four

1.1K 127 180
                                    

"Hangi teyze?"

"Aptalı oynama. Gördüm işte, sana bir şeyler söyledi."

"Haa, o mu? Öylesine bir şeyler söyledi işte. Dağıldığım falan da yok zaten."

Omuz silkti. "Hmhm, öyledir. Ne yiyoruz o zaman?" Üzerime gelmemek için bizzat kendisi değiştirmişti konuyu.

Bu sefer ben omuz silktim. "Sen ne yiyorsan ben ondan yerim biraz. Aç değilim zaten."

"Al işte, bir şeyin var yani. Ne zaman aç olmadın sen?"

Tamam aç bir insan olabilirdim ama kesinlikle abartıyordu. "Jeno sınırlarını zorlama istersen. Ne yiyorsan ye, umurumda değilsin."

Boyaların yanına ilerlerken kolumu tuttu. "Tamam tamam, özür dilerim."

Ondan kurtulmaya çalıştıkça bana daha çok yapışıyordu. "Of tamam, kızmıyorum işte Jeno. Defolur musun?"

"Suratın öyle demiyor ama."

"Tamam kızmadım diyorum." Bıkkın sesimle sitem etsem de gülümsemiştim.

Dibimden ayrılıp mutfak denebilecek alana geri döndü. Düşünüyordu. Tavayı ve iki yumurtayı tezgaha(?) koyduğunda yumurta kıracağını anladım. Kaseyi de çıkartıp bir yumurtayı içine kırmaya çalıştı. Yumurta bütün kabuklarıyla içeri düşünce gözlerimi kapatıp elimi alnıma vurdum. Yanına gittim. Belli ki hiç yumurta kırmamıştı. "Ne yapıyorsun?"

"Yumurta kırıyorum işte, görmüyor musun?"

"Hep böyle mi kırarsın sen yumurtaları?"

"Ben normalde yumurta kırmam aslında."

"Neden şimdi kırıyorsun o zaman?"

Neden yaptığını biliyordum. Yumurta sevdiğimi biliyordu. Ama kendisine söyletmek istemiştim.

"Of sen seviyorsun diye işte. Sanki anlamadın."

"Bana alışıyorsun sanki, hm?"

"Hemen şımar zaten. Al, yapmıyorum yumurta falan."

Onun bir çocuk gibi bana küsmesine güldüm. "Öğretirim ben sana."

Göz devirip tezgahta biraz yana kaydı. Yumurtayı kırmamı dikkatlice izledi. Şu an o kadar sevimliydi ki agu bugu diyerek yanaklarını sıkmak istiyordum. Yumurta pişince tavayı ocaktan alıp iki kişilik ufak masanın ortasına koydum. Çatalları ve tabakları o getirdi.

Masaya benden sonra oturdu. O yumurtayı yerken suratını izledim. Beğenmiş gibiydi.

"Hayatımda ilk defa omlet yiyorum desem, inanır mısın?"

"Hayır, inanmam."

"İyi, demeyeyim o zaman."

Sesli bir kahkaha attım. "Ne demek hiç yemedim ya? Kaç yaşına gelmişsin. Dayın falan da mı yapmadı hiç sana?"

"Onun yumurta alerjisi vardı. E haliyle o yapmayınca ben de denemedim yani. Olamaz mı?"

"Olabilir tabii canım, sadece şaşırdım yani. Omlet bir klasiktir diye. Yumurta alerjisi de, ilk defa duydum bu arada."

"Dans edecek miyiz bugün?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp biraz düşündüm. "Ben çok yorgunum, sen edersin."

"Beni yalnız mı bırakıyorsun yani?"

"Duygu sömürüsü yapma. Zaten alışıksın yalnız dans etmeye. Ben izlerim seni." Yalnızlığını yüzüne vurmuşum gibi hissettiğimden kötü hissederek ona baktım ama fark dahi etmemiş gibiydi.

devil ✪ nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin