağa sürahide duran suyu doldururken ona doğru değildim ve yavaşça içirdim. "Yaparım tabii, patatesli mi istiyorsun?" diye mırıldanırken Rüzgar başını onaylar anlamda salladı. Mutfakla aram iyi sayılırdı. Küçük yaşlarda evde tek kalmanın avantajlarından biri olabilirdi belki de. Abim işe gittiğinde okuldan gelir, ödevlerimi tamamlar ve evde olan malzemelerle bir şeyler yapmaya çalışırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÂRUMAR
Teen Fiction"Perişan..." Kulağıma fısıltısı ulaşırken kulak mememi dişlerinin arasına aldı ve kışkırtıcı bir şekilde emdi. Ellerimi saçlarına çıkarıp avuçlarken kendime doğru çektim. "Sen perişan olacak en son insansın İlteriş Kara!" Fısıltılı ve hırlamaya benz...