Selaamss!
Sınır 375 oy, 650 yorum. (Sınır geçilmedi ama yayımlamak istedim. Bu sondu zmslanslsk. Kontrol edemedim yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın.)
Keyifli okumalar!
"Benim abimi ve kedimi umursamadılar. Hedefleri onlar olmamalarına rağmen, onların evine saldırdılar. Acımayacağız, bu sefer olmayacak." Elime verilen fotoğrafları büyük masanın ortasına doğru atarken sandalyelere dağılan kalabalıkta bakışlarımı gezindirdim. "Darlı, sınır ne bilmiyor. Ona sınırsızlığı bu sefer biz göstereceğiz. Oğlunu istiyorum. Onun oğlunu kaçıracağız. Ufak birkaç darbe alabilir ama ciddi zarar verilmesini istemiyorum. Canlı-kanlı ve sağlam bir şekilde karşıma gelecek."
Elimi havaya kaldırıp saçlarımın arasına geçirirken hırsla arkaya doğru yatırdım. "Eksiğimiz varsa Alparslan'a söyleyin, tamamlayacak. Çelik yelekler, yedek şarjör ve silahlar hazır. Eğer katılmak istemeyen varsa şimdi çıkıp gidebilir. Bana sağlam adamlar lazım. Beni dinleyecek, kararlarıma inanacak birileri lazım."
Masanın etrafına dizilen kalabalıktan ses çıkmazken ellerimi masaya yasladım ve onlara ayaktan baktım. Benden çekindikleri için mi susuyorlardı yoksa İlteriş işleri böyle mi yürütüyordu?
"Benden çekinmenize gerek yok. Eğer aklınıza yatmayan bir yer varsa benimle paylaşabilirsiniz. Planı sadece ben düşündüm. Her insan gibi hata payım olabilir. Eğer takıldığınız noktalar varsa konuşun ve birlikte ilerletelim bu işi."
Kısa bir süreliğine kendi kendime didiniyormuşum gibi hissettim. Beni inceleyen kadınlı ve erkekli gruptan yine ses çıkmazken ellerimi yasladığım masadan çektim. Vücudumu dikleştirirken, "Pekâlâ, hazırlanın. Birazdan çıkacağız." diye mırıldandım. Onlara arkamı dönüp odanın çıkışına doğru adımlarken Alparslan da oturduğu sandalyeden kalktı ve beni takip etti. Çıkmak için kapının kolunu kavrarken cılız bir ses bana, "Şahmeran!" diye seslendi.
Genellikle İlteriş'in ağzından duyduğum bu hitap fazlasıyla garibime giderken bunu belli etmemeye çalışıp elimi kapıdan çektim. Arkamı dönüp bana seslenen simayı gözümle ararken siyah gözlü ve fazlasıyla esmer ten rengine sahip kızla göz göze geldim. Sanırım o seslenmişti.
"Târumar'ın yanında 8 senedir çalışıyorum. Beni sokaktan alıp bir şeyler kazandırdığı için ona minnettarım. Hayatında olduğun için sana da minnettarım ama aklıma bir şeyler takıldı. Saygımı aşmadan sorabilir miyim?"
Bana karşı bu kadar çekimser ve dikkatli olmaları değişik geliyordu. Mahallede duyduğum sözlerden sonra kimsenin bana saygı beslediğini düşünmüyordum. Özellikle o kadın beni bulduğu yerde kınarken...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÂRUMAR
Teen Fiction"Perişan..." Kulağıma fısıltısı ulaşırken kulak mememi dişlerinin arasına aldı ve kışkırtıcı bir şekilde emdi. Ellerimi saçlarına çıkarıp avuçlarken kendime doğru çektim. "Sen perişan olacak en son insansın İlteriş Kara!" Fısıltılı ve hırlamaya benz...